Sincan Çocuk Cezaevi’nde çocuklara kötü muamele uygulandığına dair kendilerine daha önce başvuru yapıldığını dile getiren Ankara Barosu Cezaevi Komisyonu Üyesi Avukat Fatih Gökçe, 21 Aralık’taki olay sonrası görüştükleri 4 çocuğun da gardiyanlar tarafından daha önce darp edildiğini söyledi.
Ankara Sincan Çocuk Kapalı Cezaevi’nde 21 Aralık 2018 tarihinde akşam saatlerinde yaşanan olaylarda 6 çocuk ve 14 gardiyanın yaralandığı bilgisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından duyurulmuştu. Olayın yaşandığı akşam ilk olarak cezaevine giden ve sonraki gün de cezaevindeki çocuklarla görüşen Ankara Barosu Cezaevi Komisyonu Üyesi avukat Fatih Gökçe, tanıklıklarını ve çocuklarla yaptığı görüşmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı.
21 Aralık gecesi olayların kamuoyuna yansıması ardından hemen cezaevine doğru yola çıktığını dile getiren Gökçe, “Olay yerine ilk giden avukat bendim. Nizamiyeden içeri girdim. Çocuk hapishanesine geldiğimi söyledim. Alınmadım. Olay dolayısıyla beni almadılar. Önce servis yok dediler. Ben de yürüyeceğimi söyledim. Cezaevi idaresiyle bir telefon trafiği yaşandı ve beni içeri almamakta direttiler. Cezaevi idaresi gardiyana ‘içeri kimse alınmayacak’ dedi ve beni içeri almadılar” diye konuştu.
‘7-8 ambulans girip çıktı’
Yaşananları baro yetkilileri ve diğer avukatlarla paylaştığını kaydeden Gökçe, sonrasında barodan bir heyet geldiğini ve onların nizamiyeden içeri dahi alınmadığını söyledi. Gece geç saatlere kadar çocuk cezaevinin önünde beklediklerini ancak tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirten Gökçe, “Cezaevinden çıkan meslektaşlarımla görüştüm olaya dair; ama tam net bir bilgiye ulaşamadım. Cezaevine ilk gittiğimde ambulans ile beraber gittim. Ben nizamiyede iken 7-8 ambulansın girip çıktığını gördüm. Çocuk Hapishanesine gidip, geliyorlar. Özel sevk araçları girip çıkıyordu ve içeride olağanüstü bir durum vardı” diye belirtti.
‘Müvekkilim gece götürülmüş’
Ertesi sabah yeniden cezaevine gittiğini söyleyen Gökçe, müvekkili olan çocukla görüşmek istediğini belirttiğini ancak uzun bir süre cezaevi kapısında bekletildiğini belirtti. Gökçe, “Cezaevi müdürü içeride olmasına rağmen muhatap olmadı, telefon trafiği yapıldı. Kimlik bilgilerimi alıp, ‘Sizi sorgulayacağız, siz kimsiniz’ gibi söylemler geliştirildi. Müvekkilimle görüşecektim akşamki olaylardan dolayı sevk edildiğini öğrendim. Gece götürmüşler. Nereye götürdüklerine dair de bilgi vermediler. Dolayısıyla görüş yapamadım” ifadelerini kullandı.
‘Mağdur çocukların ismini hala bilmiyoruz’
Sonrasında Ankara Barosu Cezaevi Komisyonu ve Çocuk Hakları Merkezi’nden gelen avukatlarla birlikte yeniden çocuk cezaevine gittiklerini dile getiren Gökçe, “Yine 3 saat kadar bekletildik. Cezaevi içerisine girişte bir sürü sıkıntı yaşadık. Sonrasında olayın mağduru olan çocuklar değil başka çocuklarla görüştük. Cezaevi idaresiyle görüştük. Olay hakkında bir şeyler söylediler ama çocuklarla görüşemedik. Mağdur çocukların isimlerini dahi öğrenemedik. Tüm girişimlerimize rağmen hala çocukların isimlerini bilmiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Cezaevi idaresi: Olay çok abartıldı
Gökçe, cezaevi yönetimiyle aralarında geçen diyaloğa dair şunları aktardı: “Olaylarda adı geçen çocuklar hükümlü. Onlar belli bir koğuşa alınmış. İlginç olan durum şu. Cezaevi yönetimi dedi ki; ‘Olay çok abartıldı. Böyle bir olay yok. Basın çok çarpıttı. Birçok veli aradı, bilgi talep etti. Ama işin ilginci olayın içindeki çocukların ailelerinden biri dahi bizi aramadı’ dedi. Bu şu anlama geliyor demek ki bu çocuklar sahipsiz çocuklar. Bunlar her nasılsa hepsi aynı koğuşa konulmuş çocuklar ve bunların sahipsiz olduğunu idare biliyorsa gardiyanlar da bunu biliyordu. Gardiyanlar bunu biliyorsa diğer çocukların şikayetinde de var ki bunlara da darp ve kötü muamele uyguluyorlardır. Artık bu çocukları tepki koyma noktasına getirmiş olabilir.”
‘Gardiyan’ın ayağında kan izi gördü’
Aynı gün avukatlar olarak 4 çocukla görüştüklerini ifade eden Gökçe, çocukların bir kısmının bir şey söylemediğini bir kısmının ise darp ve kötü muameleye uğradıklarını anlattıklarını belirtti. Çocukların olayla ilgili net bilgi vermekten korktuğunu aktaran Gökçe, şunları söyledi: “Sesler duyduklarını, müdahale olan koğuşun tamamen dağıtıldığını, eşyalarının parçalandığını ve dışarı atıldığını söylediler. Bir çocuk gardiyanın bir ayağında kan izi gördüğünü söyledi. O kan muhtemelen gardiyanın kanı değildi. Tam detaylı bir şey söylemediler. Çocukları korkuttular muhtemelen o yüzden tam anlatmadılar.”
‘Kötü muamele kanıksanmış’
Çocuklarla yaptıkları görüşmede ilginç bir detay yakaladıklarını da vurgulayan Gökçe, çocukların kötü muameleyi kanıksadıklarına tanık olduklarını söyledi. Gökçe, “Gardiyanların kötü muamelelerinin doğal karşılandığını gördük. Gardiyana ne yapıyorsun da seni dövüyor dediğimde ‘avukat abi gündüz uyuyorum, uyumamız gerekiyor. O yüzden gelip, doğal olarak dövüyor.’ Artık çocuklar bunu kanıksamış. Görüştüğümüz çocuklar da gardiyanların kendilerini sürekli dövdüğünü söyledi. Döven gardiyanların isimlerini de verdi. Çocukların bir kısmı isim vermedi, çekindi. 4’ü de gardiyanlardan sürekli dayak yediklerini söylediler” diye konuştu.
‘Gardiyanlar darp raporu almak için gitti’
Cezaevi idaresinin bilgi vermekten kaçındığını bir kez daha söyleyen Gökçe, “Bizim cezaevi idaresi dışında, kampüs içerisinde görüştüğümüz başka kişiler yaralı sayısının çok fazla olduğunu söyledi. 10-15 otobüs ile çocukların kampüs hastanesine taşındığını söylediler. Bunu idareye sorduğumuzda böyle bir şey olmadığını söylediler. Kampüs hastanesinden bilgi verilmiyor. Ama çocuklar dışarıya çıkartılmamış. Kendilerince 6 çocuğun saldırdığını 7-8 gardiyanın yaralandığını söylüyorlar. Bizim duyduğumuz kadarıyla gardiyanların hiçbir şeyi yok, sırf rapor darp raporu alabilmek için hastaneye gittiklerini duyduk” ifadelerinde bulundu.
‘Darp vardı’
Yaşanan olayların öncesinin olduğuna dikkat çeken Gökçe, şu bilgileri paylaştı: “Geçen hafta olay yaşanmadan önce komisyonumuza bir şikayet gelmişti. Bir çocuk gardiyanlar tarafından sürekli darp edildiğini ailesine iletmiş ailesi de bize başvurmuştu. Başka bir çocuk o da gardiyanlar tarafından darp edildiği gerekçesiyle bize başvuru yapmıştı. Cezaevi Komisyonumuzdan avukatlar darp edilen çocuklardan biri ile görüştü.
Gardiyan: Kapattılar mı?
Çocuk görüşme odasında arkadaşlarımıza gardiyanlarla tartıştıklarını ama sorunu çözdüklerini darp olmadığını söylüyor. Ama arkadaşlarımız duruma inanmıyor. Görüşten çıkacağı almaya gelen gardiyanla arasında geçen diyaloğu arkadaşlarımız duyuyor ve tutanaklara geçiyor. Yaşanan diyalog şöyle;
Çocuk: Bir sorun olmadı her şeye yok dedim abi.
Gardiyan: Kapattılar mı?
Çocuk: Kapattılar abi hı hı.
Yani kötü muamele ve tehdit var. Bu da en büyük delildir.”
Hem olay öncesi gelen iddialar hem olay sonrasında görüşülen çocuklardan duydukları kadarıyla Sincan Çocuk Kapalı Cezaevi’nde gardiyanların çocukları kameraların olmadığı yerlerde darp ettiğini anladıklarını dile getiren Gökçe, hem Cezaevi Komisyonu hem de Çocuk Hakları Merkezi olarak her iki olayın da takipçisi olduklarını suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
‘Sonuna kadar takipçisiyiz’
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığıyla baro yetkililerinin görüştüğünü de sözlerine ekleyen Gökçe, şöyle konuştu: “Bu sürecin en başından beri takipçisiyiz. Bu olaydan önce bu cezaevinde sistematik olarak çocuklara kötü muamele de bulunulduğuna dair bilgilerimiz vardı. Bu da bunun üzerine gelişen bir olay oldu ve birbirini takip eden bir olaydı. Cezaevi idaresi ve başsavcılık isimleri bilerek vermiyorlar Çocukların darp izlerinin geçmesi, toparlanmasını bekliyorlar. Cezaevindeki durumu sonuna kadar takip edeceğiz. Ankara’da çocuk alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin bir arada çalışması gerekiyor.”
Kaynak: MA / Berivan Altan