Sinn Fein üyesi Martina Anderson PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Kürt halkını aşarak mücadele eden diğer halklara da ilham verdiğini söyleyerek, ‘Abdullah Öcalan’dan ilham alın’ dedi
İmralı Cezaevi’nde 38 aydır ağır tecrit altında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan için Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde tutsakların “boykot” eylemleri sürerken, Abdullah Öcalan’ın durumu uluslararası muhalefetin de gündeminde.
Eski Avrupa Parlamentosu (AP) ve Sinn Fein üyesi Martina Anderson Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Muhammed Kaya’ya PKK Lideri Öcalan’ın barışçıl çözümdeki rolü ve tecrit üzerine konuştu. Anderson Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin yayılmasını istemediklerini, bu yüzden katı bir tecrit uyguladıklarını ancak bunun başarılamadığını, fikirlerinin Kürt toplumunun da ötesine geçerek diğer mücadele eden halklara ilham kaynağı olduğuna dikkat çekti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Kürt toplumunun çok ötesine ulaştığını, pek çok kişiyi etkilediğini söyleyen Anderson, “Abdullah Öcalan’ı tanıyanların onun hakkında konuşmalarını, çocukluğundan, hayatından, mücadele dolu yolculuğundan ve yaptığı işlerden bahsetmelerini dinlemek bile insana ilham veriyor, cesaretlendiriyor ve daha fazlasını öğrenmek için motive ediyor,” dedi.
‘Fikirlerinin yayılmasını istemiyorlar’
İrlandalı cumhuriyetçilerin ilerici ulusalcılığın yanı sıra aktif enternasyonalizme de inandığını, Kürt halkı ve mücadelesine, Filistin halkı ve diğerler halklar için dayanışma ve destek vermeyi önemsediklerini ifade eden Anderson, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın hala hapishanede olmasının ve durumunun belirsiz olmasının Kürt halkı için çok zor olduğuna dikkat çekti.
1986 yılında Britanya’da tutuklanan ve 13 yıl esaret altında kalan Anderson hiç kimsenin tecridi PKK Lideri Abdullah Öcalan gibi yaşamadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“İngiltere’de cezaevindeydim, ailelerimiz için İrlanda’dan çok uzaktaydık ama en azından erişimimiz ve ziyaretlerimiz vardı. Çeşitli nedenlerle cezaevi tarafından cezalandırıldığımız zaman, tecrit ve hücre hapsinin nasıl hissettirebileceğini anlıyoruz. Ancak daha önce söylediğim gibi, hiç kimse bunu Abdullah Öcalan’ın yaşadığı şekilde yaşamadı. Ve bence kapitalist sisteme uygulanabilir bir alternatif sunduğu için onu hapsedenler, ondan herkesten daha çok korkuyor; çünkü onun fikirlerini istemiyorlar. Onu hapsederek fikirlerinin topluma yayılmasını engelleyebileceklerini düşünüyorlar.
“Neden ona bu şekilde davranılıyor? Ve böylesine ilerici, uygulanabilir, alternatif fikirleri olan, alternatif sunan herkes kapatılır veya susturulur. Muhtemelen yapmaya çalıştıkları da bu ve çok şükür ki bunu başaramıyorlar çünkü onun erişimi, ilhamı ya da bilgisi ve bunun insanlara nasıl ilham verdiği Kürt toplumunun çok ötesine ulaşıyor.”
‘Toplumda silinemez bir iz bıraktı’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın toplumda silinemez bir iz bıraktığını ve bu izin her zaman yaşayacağını ifade eden Anderson, olası barış ve çözüm süreçlerinde uluslararası kamuoyunun önemli olduğunun altınız çizdi. Anderson İngiliz hükümetiyle Türk hükümetlerin çözüm süreçlerindeki tutumlarının benzer olduğuna değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“İngiliz hükümeti de pek çok açıdan farklı değil, müzakere söz konusu olduğunda onlar da geri adım atmaya çalıştılar. Uluslararası toplumun desteğini aldık. Avrupa’daki ve Amerika’daki uluslararası toplumun desteği olmasaydı barış sürecimiz olmazdı.
“Bence barış süreciyle ilgili hepimizin paylaştığı ortak noktalar var. Ancak 25 yıl önce üzerinde mutabık kalınan ve Hayırlı Cuma Anlaşması’nda yer alan hususların dahi henüz hayata geçirilmemiş olması nedeniyle barış sürecimiz henüz tamamlanmamıştır. Dolayısıyla zor iş, neredeyse bir barış süreci ve barış anlaşması kabul edildiğinde başlar. Henüz böyle bir lükse bile sahip değilsiniz. Gösterdiğiniz özveri, ısrar ve seferberlik sayesinde bunu başaracağınıza inanıyorum. İşlerin ilerleyebilmesi için uluslararası desteğe de ihtiyaç vardır.”
‘İmkansızı mümkün kıldık, siz de başaracaksınız!’
Kürt halkının dostlarının başlattığı kampanyaya da değinen Anderson, amaçlarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürdistan’da barış sürecini geliştirmek olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Hapishanedeyken biri bana bir hükümette küçük bir bakan olacağımı söyleseydi, biri bana Avrupa Parlamentosu üyesi olacağını söyleseydi, iyi olmadıklarını, bunların asla gerçekleşmeyeceğini düşünürdüm. Ama biz imkansızı mümkün kıldık, siz de öyle yapacaksınız. Bu gerçekleşecek bir mesele. Mesele ne zaman olacağı. O yüzden pes etmeyin.”
‘Pes etmeyin, ondan ilham alın’
PKK Lideri Abdullah Öcalan için “Olağanüstü bir lider,” diyen Anderson Kürt halkının geleceğinin kendi mücadelelerine bağlı olduğuna vurgu yaptı: “Kararlılıkla devam edin ve tek başına, izole edilmiş ama Kürt nüfusunun çok ötesinde birçok insanın hayatında dikkate değer bir etkiye sahip olan Abdullah Öcalan’dan ilham alın. Yani karşınızda olağanüstü bir lider var. Kendisi 75 yaşında. Bu herkesin hayatında zor bir dönemdir. Hayatının ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Ama size, ailelerinize ve çocuklarınıza öyle bir miras bırakacak ki, barış sürecinin ileriye götürüldüğünü göreceğiniz bir zaman göreceksiniz.
“Türkiye’de her şey değişecek ve her zaman aynı hükümet iş başında olmayacak. Bazen siyasette bir hafta uzun bir süre olabilir. Ve değişmiş bir toplum ararken, sizin de yer almanızı sağlayacak mekanizmaları oluşturduğunuzda ve ana hatlarını çizdiğiniz demokratik program için aradığınız özerk bölgelere sahip olduğunuzda, bununla ne yapacağınız size kalmıştır ve bunu ancak o aşamada berbat edebilirsiniz. Ancak her ne olursa olsun, kendi geleceklerine karar vermek ve belirlemek Kürt halkının elinde, bunun dışında kimsenin değil. Bu yüzden devam edin ve pes etmeyin.”
Martina Anderson kimdir?
Eski Avrupa Parlamentosu ve Sinn Fein üyesi olan Martina Anderson PKK Lideri Öcalan’ın uygulanan tecrit üzerine ve barışçıl çözümdeki rolü , 1970’lerde İRA aktivistiydi. Haziran 1986’da Britanya’da tutuklanan Martina Anderson 13 yıllık tutsaklıktan sonra Hayırlı Cuma Anlaşması ile serbest kaldı ve Sinn Fein’de legal siyasete başladı.
HABER MERKEZİ