Cengiz Sinan Çelik’in “Serdestan” isimli eseri Ayrıntı Yayınları tarafından bu ay başında yayınlandı. Şeceresinde kırk dağ doruğunun yazılı olduğu, ıssız koyaklarında kırk dengbejin uyuduğu çağdaş bir masal Serdestan. Kor zamanın hançer kınına sürülmüş külrengi bir ülkenin, yitirilmiş oğulların uzak kokusunda parçalanan ömürlerin köz içinde ışıldayan hafızası. Ateşin özünün orada, hafızaya sarılı durduğunu bilmek iyi gelir cürmü hayata tutunmak olanlara. “Müebbete yazgılı” bir hayat içinden, ebedî saflığı kuşanmış coşkulu bir hevesle sesleniyor Cengiz Sinan Çelik’in şiiri: “Günaydın ah uzak, ışıklı dünya! Merhaba! Roj baş!”
Cengiz Sinan Çelik, Dersim Hozat doğumlu. 1997 yılında siyasî nedenlerle tutuklandı ve müebbet hapse mahkûm edildi. Cezaevinde Türkçe ve ana dili Kürtçe (Kırmanckî) şiirler yazan Çelik’in resim çalışmaları yurt içi ve yurt dışındaki sergilerde yer aldı. Dergi ve gazetelerde şiir, düzyazı ve makaleleri yayımlanan Çelik, 2010-2015 yılları arasında eserlerinin değerlendirildiği Hüseyin Çelebi Edebiyat Etkinlikleri’nde, İnsan Hakları Derneği Bingöl Şubesi’nin 2010 Resim, Şiir ve Öykü Yarışması’nda ve 2012 Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali’nde Türkçe ve Kürtçe şiir dallarında derece ve ödüllere değer görüldü. Mesane kanseri tedavisi görmekte olan Cengiz Sinan Çelik, halen Silivri 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
İSTANBUL