Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un adaletten kaçtığını belirten Yeşil Sol Parti Milletvekili Ferit Şenyaşar, ‘Yargı üzerindeki müdahalenin kalkmasını istiyoruz’ dedi
Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, 846’ncı gününde Riha’dan Ankara’ya taşıdıkları Adalet Nöbeti’ni sürdürüyor. Ankara’da 26 Temmuz’dan bu yana her gün Meclis’ten Adalet Bakanlığı’na yürüyen Şenyaşar ailesi, ancak bu 41 günlük süre zarfında Bakan Yılmaz Tunç ile görüştürülmedi.
Yargı üzerindeki bu müdahalenin kalkmasını istiyoruz
5 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini vurgulayan Ferit Şenyaşar MA’dan Hakan Yalçın’ konuşarak geçen süreye rağmen faillerin yargılanmadığını söyledi. Şenyaşar, “Urfa’da uzun dönem Adalet Nöbetini devam ettirdik ve Urfa’daki yetkililerle görüştüğümüzde, ‘haklısınız ama bizim yapacağımız bir şey yok’ dediler. Bizde geç sonuç alacağımızı anladık ve adalet mücadelemizi Ankara’ya taşıdık. Bir anne 5 yıldır adalet diye haykırıyor ve gözyaşı döküyor. Bu annenin gözyaşı dinmesi için Urfa halkı beni milletvekili olarak seçti. 40 gündür Ankara’dayız ve her gün Meclis’ten Adalet Bakanlığı’nın önüne gidiyoruz. Haklı bir talebimiz var. Kesinlikle Adalet Bakanlığı’nın ya da yetkililerin yargıya müdahale etmesi gibi bir talebimiz olmadı, olmayacak. Tersini istiyoruz, yargı üzerindeki bu müdahalenin kalkmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Bakan AKP il başkanlıklarını ziyaret ediyor’
Şenyaşar, Adalet Bakanı’yla görüşmek için en az 30 taleplerinin olduğunu fakat herhangi olumlu ve olumsuz bir yanıt alamadıklarını belirterek, Bakanı Tunç’un kendileriyle görüşmeyerek AKP programlarına katılmasına tepki gösterdi. Şenyaşar, şunları söyledi: “Bakanlık yetkilileri bize sürekli bakanın şehir dışında ya da toplantıda olduğunu söylüyor. Adaletten sorumlu olan bakan, kendi siyasi görüşünde olan AKP milletvekilleriyle kol kola geziyor. AKP’nin başlattığı ‘Şehir Programları’ etkinliğine katılıyor. AKP il başkanlıklarını ziyaret ediyor. Açılışlara katılıyor ve bu ziyaretleri sosyal medya hesabında paylaşıyor. Bu şekilde bir Adalet Bakanı olursa, ülkenin durumu ne hale gelir, siz düşünün? Adaletin başındaki yetkili, kendi siyasi görüşünde olan yapıyla görüşmeler yapması ve doğrudan destek verir, tarafını belirlerse eğer, derin bir adaletsizliğin var olduğunu belirtiyor. Bu adaletsizliği yapan da maalesef bakandır. Biz bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz, Adalet Bakanı’nın yaptığı bu davranış toplumun her alanda etkiliyor. Adaletin kapısının hak arayanlara kapanmaması gerekiyor. Adalet Bakanı bu tavrı davamızda etkiliyor.”
‘Adalet arayan bir anneden kaçan bir Adalet Bakanı var’
Şenyaşar, “Adalet Bakanı şuan bizim görüşme randevumuzu kabul etmiyor ama önümüzdeki aylarda bütçe görüşmeleri olacak, komisyonlar toplanacak, Adalet Bakanı Meclis’e gelecek. Meclis’e geldiğinde ben de orada olacağım. Yaptığı bu adaletsizliği yüzüne söyleyeceğim. Adalet arayan bir anneden kaçan bir Adalet Bakanı var. Meclis’te bütün kamuoyunun önünde yüzüne söyleyeceğim. Artık anneler ağlamasın, ülkeye barış gelsin istiyoruz. Bunun temeli de adalettir. Bu adaleti sağlamak zorundayız. Adaletsizlikte ısrar edilirse, kaybedecek olan Adalet Bakanı, hükümet ve Türkiye devletidir” şeklinde konuştu.
‘Eyleme destekler polis tarafından engelleniyor’
Eyleme desteklerin polis tarafından engellenmesine değinen Şenyaşar, eylemlerini kitlesel olarak sürdüreceklerini kaydetti. Şenyaşar, “Her gün saat 13.30 ve 15.30 arasında Adalet Bakanlığı önünde Adalet Nöbeti gerçekleştiriyoruz. Kolluk kuvvetleri ben ve anneme müdahale etmiyor ama gazetecilerin, avukatların ve sivil toplum örgütü (STK) çalışanlarının yanımıza yaklaşmasını engelliyorlar. Bu engellemenin hukuki açıdan yeri nedir diye sorduğumuzda, ‘üstlerimiz öyle istiyor’ diyorlar. Bizim haklı talebimizi görünmez kılınmaya çalışıyorlar. 1 Ekim’de Meclis açıldığında bütün muhalefet partilerine mücadelemize destek vermesi için çağrıda bulunacağız. STÖ ve duyarlı platformlarla bu mücadelemizi büyüteceğiz. Daha önce Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Ankara Barosu ile birçok kuruma ziyaretler gerçekleştirdik. Bu kurumlarda gerekli desteği vereceklerini söylemişlerdi. Adalet yerini bulana kadar eylememiz davam edecek.”
ANKARA