Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan Mehlike Alpdemir, kadın kurumlarının kapatılmasıyla şiddetin arttığına dikkat çekti. Alpdemir, ‘Kadınlar şikayet için gittikleri her yerde kendilerini güvende hissetmeli’ dedi
Her gün kadına yönelik şiddet olaylarının yaşandığı Türkiye’de, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanunun uygulanmaması, şiddetin artışına neden oluyor. Son bir yılda 11 bin 662 kişinin, 2007 ile 2020 yılları arasında ise 66 bin 296 kişinin Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na yardım talebinde bulunması, şiddetin boyutlarını da ortaya koyuyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Kuşadası Temsilcisi Mehlike Alpdemir, kadına yönelik şiddetle ilgili iktidar ile yargının cezasızlık politikalarına dikkat çekti.
Erkeklere verilen mesaj
Uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması durumunda şiddetin en aza indirilebileceğini belirten Alpdemir, “Özelikle mahkemelerdeki yargısal süreç, cezasızlık, sanıkların kravat taktığı için ceza indirimlerinden yararlanması, kadın cinayetlerinin artmasında etkili. Çünkü cinayeti işleyen erkekte, ‘nasıl olsa az ceza veriliyor’ mantığını besliyor” dedi. Siyasetin, kadına yönelik şiddetin önlenmesi noktasında kadın kurumlarının fikirleri doğrultusunda politika üretmesi gerektiğinin altını çizen Alpdemir, kadınların içinde yer almadığı politikaların sonuç almayacağını söyledi.
Gerekirse her eve gidilmeli
2018 yılı verilerine göre; Türkiye’deki sığınma evi sayısının 137 olduğunu belirten Alpdemir, bu sayının yetersiz olduğunu söyledi ve ekledi: “Nüfusu 100 bini geçen yerlerde kesinlikle sığınma evlerinin açılması gerekir. Bu konuda yeni bir çalışma başlatıldı ve bunu yerine getirmeyen belediyeler hakkında dava açacağız. Şiddet olaylarında en fazla karşılaştığımız konu, ilk etapta kadınların nereye gideceğini bilmemesi oluyor. Kapı kapı dolaşarak, gerekirse her eve giderek kadınları önleme ve koruyucu tedbirler noktasında bilgilendirmek gerekiyor.”
Uzmanlar çalıştırılmalı
Şiddet gören kadınların şikayette bulunacakları ve gidecekleri yerlerde kendilerini güvende hissetmeleri gerektiğinin vurgulayan Alpdemir, “Şiddet gören kadın ya da çocuk, karakola giderken kesinlikle kendini güvende hissetmeli. Şiddet uygulayan ile şiddet gören kişilerin aynı yerde, aynı anda görüşmelerin sağlanamaması gerekiyor. Kadın ve çocuklara yönelik suçlara karşı çalışan bütün kurumlarda, görevinde deneyimli sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve avukatlar çalışmalı. Sosyal hizmet anlayışı olmadan, bu konuda hiçbir çözüm üretilemez” diye belirtti.
‘Kapatılan kurumlar açılmalı’
Kadın kurumlarının kapatılmasını doğru bulmadığını dile getiren Alpdemir, bölge kentlerinde kadın kurumlarının kapatılmasıyla kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çekti. Kadın kurumlarının yeniden açılması için çalışmalarının olduğunu aktaran Alpdemir, Urfa’da koordinasyon kurulduğunu ve bölgede çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. “Kadın cinayetleri ya da çocuk istismarının politikası ve siyaseti olmaz” diyen Alpdemir, son olarak, “Kadına yönelik şiddet ve sosyal konular siyaset üstü konulardır. Kapatılan kadın derneklerinin bir an önce açılması gerekiyor” dedi.
Esra Solin Dal/Aydın-MA