Şehriban Aslan/Diyarbakır-Jinnews
Medeni Kanun üzerinden kadınların kazanılmış haklarının hedef alındığını belirten avukat Elif İpek Ulaş, ‘Nafaka düzenlemesi de dahil tüm adımlar iktidarın kadına bakış açısını ortaya koyuyor’ dedi
Önceki gün bir duruşma salonunda hakim Mehmet Yoylu’nun kadın avukata ‘etek boyunuz çok kısa’ diyerek taciz etmesi başta kadınlar olmak üzere geniş çevreler tarafından büyük tepki görmüştü. Hakim Mehmet Yoylu, tepkilerin büyümesi üzerine görevinden uzaklaştırıldı. Hakim Yoylu’nun bu cinsiyetçi yaklaşımı kuşkusuz yargının kadına yönelik aldığı cinsiyetçi kararlar ile paralellik taşıyor. Ve bütünlüklü olarak bakıldığında da bu ayrımcı, tacizkar ve kadını erkeğe mahkum eden zihniyet 10 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen “Nafaka Çalıştayı”nın ardından başlayan “Nafakaya sınır getirilmesi” tartışmaları da iktidarın kadına yönelik cinsiyetçi ve ayrımcı uygulamalının devamı niteliğinde. Kadın hareketleri tarafından karşı çıkılan bu düzenlemeye ilişkin AKP henüz bir kanun teklifi hazırlamazken, MHP nafakaya 5 yıl sınır getirip daha sonra bu ödemeyi kamuya yükleyen bir teklif hazırladı. Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) konuya ilişkin “Nafaka ölçütlerinden birinin kusur kapsamını muğlaklaştırmak ve ahlaki ölçütlere bağlamak kadınlar açısından endişe vericidir’ değerlendirmesinde bulunurken, kadın örgütleri düzenlemenin “kadını evliliğe ve şiddete mahkum etmek” anlamına geldiğini belirterek tepki gösteriyor. Bütün bu bilgiler ışığında Avukat Elif Tirenç İpek Ulaş, nafaka düzenlemesine ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Var olan ve uygulanan nafaka düzenlemesinin kapsamı nedir?
Hala yürürlükte bulunan 4721 sayılı Medeni Kanun, daha çok kadınların yararlandığı nafaka düzenlemesi kadın erkek ayırmaksızın her iki taraf içinde geçerlidir. Ancak toplumsal gerçeklikte daha çok kadının ihtiyacı olduğu için kadınlar başvuruyor. Yani mevcut düzenlemede taraflardan birinin daha az kusurlu olması ve talep etmesi halinde nafaka bağlanır. Her ne kadar kanunda süresiz şeklinde ibare konulmuşsa da nafaka alacağı belli şartlara bağlanmış ve o şartların ortadan kalkması halinde nafaka da hakim kararıyla kaldırılır.
Yapılmak istenen düzenleme hangi değişiklikleri kapsıyor?
6-7 yıldan bu yana nafakayı düzenleyen yasalarda değişikliğe gidileceğine ilişkin tartışmalar söz konusu. Ancak yapılmak istenen değişiklik zaten Medeni Kanun’da var olan düzenlemelerden farklı olmadığı için bu konuda bir gelişme yaşanamıyor. Çünkü değişiklik teklifinin içeriğinde nafakanın süre şartına bağlanması, kusur oranına bakılması gibi şartlar söz konusu ancak mevcut Medeni Kanun’da nafaka zaten belli şartların ortadan kalkması halinde kaldırılabiliyor
Yapılan düzenlemenin kadınlar açısından tehlikeleri nelerdir?
Ekonomik sebeplerle zaten boşanmakta güçlük çeken kadınların boşanma talebini tümden ortadan kaldırmayı hedefliyor. Nafaka tartışmasında süre hesaplaması kadınlar açısından çok tehlikelidir. Örneğin 5 yıl evli kalana nafaka gibi bir öneri getirdiniz ve kabul edildi diyelim. Kadın şiddet gördüğü o evde sırf süresi dolsun diye evliliğini sürdürmeye çalışacak. Bu daha büyük mağduriyetlere yol açacak. Bağlanan nafakaların yüzde 80 oranında tahsili mümkün değil. Tahsil olmayan oran içindeki miktarlar da 40 lira ile 250 lira arasındaki rakamlar içeriyor.
2018’de hazırlanan düzenleme neden bekletiliyor?
Bu konunun yıllardan bu yana kamuoyu gündeminde tutulması, değişiklikle yaratılmak istenen şey kadar tehlikeli bir hal almaya başladı. Örneğin aile hakimleri önceden kendiliğinden belirledikleri ve dava süresince devam eden tedbir nafakalarını artık talep olsa bile reddetmeye başladı. Yine benim bizzat yaşadığım son olayda nafaka yükümlüsü erkek ‘Zaten nafaka kaldırılacak yasayı bekliyoruz’ diyerek eskiden ödediği nafakayı ödememeye başladı. Birçok kadın zaten nafaka da olmayacak diye düşünerek içinde bulunduğu şiddet ortamında çıkmaya cesaret gösteremiyor. Hükümetin bu konu hakkında bir değişiklik yapma niyet ve isteğinde olduğunu düşünüyorum. Ancak kamuoyunun tepkisinden çekindikleri ve yaratılacak durumun ciddi haksızlıklar doğuracağını bildiklerinden bu konuda cesaret gösteremiyorlar.
Avukatlar bu düzenlemeye karşı ne yapacak?
Öncelikli hedefimiz nafaka hakkında toplumda yaratılan yanlış algıları ve çarpıtmaları, gerçekte yaşananları ortaya koyarak çürütmeye çalışmaktır. Buna dair tüm kadın örgütleri bir çaba içerisindedir. Nitekim Adalet Bakanı nafaka hakkında yapılan son çalıştayda mağduriyetlerin hangi tarafta gerçekleştiği ve ne kadar olduğuna ilişkin ellerinde bir veri olmadığını açıkladı. Bu verileri toparlayacak ve kamuoyuna sunacak bir raporlama çalışmamız hali hazırda var.