Suriye hükümetine yaptırımları kapsayan ‘Sezar Yasası’nın, ülkede ciddi krizlere yol açabileceği belirtiliyor. ABD’nin ‘Özerk Yönetim bölgelerini kapsamayacak’ dediği yasaya karşı bölgede önlemler hızlandı
ABD’nin Suriye’de “Rejimi destekleyen taraflara yaptırım ve kısıtlamalar uygulanmasını içeren” ve kapsamlı ekonomik yaptırım öngören Sezar Yasası dün itibariyle yürürlüğe girdi.
ABD senatosunun, 18 Aralık 2019 tarihinde kabul ettiği Caesar (Sezar) Suriye Sivil Koruma Yasası, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, bakanlar, milletvekilleri ve Suriye rejiminin çeşitli kademeleri ile rejime fon sağlayan ve yardım eden kişi ve kurumları hedef alıyor. Yasayla birlikte Rusya’nın Suriye’deki askeri güçleri ile İran’a bağlı askeri güçler yaptırım listesine alındı.
Yaptırım yasasına; Suriye’deki hapishanelerde mahkumların işkenceye maruz kaldığını veya öldürüldüklerini gösterdiği iddia edilen binlerce fotoğrafı ülke dışına sızdıran Suriye ordusundaki ‘Caesar’ kod adlı eski bir fotoğrafçının ismi verildi.
ABD’nin açıklamaları teoride
ABD’nin Kuzey ve Doğu Suriye’deki temsilcisi William Roebuck, ‘Sezar Yasaları’nın Özerk Yönetim bölgelerini kapsamayacağını, ABD’nin programı dahilinde ortak koordinasyon yürütüleceğini’ açıklamasına rağmen söz konusu yasaların bölge piyasaları ve çarşısındaki etkisi giderek artıyor.
Özerk Yönetim Eşbaşkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd ise, Roebuck’ın açıklamalarını “Şimdiye kadar koalisyonun verdiği sözler hep teoride kaldı. Açıklamalar olumlu ancak, pratikte şeffaflık göremiyoruz. Bu anti şeffaflığın ABD’nin bölgedeki ekonomik planlarıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Sezar yasaları, ister istemez Kuzey ve Doğu Suriye’yi etkileyecektir. Çünkü Özerk Yönetim ticarette Suriye lirasını kullanıyor. Özerk Yönetim, teorilere sırtını yaslayamaz” şeklinde değerlendirmişti.
Projeler geliştiriliyor
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, bölgenin ekonomik yaptırımlardan en az şekilde etkilenmesi ve halkın alım gücünün düşmemesi amacıyla birçok proje üretti. Kuzey ve Doğu Suriye’de daha önceden var olan kooperatifler geliştiriliyor, bunun yanı sıra tarım başta olmak üzere birçok alanda da kolektif bir çalışmayla yeni kooperatifler kuruldu. Bölgede ayrıca tarım ve hayvancılık başta olmak üzere yerel üretime ağırlık verilmeye başlandı.
Kooperatifler ekonomik yükü azaltıyor
Dêrik’te 50 kişi ile kurulan bir tarım kooperatifinde çalışan Ayşe Mihemed, Suriye Lirası’nın değer kaybetmesiyle kimi zorluklarla karşılaştıklarını, ancak kooperatiflerin halkın ekonomik yükünü azalttığını söyledi.
Zengin tarım arazileriyle bilinen Kuzey ve Doğu Suriye, bölge sakinlerinin tüm tarım ihtiyacını giderecek kapasiteye sahip. Bölgede sebze ve meyveler, bakla ve şeker pancarının yanı sıra arpa ve buğday üretimi yoğunlukla yapılıyor. Dêrik’in Hemze Bek köyünde çiftçilik yapan Gulê Hesen, bölgedeki arazilerin doğru kullanılması halinde bölgenin ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra dışarıya ihracat yapılabilecek seviyeye gelineceğini vurguladı.
Yaşamlarını buldukları günlük işlerde çalışarak idame ettiren halk ise yaptırımlardan en çok etkilenen kesim oldu. Hesekê’nin Dirbêsiyê ilçesinde çalışan Elaa Dahir Hesen, gıda fiyatlarının yükseldiğini ve alım güçlerinin düştüğünü belirtti.
Özerk Yönetim Tarım ve Ekonomi Komitesi Eşbaşkanı Selman Barodo da, bölgede tarımsal kooperatiflerin bulunduğunu ve bu kooperatifleri geliştirmeye çalıştıklarını ifade etti. Barodo, Özerk Yönetim’in yerel projeleri desteklediğini ve halkın eşit bir şekilde kooperatiflerde iş imkanı bulabilmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Kaynak: ANHA