DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar ve annesi Emine Şenyaşar, valiye çağrıda bulunarak ‘Vali olduğunuz süreçte bizimle birçok kez görüştünüz, hastane güvenlik kamera kayıtlarının devletin elinde olduğunu söylediniz. Gelin tanık olarak gördüklerinizi mahkeme huzurunda da anlatın’ dedi
Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha milletvekili Ferit Şenyşar’ın Riha’dan Adalet Bakanlığı önüne taşıdığı ve verilen sözler üzerine ara verdiği Adalet Nöbetine 55’inci gününde devam ediyor ve 6’ncı iftarını da yine Adalet Bakanlığı önünde açtı.
Bakanlık önünde iftar yapan Şenyaşar ailesini, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ile yurttaşlar ziyaret etti. İftarın ardından Şenyaşar ailesi Meclis’e geçti.
Eylem öncesi mecliste açıklama
Şenyaşar ailesi eylemleri öncesinde Meclis’te yaptıkları açıklamada katliamın yaşandığı dönemdeki vali ve Merdîn Büyükşehir Belediye Başkan adayının mahkemede tanık olarak konuşmasını ve kamuoyunun eylemlerine duyarsız kalmamalarını talep ederek katliamdaki hukuksuzluklara değindi.
‘İnsanlık suçuna ortak olmayalım’
Ferit Şenyaşar herkesin evinde ailesiyle iftar açarken bir annenin Bakanlık önünde adalet mücadelesi verdiğini vurgulayarak, “Türkiye’de her alanda derin krizler yaşanıyor bunun temelinde adaletsizlikler yatıyor. Bir yerde bir adaletsizlik, haksızlık varsa savunma, sessiz kalmamaktır. Savunmanın bir sloganı var; avukat herkes değil herkes olmayı reddediyor. Biz de burada Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere bütün barolara çağrı yapıyoruz; Adaler Bakanlığı önünde devam eden bu insanlık mücadelesine sahip çıkalım, sessiz kalmayalım. İşlenen bu insanlık suçuna ortak olmayalım. Üstünlerin hukukuna karşı gelin hep birlikte hukukun üstünlüğünü ülkede egemen kılalım” çağrısında bulundu
Valiye çağrı: Gelin tanık olarak gördüklerinizi mahkeme huzurunda anlatın
Eski Urfa valisi ve şu anda Merdîn AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Erin’in verdiği bir röportajı hatırlatan Şenyaşar, “Düşünün bir devlet hastanesinde üç insan katlediliyor. Babam hastane içinde linç edilerek katlediliyor ve valinin açıklaması da şu şekilde; ‘Olayın daha vahim boyutlara ulaşmasının önüne geçtik.’ Bundan daha vahim bir durum olabilir mi? Olabilir. Çünkü hastanede ben de vardım annem de vardı ve biz mucize eseri sağ kurtulduk. Katliam esnasında hastane içinde bulunan eski AKP Milletvekili siyasi gücünü kullanıyor. Bir sağlık çalışanın ifadesini aynen okuyorum, eski AKP Milletvekilinin hastane içerisinde şu şekilde bağırdığını söylüyor: ‘Hastane içindeki yaralı kimse çıkmasın hepsini öldürün’ diye akrabalarına emir verdi’ diyor. Katliamdan sonra Milletvekili arkasına akrabalarını alarak hiçbir şey olmamış gibi hastaneden ayrılıyor ve bu insanlık suçunu işleyenler 4 buçuk yıl boyunca yargılanmıyor. Annenin mücadelesi sonucunda şu an iki kişi yargılanıyor. Yargılananlardan birisi de eski AKP Milletvekilinin abisidir. Şu an Merdîn Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan valiye de biz de buradan valiye çağrımızı yapıyoruz: Mahkeme heyetinin sizi tanık olarak çağıracak cesareti yoktur. Bunu biliyoruz herkes biliyor. Vali olduğunuz süreçte bizimle birçok kez görüştünüz, hastane güvenlik kamera kayıtlarının devletin elinde olduğunu söylediniz. Gelin tanık olarak gördüklerinizi mahkeme huzurunda da anlatın. Siz sessiz kaldığınız sürece bu zulüm devam edecektir ve bu da bir vebaldir. Annenin talepleri nettir. Hastanede işlenen katliamın aydınlatılmasını istiyor, haksız hukuksuz yere beş yıldır tutuklu bulunan oğlunun da serbest kalmasını istiyor” diye konuştu.
‘Annenin aradığı adalet her kes için’
Katliamı yapanlardan İbrahim Yıldız’ın öldüğü açıklandıktan sonra söz konusu durumu İçişleri Bakanlığı’na sorduklarını belirten Şenyaşar, “Bakanlığın cevabı, ‘İbrahim Yıldız isimli şahsın Mersin’de bir hastanede sahte kimlikle giriş yaptığı ve geçirdiği ameliyat sonrası hayatını kaybettiği tespit edilmiştir’ diyor. İçişleri Bakanlığına göre katliamı yapan milletvekilinin bir yeğeni ölmüş. Mahkeme heyeti de hakkında yakalama kararı bulunan bu kişiyle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden bilgi istiyor ve Nüfus Müdürlüğü’nün mahkeme heyetine gönderdiği bilgiye göre katliamı yapan İbrahim Yıldız’ın ölmediğini söylüyor. Ben bu skandalı Meclisten soruyorum; Mahkeme heyeti İçişleri Bakanlığının cevabına göre davayı düşürecek mi yoksa Nüfus müdürlüğünün cevabına göre mi hareket edecek?” diye sorarak “Annenin aradığı adalet herkes içindir” dedi.
‘Oğlumu bıraksınlar ben de evime gideyim’
Sonrasında konuşan Emine Şenyaşar, yıllarca Urfa Adliyesi önünde nöbet tuttuklarını hatırlatarak şunları söyledi: “Sabah Pirsûs’dan (Suruç) gelip adliye önünde nöbetimizi başlatıyorduk. Çok eziyet çektik. Defalarca şiddete maruz kaldık. Bu nasıl devlet bu nasıl hükümet. Eşim ile birlikte ailemden 3 kişiyi katlettiler. Ama katiller serbest bırakıldı. Bu nasıl adalettir. Dükkanımıza baskın yaptılar. Hastaneye saldırdılar. Bu nasıl adalettir. Adalet sağlanana kadar adalet arayışımı sürdüreceğim. Belimden ameliyat oldum. Hastalıklarım var ama oğlum bırakana kadar nöbetimi sürdüreceğim. Ailemden 3 kişiyi katlettiler bir oğlumu da cezaevinde çürütüyorlar. Ben buradan kalkmayacağım. Herkese çağrım bize destek olsunlar. Bizi yalnız bırakmasınlar. Oğlumu bıraksınlar ben de evime, torunlarımın yanına gideyim. Artık hastayım dayanamıyorum.”
ANKARA