Bakan Bayraktar yaptığı açıklamada, Enerjide 2035 vizyonunu paylaştı. Vizyon olarak ortaya konan modelle ‘ÇED gibi süreçler, süper izin mekanizmasıyla kısaltılacak’ diye belirtti
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Al-parslan Bayraktar, yeni dönemde güneş, rüzgar enerji santrali lisansları için YEKA (yenilenebilir kaynak alan) modelinin değiştirildiğini ve YEKA ihalelerinde yarışma modeline geçilerek her yıl güneş ve rüzgârda 2 bin megavatlık ihale yapılacağını söyledi. Bin 200 megavatlık 5 RES ihalesinin 28 Ocak 2025’te, 800 megavatlık 6 GES ihalesinin ise 4 Şubat’ta yapılacağını belirtti. Bunun için ÇED gibi süreçler, ‘süper izin’ mekanizmasıyla kısaltılacağını ve 2035 yılına kadar RES-GES kurulu güç hedefini dört kat artırarak 120 bin MW’a çıkacağını sözlerine ekledi.
Yağma ve birikim alanı
Kapitalizm dünyadaki yaşamı adeta uçurumun kenarına sürüklerken dünyada derinleşerek süren ekolojik kriz çöküşe doğru yol alıyor. Ekolojik krize bağlı gelişen küresel iklim değişikliği ve ısınmanın, düzenlenen iklim zirveleriyle aşılacağı iddia edilirken, “yenilenebilir enerji” bir kurtarıcı olarak sunulmakta. Türkiye’de iktidar aynı hedefle hareket ederken, 2024 Eylül ayına göre 114 bin 124 MW’a ulaşırken, bu kapasitenin ancak ¼’ü kullanılmakta. RES ve GES’lerin kapasitesi ise toplam kapasitenin yüzde 27.4’ü. 2035’e kadar Türkiye’nin elektrik ihtiyacının, bugün arz fazlasını dahi doldurmayacağı bilinirken, bu süreçte yaklaşık 90 bin MW’lık bir üretim kapasite artışı sermaye için büyük bir yağma ve birikim alanı olarak ortaya çıkıyor.
Alım garantisi 20 yıl
Bakan Bayraktar, yeni ‘YEKA modeli’ ile kurulacak RE’lere ilk 72 ay süresince üretecekleri elektriği serbest piyasa fiyatlarından sisteme satabilme imkanı tanınacağını belirterek, “Serbest piyasada kilovatsaat fiyatı 4.95 cent’in altına gelirse bunu koruyacağız diyoruz. Elbette bu biraz sistemin santrallerin hızlı şekilde devreye alınmasıyla bazı projelerde üç dört yılda, yatırım döneminde biraz daha gelir arttırıcı bir model öngördük. Sonraki 20 yıllık süreçte, ihalede oluşan fiyat neyse, o fiyattan alım garantisini vermiş olacağız” sözleri ise dikkat çekici.
‘Acele kamulaştırma’ uygulanacak
YEKA’larda döviz bazlı fiyat garantisi ve asgari yerlilik şartları koyulacağını aktaran Bakan, uluslararası yatırımcıları da çekebilmek için uluslararası tahkim olacağını söyledi. YEKA projelerinde yarışmacılardan iletim bedeli istenmeyeceğini ileten Bayraktar, bunun baştan kamu eliyle ödenip daha sonra YEKDEM’den geri alınacağını iddia etti. Terli-yabancı sermayeye izin süreçleriyle ilgili müjde de veren Bakan Bayraktar, 48 ay olan ön lisans başvuru süresini 15 ila 18 aya, ÇED sürecini üç ila altı aya, orman izin sürelerini sadeleştirerek dört aya düşürmek için çalıştıklarını belirtti. İmar ve ruhsat sürelerinde de üç ay gibi bir süre öngördüklerini kaydeden Bakan Bayraktar, ‘acele kamulaştırma’ uygulamasını devreye alacaklarını ekledi.
Özelleştirme işareti
Diğer yandan piyasayla ilgili reform süreci devam ederken kurumları da dönüştürmek gerektiğini ifade eden Alparslan Bayraktar,
“Özellikle KİT’ler, EÜAŞ, TEİAŞ, BOTAŞ. Şimdi buradan hemen bir özelleştirme hikâyesi çıkmasın. TEİAŞ, BOTAŞ, TPAO, Eti Maden ve EÜAŞ bu beş şirketimizin 2023 yılı cirosu 50 milyar dolar. Bu şirketleri, modern bir anlayışla klasik kamu işletmeciliği mantığından çıkartmamız gerekiyor. Bunları biz bölgesel milli şampiyonlar haline getirmek istiyoruz” sözleri ise ‘hikâyenin’ aslında bir gerçeğe dönüştürüleceğinin işaretini verdi.
Bedava arazi ve vergisiz cennet!
Diğer yandan Enerji Bakanlığı ‘yenilenebilir’ enerji bağlamında güneş ve rüzgar santrallerinin depolamalı yatırımlar için toplam 250 bin MW başvuru aldıklarını ve 15 bin MW’ına lisans verdiklerini açıklamıştı.
Devasa miktara ulaşan başvuruların adresi ise rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti ile arazilerin bedava verildiği Kürt coğrafyasıydı. Halkın kullandığı meralar ile yurttaşların tapulu tarım arazilerine de ‘acele kamulaştırma’ ile el konularak şirketlere peşkeş çekilmekte. İktidarın açıkladığı ‘Yeni Teşvik Sistemi’ 6 bölgeden oluşurken, en büyük destekler ise 6. Bölge olarak belirlenen Kürt coğrafyasındaki 15 ili kapsıyor. 6’ncı bölge teşviklerinde gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, sigorta primi desteği, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi yer alıyor.