Meclis’te açıklama yapan Emine Şenyaşar, 24 Mayıs’ta Adalet Bakanlığı önünde yapacakları açıklama için ‘Ben herkese adalet istiyorum. 20 gün sonra her yerden tıpkı Wan’da olduğu gibi toplanın gelin’ çağrısı yaptı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar ve 2 oğlu ile eşi eski AKP Milletvekili Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından katledilen annesi Emine Şenyaşar, Meclis kürsüsünden 24 Mayıs’ta Adalet Bakanlığı Önünde basın açıklaması yapacaklarını duyurdu. Şenyaşar ailesi tıpkı Wan direnişinde olduğu gibi bütün duyarlı kamuoyunu da yapacakları basın açıklamasına katılması çağrısında bulundu.
‘Kardeşim üstünlerin talimatıyla içeride tutuluyor’
Konuya ilişkin konuşan Ferit Şenyaşar, hastanede katliam yapanların ve azmettirenlerin ödüllendirildiğini olaydan sağ kurtulan bir kardeşinin ise altı yıldır tek kişilik hücrede tutulduğunu belirterek, “Kardeşim üstünlerin talimatıyla sağ kurtulmanın bedelini ödüyor. İnsanlık var olduktan beri ortaya çıkan haklardan biri adalettir. Adalet her zaman eşit kollu terazi ile temsil edilir fakat ayarı bozulursa devletin ve iktidarın meşruiyeti tartışmalı hale gelir. Geçen altı yıla rağmen adil ve tarafsız yargılanma taleplerimiz dikkate alınmadı. Annem ile beraber Urfa Adliyesi Önünde 846 gün adalet nöbeti tuttuk. O süreçte tarafımıza onlarca soruşturma açıldı. Mahkeme önüne suçluları çıkarmayan yargı annemi defalarca yargılamıştır” diye konuştu.
‘Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz’
Şenyaşar, annesinin Riha’dan adalet bakanlığı önüne taşıdığı Adalet Nöbetinin 95’inci gününde devam ettiğini söyleyerek, “Adalet bakanlığı bu zulme son vermek yerine bakanlığın kapısına kilit vurdu, o da yetmedi bakanlığın önünü polis bariyerleri ile kapattı. Adil bir yargılanma için altı yıldır mücadele ediyoruz ve karşımızda beton yığınından başka muhatap bulamıyoruz. Bizim gibi binlerce kişi devlet içerisine yerleşmiş odaklar tarafından mağdur edilmektedir. Gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin yerini bulması için sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Hukukun üstünlüğünü şahısların üstünlüğünün üzerinde tutmamız lazım. Adalet Bakanlığı bugün susarak birçok hukuksuzluğa taraf olmaktadır. Adalet Bakanlığı faillerin, katillerin yargılanmadığı bu düzene göz yummaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Mücadelenin ortak sese dönüşmesi için çağrı yapıyoruz’
Bu adalet anlayışının karşısında ezilenlerin, öldürülenlerin, haksızlığa uğrayan herkesin adalet mücadelesini büyüteceklerinin altını çizen Şenyaşar, “Biz adil bir yargılanmanın gerçekleşmesi ve caydırıcı cezaların verilmesi için tüm sivil toplum kuruluşlarını ve baroları Emine Şenyaşar şahsında, tüm Türkiye’de bu mücadelenin ortak bir sese dönüştürülmesi için çağrıda bulunuyoruz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Ülkedeki baroları, hukuk örgütlerini ve tüm hak savunucularını haksızlığa karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bu süreçte savunmaya çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Herkes susabilir ama savunma susarsa toplum nefes alamaz. Iğdır barosundan Edirne barosuna oradan Samsun ve Hatay barosuna, ülkedeki tüm barolara çağrı yapıyoruz. Mecliste grubu bulunan bulunmayan tüm siyasi partilere sesleniyoruz. Bütün Demokratik Sivil Kuruluşlarına sesleniyoruz. Adil bir yargılanma için adalet mücadelesini sürdüren bütün ailelere sesleniyoruz. 24 Mayıs Cuma günü saat 15.00’te Adalet Bakanlığı önünde haksızlığa uğrayan bütün kesimler adına basın açıklaması yapacağız. Ben muktedirim arkamda iktidarın gücü var istediğim haksızlığı ve hukuksuzluğu yaparım istediğimi öldürürüm kimse ses çıkaramaz düzenine karşı hep birlikte dur diyeceğiz. Hiç kimse haktan daha üstün değildir. Wan halkının direnişine bütün demokratik kitle örgütleri sahip çıktı Wan halkı iradesini geri aldı. Şuan adalet için mücadele eden bir anne var, Wan halkı için gösterilen duyarlılığı anne için de vicdanı olan herkesin göstermesini talep ediyoruz” dedi.
‘Erdoğan bunların tarafını tuttukça zülmediyorlar’
Ardından konuşan anne Şenyaşar ise, adalet istediğini ifade ederek, “Ailemin tamamını öldürdüler, dükkânımızın içerisinde ailemi taradılar ardından hastanede öldürdüler. Halil Yıldız, ‘hepsini hastaneye getirin’ dedi. Oğlum beni hastaneye götürmeyin demiş ancak demişler ki vekil herkesi hastaneye getirin demiş. Benim çocuklarımı büyük bir zulümle öldürdüler. Yıllarıdır dükkânımız var ve dükkânımızda esnaflık yapıyorduk. Oruçluyduk ben ve çocuklarım, dükkânın önünden geçiyordum ve dükkân müşterilerle doluydu. Oruçtan dolayı kimse gezmiyordu, ama onlar bir sürü kişi arkasına almış oruç günü katliam için geziyordu. Sonrasında Halil Yıldız çocuklarımı öldürdü. Bunlar çoktur kalabalıktır, Halil Yıldız bunlara dedi, ‘gidin hepsini vurun öldürün Erdoğan sizi hapishaneye koymayacak.’ Sonra çocuklarımı ve ailemi hepsini rahatlıkla öldürdüler. Ben ve çocuklarımın babası olayın peşine düştük. Biz dükkâna gittik her yer kandı dediler ki çocuklarını hastaneye götürdüler, hastaneye gittikten sonra ise meğerse bir yandan çocuklarımı öldürüyorlar bir yandan benle eşim hastaneye girdik eşimi görünce geldiler ve eşimi bıçakladılar. Başına demirle vurdular gözlerini çıkardılar. Başını ve göğsünü demirle doğradılar. Bunlarda vicdan yoktur. Erdoğan da bunların tarafını tuttukça vahşice insanların arasında geziyorlar. Benim ailemi tek değil bunlar çok fazla insan öldürmüşler” sözlerini kaydetti.
‘Herkes için adalet istiyorum’
Anne Şenyaşar devamla şunları söyledi: “Bu nasıl bir devlettir bu nasıl bir hükümettir. Onların suçluları şehirde Riha’da geziyorlar. Benim çocuğum ise tek başına hücrede kalıyor. Biz doğru dürüst göremiyoruz hatta avukat bile doğru düzgün yanına gidemiyor. Çocuğumu bırakın, çocuğumun hiçbir suçu yoktur. Çocuğumun kimseyi vurmadığı kullanmadığı silahı sakladınız, kendi üvey kardeşinizi öldürüp benim oğlumun üzerine attınız. Birbirlerini sevmediler ve kendi kardeşlerini öldürdüler. Sonra da suçunu benim oğluma attılar. Benim oğlumun silahını çıkarın benim oğlum o silahla eğer kimseyi öldürmüş ise yine cezasını çeksin. Siz hükümetsiniz, devletsiniz ve siz silahı saklıyor, hastane ve dükkân kayıtlarını siliyorsunuz. Hemen olayın akşamına hastanede çocuklarımın kanlarının döküldüğü yerleri boyayarak kapatıyorsunuz. Yani vicdan bunun neresinde Erdoğan. Bu vicdan değildir her şey açık ortadadır. Sen neden benim oğlumu tutmuş altı yıldır bırakmıyorsun. Altı yıldır oturuyorum direniyorum siz bana zulüm ediyorsunuz. Allah biraz merhamet koysun yüreğinize. Ben herkese adalet istiyorum. 20 gün sonra her yerden tıpkı Wan’da olduğu gibi toplanın gelin. Herkese çağrı yapıyorum, çocukları cezaevinde olanlar, çocukları ölmüş olanlar hepinizi Adalet Bakanlığının önüne bekliyorum.”
Nöbete devam etti
Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar, Adalet Nöbeti’ni 95’inci gününde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili oğlu Ferit Şenyaşar ile beraber devam ettirdi. DEM Parti Ankara İl Örgütü üye ve yöneticileri ile Sosyalist Demokrasi Kolektifi (SOLDER) üyeleri Şenyaşar’ı ziyaret etti.
Şenyaşar ailesinin bakanlığın demir parmaklıklarına astıkları, “Adaleti olmayan Bakanlığın önünde adalet nöbetimiz 95’inci gününde devam ediyor” yazılı pankartı sökmek isteyen polis ile Ferit Şenyaşar arasında tartışma yaşandı. Dövizin zorla sökülmesinin ardından Emine Şenyaşar dövizini yanında tuttu.
Çağrıda bulundu
Oğlunun bırakılması talebini yineleyen Emine Şenyaşar, “Wan’daki kalabalık nasıl toplandıysa, burada da toplanın. Gelin, artık yeter bu zulüm” diyerek halka çağrıda bulundu. Ayrıca Emine Şenyaşar, Adalet Bakanı’nın fotoğrafının olduğu bir dövizi alarak yırttı.
Ferit Şenyaşar, bakanlığın bir diğer girişi olan malzeme kapısının da önünde durunca hem Emine Şenyaşar’ın nöbet tuttuğu ziyaretçi girişi hem de bakanlığın malzeme kapısı giriş çıkışlara kapatıldı.
15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi sonrası oğlu tutuklanan Sevinç Çakır da Şenyaşar’dan etkilenerek Adalet Bakanlığı önünde başlattığı oturma eylemini 19’uncu gününde sürdürdü.
HABER MERKEZİ