Serekaniye’den göç etmek zorunda kalan halk, Til Temir’deki kamplarda zor koşullarda kalıyor. ‘Buraya yerleşmeyeceğiz’ diyen halk çocuklarını kendi topraklarında büyütmek istediğini söylüyor
Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları nedeniyle çok sayıda sivil yaşamını yitirirken birçok sivil ise yaralandı. Tüm bunların yanında Türkiye ve beraberindeki silahlı grupların saldırdığı alanlardaki siviller yerlerinden göç etmek zorunda kalarak farklı bölgelere yerleşti. Göç etmek zorunda kalan 20 binden fazla Serekaniyeli Til Temir ve köylerinde zor şartlarda yaşıyor. Sivillerin yerleştirildiği okullarda bir odada en az 4 aile yaşıyor. Soğuk hava şartları ve sobanın olmaması nedeniyle hastalanan çok sayıda kişi, kötü şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Qadir Ehmed isimli yurttaş saldırılar nedeniyle göç etmek zorunda kaldıklarını ifade ederek, “Ama şehirlerimiz onlara kalmayacak. En kısa zamanda DSG ve halkın gücüyle topraklarımıza geri döneceğiz. Çocuklarımız okullarda zor şartlarda doğuyor. Çocuklarımın topraklarında büyümesini istiyorum” dedi. ‘
‘Atalarımızın topraklarıdır’
Türkiye’nin bulundukları bölgeye 5 obüs attığını söyleyen Edlê Mihemed, “Kendimizle birlikte hiçbir şey getirmeden çıktık. Okullarda perişan olduk, evlerimize dönmek istiyoruz. Buraya yerleşmeyeceğiz, bizim yerimiz Serêkaniyê’dir” diye konuştu. Xezal Derwîş ise, “Saldıranlar mısırlarımızı ve ineklerimizi bile çaldı. Onlar kötü insanlar ve hırsızlık yapmak için topraklarımıza girdiler. Bunlar kentlerimizden çıkmalıdır. Gücümüze inanıyoruz ve DSG’yi destekliyoruz” şeklinde konuştu. Til Nesri köyünde bir okula yerleşen Şiyar Mustafa Bozan, 14 kişiden oluşan 6 aileyle 2 odada yaşadıklarını belirterek, “O topraklar dedelerimizin, atalarımızın toprağıdır. Bütün devletlere çağrımız saldırılara sessiz kalmasınlar ve onları topraklarımızdan bir an önce çıkarsınlar. Çetelerin evlerimizde kalmasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Gözüm kulağım haberlerde’
Göç etmek zorunda kalanlardan biri ise Seîd Ramadan. Saldırılardan önce güvenli bir hayatlarının olduğuna vurgu yapan Ramadan, “Bu huzur ve güven hedef alındı. Evimde televizyon izlediğim sırada bir anda başımıza bombalar yağdı. Elektrikler kesildi ve her yer kapkaranlık oldu. Hiçbir şey görmüyordum. Oğlum kolumdan tutarak beni bir arabanın içine çekti. Araba bizi köyden uzaklaştırdı. Şimdi uzaktan izliyorum köyümü. Evime geri dönmek istiyorum gözüm kulağım gelecek haberlerde” şeklinde konuştu.
Kaynak: ANHA