Kopenhag eski Belediye Başkanı Sigurdsson, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin konuşarak, ‘Ailesini ve avukatlarını görmesine izin vermiyorlar. Bu açıkça işkencedir’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan tam 36 aydır hiçbir şekilde haber alınamıyor. Süren tecrit politikasının sonra ermesi için uluslarası alanda “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası başlatıldı.
Kampanyada destek veren Kopenhag eski Belediye Başkanı Villo Sigurdsson. ANF’den Muhammed Kaya’ya konuşan Sigurdsson, Abdullah Öcalan üzerinde süren tecride tepki gösterdi.
Tecridin sonlandırılması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için kampanyanın sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Sigurdsson, “Sayın Öcalan’ın serbest bırakılması için Türkiye hükümetine baskı yapmalıyız” dedi.
Türkiye’nin, 25 Mart 2021’den beri haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan konusunda tüm uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini söyledi. İmralı’daki durumu işkence olarak niteleyen Sigurdsson, “Ailesini ve avukatlarını görmesine izin vermiyorlar. Bu açıkça işkencedir” dedi.
Tutsakların cezaevinde kalma süreleriyle ilgili Danimarka ve Avrupa Birliği ülkelerinden örnek veren Sigurdsson, şöyle devam etti: “Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunda en fazla 16 yıl hapis cezası alabilirsiniz. Sayın Öcalan, masumiyetini kanıtlama ve Kürtlere karşı yürütülen bu acımasız savaşı durdurmak için hükümet ve yetkililerle bazı anlaşmalar yapma imkanı olmaksızın 25 yıldır orada tutuluyor.”
NATO ve AB’den çifte standart
Türkiye’nin tecridi sürdürmekle imza attığı tüm uluslararası sözleşme ve anlaşmalara da aykırı olduğunu kaydeden Sigurdsson, “Türkiye, NATO üyesi ve AB üyesi olmak istiyor. Türkiye’deki yetkililere uluslararası insan hakları kurallarına uymaları için baskı yapmıyorlar. Bu bir tür çifte standarttır” şeklinde konuştu.
Uluslararası kurallara aykırıdır
“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyasının bir parçası olduğunu hatırlatan Villo Sigurdsson “Kampanyanın bir parçası olmak çok güzel. Ben de kampanyanın bazı oturumlarına katıldım. Bence kampanyayı sürdürmeye çalışmalı ve Öcalan’ın özgürlüğünü desteklemek için uluslararası yargıçları ve uluslararası yetkilileri de kullanmalıyız. Bu, böyle devam edemez, çünkü tüm uluslararası kurallara aykırıdır. Sayın Öcalan’ın serbest bırakılması için Türkiye’ye baskı yapmalıyız.”
BERLİN