Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşayan Şenyaşar ailesine yönelik katliamın üzerinden 17 ay geçti. Aile, katliamın AKP MYK üyesi İbrahim Halil Yıldız’ın ‘talimatıyla’ gerçekleştiğini belirterek, adalet istiyor
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP MYK üyesi ve milletvekili adayı olan İbrahim Halil Yıldız’ın ‘talimatıyla’ Şenyaşar ailesi silahlı saldırıya maruz kalmıştı. Yaralı halde hastaneye kaldırılan Şenyaşar ailesinden, baba Haci Şenyaşar ile birlikte oğullar Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar hastanede ikinci bir saldırıya maruz kalarak yaşamını yitirdi. Olayın üzerinden 17 ay geçmesine rağmen Urfa Başsavcılığı tarafından dosya halen açılmadı ve ancak saldırıya maruz kalan alenin oğlu Fadıl Şenyaşar katliamdan 3 gün sonra jet hızıyla tutuklanarak Elazığ Hapishanesi’ne gönderildi. Dosyanın açılmamasını olayın ilk günü Suruç Devlet Hastanesi’nde yaşanan katliamın kamera kayıtlarının silinmesine bağlayan Şenyaşar ailesi, 17 aydır adalet bekliyor ve yalnız bırakılmamaları için çağrıda bulunuyor.
‘Birkaç kuruş için eşimi ve çocuklarımı katlettiler’
Anne Emine Şenyaşar, “Bugüne kadar hep insanları öldürdüler, arazilerine-evlerine zorla el koydular ve faiz işi yaptılar. Bunlar kadar kötü ve pis insanlar yoktur bu topraklarda. İbrahim Halil Yıldız bizi katletti. Birkaç kuruş para için eşimi ve çocuklarımı öldürdüler. Bir oğlum da hapiste tutuluyor. Ölen çocuklarımın hepsini dükkanda yaraladılar. Hemen hastaneye koştum. Yolda eşim Hacı’yı gördüm. Onunla hastaneye gittik. Oraya vardığımız gibi bana ve eşime saldırmaya başladılar. Eşime ellerine ne gelirse saldırdılar. Bıçak, yangın tüpü ve silahlarla onu katlettiler” diyerek AKP’li Yıldız’ın ve ailesinin Suruç’ta birçok haksızlık ve zulmün altına imza attıklarını söyledi.
‘Hükümet görüntüleri neden gizliyor?’
Dükkanlarında ve hastanede olay gününe ait kamera görüntülerinin AKP’li Yıldız’ın talimatıyla polisler tarafından silindiğini söyleyen anne Şenyaşar, “Her iki dükkanımızın ve hastanenin görüntü kayıtlarını gizliyorlar. Hükümet neden bu görüntüleri gizliyor? Halil Yıldız yargılanmasın diye o görüntüleri saklıyorlar’ dedi.
Elazığ Hapishanesi’nde 17 aydan beridir tutuklu bulunan oğlu Fadıl ile ilgili de konuşan anne Şenyaşar, oğlunun derhal serbest bırakılmasını isteyerek şunları dile getirdi: “Oğlumu yaklaşık bir buçuk yıldır tek kişilik bir odada tutuyorlar. Oğlumu bir an önce bıraksınlar. Kimsenin ifadesini almadan sadece kamera kayıtlarına bakmaları bile yeterlidir gerçeği ulaşmaları için.” Hastanedeki vahşetten sonra doktor ve hemşirelerin bile gördüklerinden etkilenerek istifa ettiklerini vurgulayan anne Şenyaşar, ‘Oradaki polislere ‘Kocamı öldürdüler, bir şey yapın’ dememe rağmen yerlerinden kımıldamadılar. Oğlum Adil’e 18 farklı silahtan mermi isabet etmişti. Oğlum yerde ölü iken bile o katillerden biri diğerine ‘Sen de bir tane sık da için soğusun’ diyor. Adalet nerede?’ dedi.
‘Katiller ellerini kollarını sallayarak geziyor’
Katliamın yaşandığı gün kendisi de yaralanan ve hastanede ikinci bir saldırıya maruz kalan Ferit Şenyaşar ise, ‘AKP milletvekili Yıldız’ın, Suruç’ta bir olay yapacağını herkes biliyordu ve kurban olarak da bizi seçtiler. İş yerimize girdiğinde her vekil adayı gibi ‘Bir sorununuz, sıkıntımız var mı?’ diye soruyor. Abim de ‘Bu karşıda duran köylünüz ve akrabalarınız sokaktan geçen insanları rahatsız ediyorlar. Onlara bunu yapmamalarını söyleyin’ diyor. Burada kesinlikle bir oy tartışması yaşanmıyor. Tartışma bu şekilde başlıyor ve Yıldız sesini çıkarmadan dışarı çıktığı esnada saldırı emrini veriyor. Kendisi çıktıktan sonra akrabaları bize saldırmaya başladı.’ ifadelerini kullandı. Kardeş Şenyaşar sözlerine şöyle devam etti: “Asıl katliam iş yerimizde değil, Suruç Devlet Hastanesi’nde yapılıyor. Babamın ve kardeşlerimin otopsi raporlarını biz okuyamadık. Dünya görse ayağa kalkar. Bu bir insanlık suçudur. Olay üzerinden 15 ay geçtikten sonra Urfa adliyesine gidip, 3 insanımızın katledildiğini ve karşı taraftan tek bir tutuklunun bile olmadığını söyledik. Adliye önünde 2 gün boyunca oturma eylemi yaptık. O eylemimizden sonra bir kişiyi, 50 kişilik bir grup getirip adliyeye teslim ettiler. O bir kişinin bizim için hiçbir önemi yok. Olayın en büyük kısmı devlet hastanesinde gerçekleşti. Bu katliamı yapan herkes Suruç’ta ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Olay üzerinden yaklaşık bir buçuk yıl geçmesine rağmen davada hiçbir gelişme yok. Şu anda Urfa adliyesinden hiçbir beklentimiz yok. Verdikleri sözleri tutmamalarının tek nedeni de karşı tarafın AKP milletvekili olmasıdır. Biz de başta Diyarbakır barosu olmak üzere bölgedeki diğer barolarla da görüşüp bize destek olmalarını isteyeceğiz.” dedi.