SES Amed Şubesi, Bazarcix ilçesine dair hazırladığı raporda Alevilerin yoğun olarak yaşadığı ilçede, yardımlarda etnik ve inanç ayrımcılığı gibi sorunlar yaşandığını söyledi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi, 8-13 Mart tarihleri arasında Mereş’in Bazarcix (Pazarcık) ilçe ve köylerinde deprem dolayısıyla yürüttüğü çalışmaların raporunu yayınladı.
Raporda Kürt Alevilerin yoğun yaşadığı ilçede inanç ve kimlik ayrımcılığı yaşandığı söylendi.
Ayrıca depremin üstünden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen hijyen ürünlerinde sıkıntı yaşandığı vurgulandı.
Yazılı açıklamada raporun değerlendirme ve öneri kısmında ise şunlar ifade edildi:
“*Gezilen Alevi Kürt köylerinin, temel ihtiyaçlara ulaşmada ciddi bir şekilde ayrımcılığa maruz kaldıklarını gözlemledik. Bu köylerdeki, Kürt Alevilerine, çadırların çok geç gidildiği, gıda, giyim malzemelerinin, iş makinelerinin gidilmediğini gözlemledik. Birçok köylünün, kendi imkânlarıyla iş makinesi tutup, enkaz altında kalan cansız bedenleri, kendilerinin çıkarttıklarını belirttiler.(Giden yardımların tümünün HDP, Sivil Toplum Kuruluşları ve gönüllüler tarafından kendilerine ulaştırıldıklarını beyan ettiler.)
*Beslenme; ayrıcalıklı gruplar için yemek çıkartılmasının gerekli olduğunu çadır kentlerde yaptığımız saha taramaları neticesinde gözlemledik. (Pazarcık merkezde yaşlı nüfusun fazla olmasından kaynaklı ve de Çölyak ve şeker hastası olan birçok beslenmede ayrıcalıklı gruplar çadırlarda yaşamaktadırlar. Bu grupların yemek ihtiyacı için gerekli düzenlemelerin ve görüşmelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir.)
*Yapılan saha taraması neticesinde, hem yetişkinlerde hem de çocukların büyük bir kısmında travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin olduğunu gözlemledik.
*Kadınların temel hijyen malzemelerine erişmede hala sıkıntılar mevcuttur. (Özellikle çadır kentlerde kalan kadınlarda). Bunun için çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir.
*Köylerde hayvancılık yapan köylülerin ciddi sorunlar yaşadıklarına şahit olduk. Yem bulamadıkları için insanların hayvanlarını fırsatçılara satmak zorunda kaldıklarını gördük.
*Aile planlamasının yapılabilmesi ve gebelik kontrolü için depremzedelerin erişiminin ücretsiz yapılması gerekir.
*AFAD ve Kızılay personellerinin depremzedelere karşı tavır ve davranışlarının depremzedelerin onur ve haysiyetlerini ciddi anlamda zedeleyecek durumda olduğunu gözlemledik. Yemek ve su dağıtılırken, çocuklara çeşitli yiyecekler dağıtılırken tutundukları tavır insan onuruna yaraşır düzeyde olmadıkları gözlemlendi.
*Suriyeli mültecilerin; bazı çadır kentlerde ayrımcılığa uğradıklarını gözlemledik. (Görüştüğümüz birçok Suriyeli aile, çadır kentlerin dışında kendilerine çadır temininin yapıldığını ve kendilerinin istenmeyen gruplar olarak ayrımcılığa uğradıklarını söylediler.
*Kadınlarda idrar yolları enfeksiyonlarının fazla olduğunu gözlemledik.
*Pazarcık merkezinde ağır hasarlı binaların yıkılırken, enkazlara su dökülmemesi nedeniyle ciddi toz bulutları oluşmaktadır.
*Çadır kentlerde yaşayan depremzedelerin en büyük sıkıntılarından biri de yeterli duşluk ve WC’nin olmamasıdır. Duş ve WC’nin az oluşu, çadırlara uzaklığı doğurduğundan gece ulaşımı /yaşlı ulaşımını zorlaştırmaktadır. Özellikle duşluklar ve WC’lerde hijyen durumları çok kötü. Mevcut salgın hastalıklar ve olası sağlık sorunları göz önünde bulundurulup ciddi bir çalışmanın yürütülmesi gereklidir.”
HABER MERKEZİ