Neoliberalizm doğduğu yere gömülüyor. Dünyada ilk defa Güney Amerika’da, Şili’de Pinochet cuntasıyla birlikte uygulandı neoliberal politikalar. Henüz neoliberalizm adı bile konulmadan. Şimdi yine adı bile tam olarak anılmadan Güney Amerika’da çöküyor ve ne güzel de oluyor. Gerçi hani şöyle, isyanlar eşliğinde, ölüsünün üzerinde danslar ederek gönderseydik kendi cehennemine çok daha güzel olacaktı ama olmadı.
Kadere ya da kifayetsiz halimize yanalım işte…
Şili’de geçen hafta referandumda yüzde 78 oy oranıyla ezici bir şekilde ile ortadan kaldırılan Pinochet anayasası, tam olarak neoliberal politikanın düsturuydu. Referanduma katılımın yüzde 50 olmasına aldırmayın ya da tam aksine, umudun geceye gömüldüğü, dünyanın bu karanlık günlerinde, yüzde 50 katılan olması çok önemli. Arkasında yargısız infazlar, stadyumlara doldurularak tutsak alınmış insanlar, katledilen işçiler, öğrenciler, Mapuche’ler ve bütün öteki olanların, kanlarıyla yazılmış bir anayasaydı çöpe atılan. Bu yüzden zalimin belgesiydi tabii ki ve bu yüzden size çok yakından bir şeyler hatırlatır olabilir.
Geçen yıl Bolivya’da, darbeyle uzaklaştırılan ‘sosyalist’ hükümetin, yapılan ilk seçimlerde geri dönüşü ile birlikte, neoliberalizm son bir aydır, ikinci darbesini aldı. Bütün bunları söylerken, başta söylediğim gibi, devrimci bir durumdan söz etmiyorum ama Covid’le de daha açıkça ortaya çıkan şu ki artık bu dünyanın neoliberalizm ile birlikte yaşayabilme, soluk alabilme şansı yok.
Ancak bundan sonra dünya halinin daha iyi olabilmesi güvencesi de yok. Sözde ‘serbest piyasa’ ile at koşturan sermaye, o kadar çabuk dünyanın sonuna getirdi ki; onların Marsı işgal etmeden buna devam edebilme şansları yok! Bu yüzden daha ‘açık faşizm’ moda ve kendi iktidar nezaketlerine bile yabancı gelen, kaba, nobran, salak devlet başkanları silsilesi ile sarılı bir dünya.
Bütün bu kabusun içinden, oturduğumuz yerde, yeni bir şeyin doğması da mümkün değil. Bu nedenle Latin Amerika’nın en örgütlü iki ülkesinde, neoliberalizm, paçasından tutulup çöpe gönderildi denilebilir. Fakat bunun sonucu, daha doğrusu yıkımı, o kadar da çabuk ortadan kalkabilecek durumda değil.
Bu maçı aldık ama lig uzun bir maraton ve önümüzdeki maçlara sadece ‘bakmaktan’ vazgeçersek geriye dünyadan bir şeyler kalabilir… Belki…