Dengbêj Meryem Xan’dan esinlendiğini söyleyen Evîn Sindî, ‘Dengbêj kadındır, evindir, yaşamdır, Kürt halkının tarihi dili ve kimliğidir’ ifadeleriyle dengbêjliğe dair hislerini aktarıyor
Binlerce yıldır, sözlü şekilde yayılmış, bugün de varlığını çok güçlü bir şekilde sürdürmeye devam eden Kürt kültürü, sanatı ve edebiyatına en güzel örnek dengbejlik geleneğidir. Binlerce yıllık Kürt edebiyatının günümüze kadar ulaşmasını sağlayan dengbêjler, seslendirdikleri “kılam”larla dinleyenleri binlerce yılık tarihe geri götürüyor.
Dengbêjler sese biçim, hayat, renk verirken, kahramanlıktan düğün ve eğlencedeki mutluluğa, zaferlerin heyecanına kadar, hastalıktan kaynaklı acılardan, haksızlık ve pek çok konuya dair değişik konularda toplumun hafızını sanatsal olarak sözlü Kürt edebiyatında günümüze kadar devam ettiriyorlar.
Bu dengbêjlerden biri de çocukluğundan itibaren Meryem Xan’dan esin ve ilham alan, klamlarında dilinden düşürmeyen dengbêj Evîn Sindî. Dengbêj Sindî’nin hikâyesine uzanıyoruz.
İlhamı kaynağı ‘Kürt Sultanı’
Sindî, Wan’ın Şax (Çatak) ilçesinde 10 çocuklu bir ailenin kızı olarak 1981 yılında dünyaya gelir. Dengbêjlik kültürüyle henüz çocuk yaşlarda tanışan Sindî, babaannesinin küçükken seslendirdiği stranlarla büyür. Küçük yaşlarda kullanmaya başladığı Kurmancî’yi günden güne sahiplenen ve stranlar eşliğinde yaşamsallaştıran Sindî, “Kürt Sultanı” ismiyle anılan Meryem Xan’dan büyük bir ilham alır.
‘Were Domam’
“Beni en çok etkileyen şey Meryem Xan’ın stranlar için verdiği yaşam mücadelesi oldu” sözleriyle Meryem Xan’ın mücadelesinden etkilendiğini söyleyen Sindî, “Ondan ilham aldım. İlk sahne aldığım zaman da Meryem Xan’ın ‘Were domam’ şarkısını seslendirdim. Were domam stranı beni çok etkilemişti ve bu stranı söyledim. Dengbêjlik çok kıymetlidir. Kendimi orada görebiliyorum. En çok kendimi oraya ait hissediyorum. Dengbêjlik bizim kültürümüzü, kimliğimizi, yaşam biçimimizin felsefik sembolü haline gelmiştir” ifadeleriyle dengbêjlik kültürüne yüklediği anlamı dile getiriyor.
‘Dengbejlik beni tanımlıyor’
Dengbêj kültürünün Kürt halkının yaşam biçimi olduğunu ve halka hitap ettiğini aktaran Sindî, stranların kendisini tamamladığını söylüyor. Stranların gerçek hikayelerden esinlendiğini ifade eden Sindî, “Her bir dengbêj, Kürt halkının yaşam hikayesini haykırıyor. Onun için dengbêjlik benim bir parçam. Kürt halkının tarihini anlatan dengbêjlik, özde kadınlara hitap eden bir noktada. Bu nedenle de ben kendimi her zaman dengbêjlik kültüründe ve stranlarda buldum. Ve de kendimi oraya ait hissediyorum” diyor.
Dengbêjliğin özünde kadınların eseri olduğunu paylaşan Sindî, “İslamiyet yaygınlaştığı zaman dediler ki, ‘Dengbêjlik günahtır, ayıptır, haramdır’. Kadınlara ait olan bu kültür, kadınların elinden alınarak erkeklere verildi. Daha sonra erkekler toplumda dengbêjlik yaptı. Asıl kadınlara özgü olan bu dengbêjlik kültüründe daha sonra erkekler stranlar söylemeye başladı. Tüm toplum çok iyi bilsin ki dengbêj kadınların söylemleriydi. Onların sözleriydi” şeklinde konuşuyor.
İlk kez koroya katıldı
Sindî, dengbêjliğe başlama hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Bir gün Esenyurt’a gittim ve orada erkek korosundan oluşan bir grup vardı. Kürtçe şarkılar söylüyorlardı ve benim aklıma küçüklüğüm geldi, heyecan sardı içimi. O günden sonra ben de karar verdim ve kendimi ait hissettiğim yerin orası olduğunu anladım. Kürtçe stranların bana yansıdığı o ilham kaynağı ile koroya katıldım.”
‘Kurmancî’yi yaşatmalıyız’
Kürt dili ve tarihini yaşamsallaştırmak için çocuklara Kurmancî öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Sindî, “Geçmişte çocuklarıma da çok stranlar söyledim, onları Kürtçe şarkılarla büyüttüm. Çünkü kültürümüzü onlara da tanıtmam gerekiyordu. 6 yıl oldu aktif bir şekilde dengbêjlik yapıyorum ve bundan sonra da söylemeye ve yaşatmaya devam edeceğim. 4 aydır da Guloş ve Xalîde ile biz 3 kadın arkadaş dengbêjlik yapıyoruz. Dengbêjlik üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz” sözlerini kullanıyor.
‘Dengbêj kadındır, yaşamdır…’
Kürt halkının stranları, nesilden nesile aktararak bir kültür taşıyıcısı olduklarını dile getiren Sindî, “Yıllardan beridir dengbêjlik bu günlere geldi yani sözlü bir şekilde nesilden nesile aktarıldı. Kürt halkının başına ne geldiyse hepsi de dengbêjlik yoluyla aktarıldı bizlere, o şekilde bilgi sahibi olduk. Yaşamlarını, sevdiklerini ve onların başına ne geldiyse stranlarla ifade etmişlerdir. Dengbêj kadındır, evindir, yaşamdır, Kürt halkının tarihidir, en önemlisi de Kürt kadınların tarihi, dili ve kimliğidir” ifadeleriyle dengbêjliğe olan hislerini aktarıyor.
Haber: Elfazi Toral /JINNEWS