SES Manisa Şube Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel, kentteki pandemi hastanelerinde yeterli koruyucu ekipman bulunmadığı için 34 sağlık çalışanın enfekte olduğunu belirtti
Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sağlık emekçileri de bir taraftan hastalığın teşhis ve tedavisi anlamında mücadele ediyor bir taraftan da kendini korumaya çalışıyor. Koruyucu ekipman talepleri yerine getirilmediği için enfekte olan sağlık çalışanlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Sevda Aydın’a konuşan Sağlık Emekçiler Sendikası (SES) Manisa Şubesi Eşbaşkanı Figen Pehlivan Demirel, kentte Manisa’da Merkez Efendi Devlet Hastanesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Manisa Şehir Hastanesi’nin pandemi hastanesi olarak ilan edildiğini belirtti. Demirel, çalışanlara yeterli koruyucu ekipman verilmediği için 34’ünün testinin pozitif çıktığını söyledi.
Tek maske ile tüm gün
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her açıklamasında ekipman sorunu olmadığı yönündeki ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Demirel, “Pandemi bölümünde çalışanların koruyucu ekipmanları var ama sayısı az. Günde bir ya da iki tane veriliyor. Bu insanlar 8, 12 hatta çoğu zaman 24 saat çalışıyorlar. Bu yüzden verilen malzeme yetersiz kalıyor. Özellikle hasta bakıcı, veri elemanı, temizlik işlerini yapan sağlık işçilerinde koruyucu ekipman yok. Onlara ‘Siz bulaş alanında’ değilsiniz diyerek ekipman verilmiyor ama hastane çalışanlarında ilk vakanın sağlık işçisinde olduğunu söyleyebiliriz. Hasta odalarına ekipman olmadan girip temizlik yaptılar. Yeterli ekipman olmadığı için bulaşlar yaşadık. Şu anda 34 arkadaşımızın koronovirüs testi pozitif çıkmış durumda. Bunlardan bazıları hastanede tedavi görüyor, bazıları da ev karantinasına alındı” dedi.
Bilgi akışı engelleniyor
SES ve Manisa Tabip Odası’nın il ve iş yeri pandemi kurullarına dahil edilmediği için bilgi alamadıklarını vurgulayan Demirel, “Bilgiyi tek elde topluyorlar. Hatta bilgi verdikleri için sağlık çalışanlarına yönelik baskı ve mobing de arttı. İşyerlerinde çalışan arkadaşlarımızdan, şimdiye kadar derlediğimiz verilere göre il ve ilçelerin toplamında yaklaşık 340 hasta var. Bu hastalar yoğunluklu olarak pandemi hastanelerindeler. Bu rakamlar sadece tespit edilenlerin sayısı. Tespit edilemeyen sağlık çalışanları dahil olmak üzere yüzlerce hastamız olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de salgın hızla yayılıyorken, hala düzenli ve yaygın testin yapılmaması yaşam hakkına aykırıdır” diye ifade etti.
Arkadaşlarımızın dinlenmesi lazım
Bu dönemde sağlık çalışanlarına, aralıklı çalışma uygulamasını talep ettiklerini ifade eden Demirel, özellikle pandemi hastanelerindeki çalışanların çok yorulduğunu belirterek şunları belirtti: “Pandemi hastanelerindeki arkadaşlarımız hayli yoruldu. Ancak onlar dinlenmek için ayrılacak olsa hastaneden, onların yerine çalışacak başka bir ekip yok. Bu arkadaşlarımızda bulaş olduğu taktirde işler yürümeyecek ve daha zor günler yaşayacağız. Olası bulaş riski olan arkadaşlarımızın bir süre dinlendirilmesini talep ediyoruz. Toplum ve Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık çalışanları ev ev dolaşıp, ihtiyaçları tespit ediyorlar. Pandemi hastanelerine gelen hastaların tüm bakım ve tedavileri onların omuzlarına yüklendi. Bakanlık ve il sağlık müdürlükleri bu arkadaşlarımıza kişisel koruyucu ekipmanları hiç ulaştırmadı” dedi.
Sanayi kentleri daha çok etkileniyor
Manisa’nın aynı zamanda 100 bin işçinin çalıştığı bir sanayi kenti olduğunu hatırlatan Demirel, şehirdeki hiçbir fabrikanın üretime ara vermediğini belirtti. Sanayi kentlerinde üretim durmadığı için vaka sayısında da artış görüldüğünü belirten Demirel, şunları söyledi: “Zorunlu ihtiyaçlar dışında sanayi üretimi durmalı. Çalışan işçilerin ihtiyaçları kamusal kaynaklardan karşılanmak zorunda. Güvenli karantina koşullarında evde kalmak hepimizin anayasal hakkıdır.”
3 bin 600 ek gösterge istiyoruz
Sağlık emekçilerinin yıllarca “Kapitalizm sağlığa zararlıdır” şiarıyla alanlara çıkarak, sağlığın ticarileştirilmesine karşı çıktıklarını hatırlan Demirel, bu politikanın sonu olarak sağlık sistemini çöktüğünü dile getirdi. Sağlık Bakanı’nın “sağlık çalışanlarına iki kat maaş ödeyeceğiz” açıklamasının, gerçekle ilgisi olmadığını belirten Demirel, Sağlık Bakanı’na şu sözlerle seslendi: “Biz iki kat maaş istemiyoruz, yaşatmak için yaşamak istiyoruz. Temel ücretlendirme talebimiz var. Riskli birim tazminat ücretlerinin arttırılmasını istiyoruz. 3 bin 600 ek göstergemizi istiyoruz. Taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ