SES Dêrsim Şubesi Sağlıkçıların sürgün edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, ihtiyaç olmayan ilçelere bile görevlendirme adı altında sürgünlere devam edildiği belirtildi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Dêrsim Şubesi, sendika üyelerinin Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ali Ekber Yurt tarafından ilçelere sürgün edilmesine ilişkin Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve Dersim’deki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti yöneticileri katıldı.
Torpil ve kayırmacılığın her yerde
“Grevli sendika hakkı, gerçek toplu sözleşme, demokratik çalışma yaşamı için birlikte örgütlenmeye, mücadeleye devam ediyoruz” pankartının açıldığı açıklamada basın metnini okuyan SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, sosyal hizmetler alanındaki mobbingin, bürokratik ve siyasal baskıların dozunu artırarak devam ettiğini belirtti.
Pandemi döneminde bile koruyucu ekipman talep eden sosyal hizmet emekçilerinin “terörist” olarak damgalandığını ve sürgün edildiğini söyleyen Adıbelli, AKP’nin il ve ilçe başkanlıklarının özellikle taşrada kurumun iş ve işlemlerine müdahalesi sonucu torpil ve kayırmacılığın kurumların en küçük birimine kadar sirayet ettiğini belirtti. Adıbelli, “Bu kayırmacılık ve hukuksuzluğa karşı tepki koyan Dersim şube yöneticileri ve üyelerimiz sürgün edilmişlerdir. Mahkemeyi kazanıp geri dönen üyelerimiz bu seferde ihtiyaç olmayan ilçelerde yeni birimler açılarak oralara görevlendirme adı altında sürgüne devam edilmiştir” dedi.
Adıbelli sağlıkçıların taleplerini şöyle sıraladı: ”
*Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin.
*Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın.
*Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın.
*Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/A kapsamına alınsın.
*Sosyal hizmetler hak temelli olarak verilsin. Bağımlılık ilişkisi yaratan sistem değişsin.
‘Mücadele sürecek’
Dêrsim’de anti demokratik uygulamaların giderek arttığına dikkati çeken KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise, “Giderek artan bir hukuksuzluğun dozajı her geçen gün artıyor. Türkiye hakkında yayınlanan raporlara baktığımız zaman Türkiye’nin hem insan hakları açısından hem de işçilerin sendikal hakları açısından son sıralarda yer aldığını ve artık Türkiye’nin demokrasi dışı bir ülke olduğunu görüyoruz. Tüm hukuksuzluklar ve baskılara karşı mücadelemizi geçmişten beri sürdürdüğümüz gibi hem Dersim’de hem de ülkenin birçok yerinde sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.
HABER MERKEZİ