TJA 8 Mart startını Gülistan Doku’nun kaybolduğu Dersim’de 28 Şubat’ta veriyor
Beritan Canözer/Diyarbakır-Jinnews
Kadın cinayetlerinin arttığı, cezasızlığın yaygınlaştığı bir süreçte gidilen 8 Mart’a az bir süre kala kadınlar çalışmalarına hız verdi. Kadın örgütleri 8 Mart’a güçlü bir şekilde hazırlanırken, Tevgera Jinên Azad (TJA) da üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybolduğu Dersim’de 28 Şubat’ta yapacakları açıklama ile start verecek. “Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla alanlarda olacak TJA’nın aktivistlerinden Nevriye Çur, 2019 8 Mart’ından bugüne kadınlar olarak neler yaptıklarını anlatarak, kadın katliamlarını, tecridi ve özel savaş politikalarını değerlendirdi.
‘Bir kadın haftalardır kayıp’
2019 8 Martı’na açlık grevleri direnişi ile girdiklerini belirten Çur, bu direniş ruhunun alanlara da yansıdığını belirterek, “Miting alanında olan kadınların da tek bir mesajı vardı. O da tecridin kalkması ve açlık grevlerinin son bulmasıydı. 2019’da ‘Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde’ şiarıyla alandaydık. Bu yıl da ‘Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz’ şiarıyla alanlarda olacağız” dedi. Tecrit ağırlaştıkça kadınlara yönelik saldırıların ve katliamların da arttığına vurgu yapan Çur, “Özellikle bölgede peş peşe yaşanan kadın katliamları ve intiharları söz konusudur. Bir genç kadın haftalardır kayıp ve bunların hiçbiri tecritten bağımsız değildir. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam ettiği sürece bizler de özgürleşemeyiz” diye konuştu.
‘Kadınlar susmayacak’
Aynı zamanda 31 Mart 2019 yerel seçimlerine yönelik çalışmalarda da kadınlar olarak sokak sokak çalışma yürüttüklerini sözlerine ekleyen Çur, “Eşbaşkanlık sistemi kadınların bin yıllardır yürüttüğü mücadelenin ve ödediği bedellerin sonucunda kazanıldı. İktidar eşbaşkanlık sistemine de saldırdı ve kayyımlar aracılığı ile bu kazanımımıza darbe vurmak istedi. Siyasi darbelerle aslında asıl hedefleri kadınları susturmak, sindirmek ama kadınlar susmadı ve susmayacak” diye konuştu. 8 Mart’ın startını Dersim’de vereceklerini söyleyen Çur, “Genç bir Kürt kadın bir aydır kayıp. Fakat babası polis olan erkek arkadaşı hala elini kolunu sallayarak geziyor. Bütün deliller erkek arkadaşını hedef gösteriyor ama Dersim emniyeti üç maymunu oynamayı tercih ediyor. Ancak biz kadınlar buna asla sessiz kalmayacağız ve göz yummayacağız. Bölgede artan kadın katliamları, fuhuş, uyuşturucu bunların tümü Kürt halkına yönelik yürütülen asimilasyon ve özel savaş politikalarının bir parçasıdır” dedi.
‘Ayakta olacağız’
Hem milliyetçiliğin hem de cinsiyetçiliğin tırmanışta olduğu bir süreçten geçtiklerini dile getiren Çur, sözlerine şöyle devam etti: “Hükümetin kabul etmediği ama bizlerin farkında olduğu bir savaş gerçekliği var. Sürece yayılmış her gün başka bir yüzünü topluma gösteriyor. Tecride karşı ayakta olacağız. Dilimiz ve kültürümüz için ayakta olacağız. Kadın katliamlarına, fuhşa, uyuşturucuya, asimilasyon ve özel savaş politikalarına karşı ayakta olacağız.”