Şimoni Diril’in öldürülmesine dair hazırlanan iddianamede “ölene kadar darp edildiği” belirtilirken, cinayetin define nedeniyle işlendiği iddia edildi. İddianamede bilgi sahibi olduğu belirtilen karakol komutanına dair tek kelime yer almadı
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Mehrî (Kovankaya) köyünde 8 Ocak 2020’de ortadan kaybolan Hurmüz ve Şimoni Diril çiftinden Şimoni Diril’in cansız bedeni 70 gün sonra Hezil Çayı’nda bulunmuştu. Hürmüz Diril’e o günden bu yana ulaşılamazken, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2 yılı aşkın bir süredir “gizli” yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianame, sunulduğu Şırnak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 20 Ocak 2022’de “eksik hususlar olduğu” gerekçesi ile savcılığa iade edildi. Savcılığın yapmış olduğu itiraz üzerine mahkeme iddianameyi kabul ederken, iddianamenin detaylarına Mezopotamya Ajansı (MA) ulaştı.
3 Şüpheli var, komutan iddianamede yok
Hürmüz Diril’in kaybolmasına ilişkin soruşturmanın ayrıldığı görülen iddianame, cenazesi 70 gün sonra bulunan Şimoni Diril’in öldürülmesine ilişkin hazırlandı. Şimoni Diril’e yönelik “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” ve “Tasarlayarak öldürme” suçlamaları ile hazırlanan iddianamede Apro Diril, Behçet Öztunç ve İsmail Yıldız isimli 3 şüpheliye yer verildi.
Şırnak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin daha önce iddianameyi ret gerekçesinde dikkat çektiği Karakol Komutan Vekili olduğu anlaşılan Ahmet Taşdemir’e dair ise iddianamede tek bir cümle yer almadı. Soruşturma aşamasında Ahmet Taşdemir twitter kullanıcı ismiyle yapılan paylaşımlarda Taşdemir’in olay hakkında bilgi sahibi olduğunu söylemesine rağmen şahsa ulaşılmadığı ve bilgisine başvurulmadığı kaydedilmişti.
‘Ölüme sebebiyet verecek düzeyde darp edildi’
İddianamede Şimoni Diril’in nasıl öldüğüne dair de bilgilere yer verildi. Otopsi raporunda kafa bölgesine çok sayıda darp izi olduğu, kafa derisinde yara oluştuğu, yüz kemiklerine darbe aldığı, omurgalarının kırıldığı belirtildi. Yine Şimoni Diril’in iç organlarında da hasar meydana geldiği belirtilen iddianamede, “Maktulün ölene kadar ve ölüme sebebiyet verecek düzeyde darp edildiği anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Savcı: Define için yapmışlar
İddianamede şüphelilerin savunmalarının toplandığı belirtilen deliller ile kıyaslamasına savcılık 17 madde şeklinde yer verdi. Savcılığın sıraladığı maddeler arasında olayın Hürmüz Diril tarafından bulunduğu iddia edilen defineye el konulması amacıyla gerçekleştirildiği iddiası dikkat çekti. İddianamenin değerlendirme bölümünde olayın gerçekleşme sebebi yine define olarak belirtilirken, şöyle denildi: “Şüphelilerin maktulün sırtına bir el ateş ettikleri ve kafatası ile iskelet sisteminde kırıklar oluşacak, iç organ harabiyetine neden olacak düzeyde eziyet çektirilerek, ölene kadar darp ettikleri ve daha sonrasında cesedini Kovankaya köyünden geçen dereye attıkları. Şüpheli eylemlerinin ani bir kızgınlıkla işlenmeyip gerekli alet ve teçhizatın temin edildikten sonra kayıp şahsın bulunduğu anlaşılan defineye ulaşabilmek maksadıyla ve eskiye dayalı husumetlerinin getirdiği düşmanca duygularla tasarlanarak işlendiği anlaşılmıştır.”
Olay hakkında
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Mehrî (Kovankaya) köyünde 8 Ocak 2020’de Hurmüz ve Şimoni Diril çifti kayboldu. Şimoni Diril’in cenazesi 70 gün sonra Hezil Çayı’nda bulunurken, Hürmüz Diril’den ise 747gündür haber alınamadı. Olayla ilgili başlatılan soruşturmaya getirilen “gizlilik” kararı bugüne kadar kaldırılmadı. Devam eden soruşturma kapsamında dosyanın bir numaralı şüphelisi konumunda olan Diril çiftinin akrabaları Epro Diril, iki kez “tutuklamaya yeterli şüphe oluştuğu” gerekçesi ile tutuklandı, ancak serbest bırakıldı. Bugüne kadar 3 defa tutuklanan Apro Diril, şu an cezaevinde bulunuyor.
Davayla ilgili Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sunulduğu Şırnak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Mahkeme ret gerekçesinde Şimoni Diril’in montunda barut izinin olduğu, atışın yakın mesafeden yapıldığı ancak hangi silahla vurulduğuna dair Apro Diril’in evinde bulunan silahlar üzerinde inceleme yapılmadığına da yer vermişti. Gerekçenin devamında ise, Ahmet Taşdemir isimli Twitter kullanıcısının paylaşımlarına değinen mahkeme Taşdemir’in olay yaşandığı tarihte karakol komutanı vekili olması, olay hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen şahsa ulaşılmadığı ve bilgisine başvurulmadığına dikkat çekmişti.
MA / Ahmet Kanbal