Şengal’de 3 Ağustos 2014’te bölge ülkelerinin desteğiyle yaşanan soykırımın üstünden 8 yıl geçti. Şengal’deki planları Rojava güçleri ve Êzîdxan gençleri bozarak yeni bir dönemin kapılarını açtı
Şengal’de Êzidîlere yönelik soykırımın üstünden 8 yıl geçti. Hawar Haber Ajansı Şengal’de yaşananları derledi: “73 kez fermandan geçirilen Êzidîler hem statü hem de dini açıdan reddedildi. IŞİD’den kurtarılmadan önce kimse Şengal’den bahsetmiyordu. Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve çetelerden kurtarılmasının ardından Şengal için yeni bir sayfa açıldı. 8 yıllık mücadelenin sonunda eski ve yeni Şengal arasındaki fark gözle görülür oldu. Reddedilişten özerkliğe doğru giden bir sürece geçilmiş oldu. Fakat verilen büyük direnişe rağmen dünya Türk devleti ve KDP’nin tehlikesine gözünü kapıyor. Abdullah Öcalan, Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasının ardından Êzidî toplumu üzerindeki tehdit ve endişeleri doğrudan gördü, güvenli bir bölgenin oluşturulması için önemli uyarılar yaptı. Öcalan, Bradost bölgelerinden Şengal’e kadar özgür ve güvenli bir bölge oluşturulmasını istedi. Çünkü Öcalan soykırımcı güçlerin boşluktan yararlanarak başta Êzidî toplumu olmak üzere Ortadoğu’daki kadim halkların hafızasına ve inançlarına yöneleceğini çok iyi biliyordu.
Başûrê Kürdistan’nın federal statüsünün ilan edildiği ve Irak siyasetinin değiştiği 2004 yılında Kerkük, Xaneqîn ve Şengal Federe Kürdistan’nın toprağına dahil edilmedi, bölgedeki hakları kabul edilmedi. 2007 yılında kabul edilen Irak anayasasının 140’ncı maddesine göre Şengal’in statüsü referandumla belirlenecekti. Fakat bu referandum hiçbir zaman yapılmadı. Irak hükümeti ve Nuri Maliki anayasanın bu maddesini hiçbir zaman yerine getirmedi.
Yukarıda belirtilen durumların yaratacağı sonuçları önceden tahmin eden Öcalan, Şengal için özgürlük hareketine, “Yıllardır uyarıyorum. Êzidîlerin kimliği tehdit altında. Harekete geçin” çağrısını yaptı.
14 Temmuz 2007 saldırısı
Öcalan’ın öngörüsü doğru çıktı ve 14 Temmuz 2007’de Tilezêr ve Sîba Şêx Xidir’de bomba yüklü 4 araçla yapılan saldırıda yaklaşık 600 Êzidî yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Bu iki yol da KDP’nin kontrolü altındaydı ve bu katliam 2004 fermanının başlangıç işaretiydi.”
“*1 Haziran 2014’te Amman’da gizli bir toplantı yapıldığı iddia edildi. Buna göre ABD, Suudi Arabistan, Türkiye, İsrail ve KDP bu toplantıya katıldı. Toplantıda Irak ve Federe Kürdistan yönetimi ile Suriye ve Rojava sahası IŞİD’e açıldı.
*Bu toplantıda alınan kararlar doğrultusunda IŞİD 10 Haziran’da Musul’a saldırdı. Irak ordusu ve KDP güçleri de Musul’da idi. Musul, askeri açıdan Irak’ın en güçlü şehirlerinden birisi. Fakat hiçbir direniş gösterilmede 6 saat içerisinde Musul, IŞİD’e teslim edildi. Çünkü bunun kararı Amman’da yapılan toplantıda alınmıştı.
*IŞİD, Musul’un ardından 3 Ağustos 2014’te Şengal’e yönelerek katliamlara başladı. Binlerce peşmerge KDP’nin talimatıyla savaşmadan Şengal’den çekildi.
*Takvimler 3 Ağustos 2014 saat 03:30’u gösterdiğinde IŞİD doçka ve havanlarla Girzerik, Siba Şêx Xidir köylerine, saat 04:00’te ise Tilbenat, Tilkasab ve Koço köylerine saldırdı. Girzerik köyünün bir kısmı çetelerin eline geçti. Ardından Girzerik ve Siba Şêx Xidir sakinler köyden çıktı.
*Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve uyarısı üzerine PKK bir karar verdi. HPG Karargah Komutanı Murat Karayılan 5 Ağustos’ta yaptığı açıklamada Şengal’deki duruma müdahale edeceklerini tüm dünyaya duyurdu.
*Fermandan önce aralarından Şengalli komutan Dilşêr Herekol’un da olduğu 12 HPG’li, Êzidîleri örgütlemek ve eğitmek için Şengal’in yolunu tuttu. Fakat KDP gerillaların gidişini engellemek istedi. Bunun üzerine HPG’liler silahsız ve gizli bir şekilde Şengal Dağı’na ulaştı. KDP bu grupta yer alan 3 gerillayı tutukladı.
* Öte yandan Rojava’daki devrimci güçler Şengal’i savunma birliklerine katıldı. Rojava Savunma Güçleri, YPG ve YPJ’yi Rojava’nın Til Koçer ve Cezaa bölgelerinden IŞİD’e karşı göğüs göğse çarpışarak Şengal Dağı’na ulaştı. Savaşçılar bir günde yaklaşık 100 km’lik yoldan geçerek Şengal Dağı’nda bulunan Êzidî halkını koruma çemberine aldılar.
* YPG/YPJ güçleri Êzidî halkı için Rojava’da yardım çağrıları yaparak Rojava ile Şengal arasında insani koridor açtı. Şengal’de bulunan Êzidîler güvenli bölgelere nakledildi.
* 14 Ocak 2015’te Şengal Halk Meclisi ilan edildi.
* 29 Ocak 2015’te YBŞ, YPJ-Şengal ve Şengal Savunma Güçleri (HPŞ), yaptıkları ortak açıklamada, “Şengal’in Özgürlüğü için Êzidî Komutanlığı” adında ortak komutanlık kurduklarını belirtti. Komutanlık, PKK, KDP ve YNK’ye ortak komutanlık içerisinde yer alma çağrısında bulundu.
* 8 Ekim 2015’te Şilo Vadisi’nde Şengal Direniş Güçleri’nin ilk adımı atıldı.
* 31 Ekim 2015’te Şengal’in batısında bulunan köylerinin özgürleştirilme hamlesi başlatıldı.
* 13 Kasım 2015’te Şengal merkezinin özgürleştirildiği tüm dünyaya duyuruldu. Şengal’i özgürleştirme süreci bununla sınırlı kalmayıp üçüncü aşama olarak bu defa Şengal çevresinde bulunan köylerin özgürleştirilme süreci başladı.
* 13 Kasım 2015’te Şengal merkezi özgürleştirildi.
Öcalan’dan Şengal halkına: Kendi özgür yaşamınızı inşa edin
Abdullah Öcalan, Şengal’in özgürleştirilmesiyle ilgili olarak Şengal halkına şu mesajı gönderdi: “Şengal’deki halkımızı da çok seviyorum. Şengal’in özgürlüğü ve kurtuluşu için iki olaydan bahsedebiliriz. Birincisi, Dewrêşê Evdî, ikincisi ise dostlarımızın mücadelesi sayesinde gerçekleşti. Şengal’den Reqa’ya kadar Êzidî halkı katledildi. Ama biz bu bölgelerdeki bütün katil güçleri yendik. Êzidî halkının intikamını aldık. Bu yüzden mutluyuz. Şengal halkına sınırsız saygı ve selamlarımı iletiyorum. Artık endişelenmesinler, özgür yaşamlarını inşa etsinler.”
IŞİD saldırılarında Şengal halkına zulmetti. Özellikle, binlerce kadını öldürüldü, kaçırdı ve köle pazarlarında sattı. Şu ana kadar bin 190 Êzidî kadından haber alınamıyor.
Êzidî derneklerinin paylaştığı bilgilere göre IŞİD 6 bin 417 Êzidî’yi kaçırdı. Kaçırılanlardan 3 bin 548’i kadın, 2 bin 869’u da erkek olarak kayıtlara geçti. Öte yandan bin 201’i kadın olmak üzere toplam üç bin 537 Êzidî de özgürleştirme hamleleri sayesinde özgürlüğüne kavuştu.
*Şengal dağlarında mahsur kalan, açlık ve susuzluktan ölmek üzere olan insanlara yiyecek ve su gönderildi. Mahsur kalan halkın önemli bir kısmı güvenli alanlara taşındı. Bir kısmı Rojava’ya, bir kısmı Dihok ve Hewlêr’e, bazı Êzidîler ise Şirnex, Êlih ve Mêrdin’e göç etti.
* Başûrê Kurdistan Hükümeti’nin resmi rakamlarına göre, yaklaşık 290 bin Êzidî Şengal’den göç etmek zorunda bırakıldı. Bunların yaklaşık 50 bini kendilerini umutsuzca Şengal dağlarına atarak buraya sığındı.
* En az 300’ü çocuk olmak üzere üç binden fazla Êzidî dağlarda ve yollarda IŞİD tarafından öldürüldü. Savaş sırasında esir düşen Êzidî genç kızlar ise kaçırılarak Baac şehrine götürüldü.
* Şu ana kadar Şengal’in birçok yerinde 68 toplu mezar bulundu. Bulunan en büyük toplu mezarda tahminlere göre yaklaşık 200 cenaze bulunuyor. Bugüne kadar toplu mezar arayışları devam ediyor. Toplu mezarların en çok bulunduğu köyler arasında Koço, Solax, Herdan, Ramûsî ve Kapusî olarak biliniyor.
* Şengal’in özgürleştirilmesinden sonra örgütsel ve kurumsal olarak çalışmalar aktif olarak başlatıldı. Şengal halkı artık Özerk Yönetim konusunda kendini yönetiyor. Savunmalarını sürdürmek için birlikler oluşturuldu.
* 2016 yılında Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) kuruldu. Êzidî kadınlar tarihte ilk kez savunma ve örgütlenme çalışmalarına başladı. Böylece YBŞ/YJŞ güçleri 11 ay boyunca IŞİD’e karşı direndi.
* Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) 2016 yılında kuruldu. TAJE, Êzidî kadınların korunmasından eğitime ve ekonomiye örgütlenmesine kadar kadınlara öncülük etti.
* 2017 yılında Şengal Demokratik Özerk Meclisi ilan edildi. Meclis, 1-Kültür, Sanat ve İletişim, 2-Güvenlik, 3-Hizmet, 4-Yasama Organı, 5-Eğitim, 6-İnsan Hakları ve Şehit Aileleri Derneği, 7-İnanç, Din ve Barış, 8-Ekonomi, 9-Gençlik ve Spor, 10-Sağlık, 11-Toplum Örgütü, 12-Meclis Kabinesi olmak üzere 12 komiteden oluşuyor.
Şengal’e yönelik saldırılar, Şengal’in özgürleştirilmesinden sonra da durmadı. IŞİD’in yenilgisinden sonra KDP ve Türk devleti Şengal’in özgürlüğü ve özerkliğinin yolunu kapatmaya çalıştı. IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırısında Êzidî halkını soykırımla yüz yüze bırakan KDP, Türk devletiyle kirli planlara girerek bölgeye yönelik saldırılar ve tehditler oluşturdu.
KDP, tekrardan Şengal’e dönmek için HPG ve YJA-Star gerilalarına Şengal’i boşaltmaları için açıklama ve çağrılarda bulundu. O da yetmedi 2017 yılında Xenesor’da özgürlük hareketine saldırdı fakat başaramadı.
İlk geniş çaplı saldırıları 3 Mart 2017’de Xenesor’da gerçekleşti. KDP roj çeteleriyle Xenesor’u işgal etmek istedi. Bunun sonucunda Gazeteci Nujiyan Erhan ve 12 kişi şehit düştü. Fakat Xenesor halkı bu saldırıların önüne geçti ve saldırı başarıya ulaşamadı.
KDP’nin işgal saldırılarının halkın direnişiyle boşa çıkmasından sonra, bu sefer işgalci Türk devleti saldırılara başladı. 25 Nisan 2017’de ilk defa Türk devleti savaş uçaklarıyla Şengal’e saldırı gerçekleştirdi
HPG güçleri, fermanın başlangıcından 2018’e kadar Şengal’de demokratik özerk sistemin kurulmasında öncü rol oynadı. Zaten özgürlük hareketinin amacı Şengal halkını öz savunma ve yönetme gücüne kavuşturmaktı. Bu temelde 1 Nisan 2018’de HPG güçleri resmi bir şekilde Şengal’den geri çekildi. Şimdi YBŞ-YJŞ ve Êzidxan Asayişi her türlü saldırıya karşı Şengal’in koruma görevini üstlendiler ve halen bu görevlerini sürdürüyorlar.
Şengal Özerk Yönetimi’ne yönelik son saldırılar, 9 Ekim 2022 yıllında Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Mistefa Kazimi hükümetinin arasında imzalanan saldırılardı. Her ne kadar bu anlaşma Bağdat ve Hewler arasında imzalanmış olsa da bu anlaşmanın arkasında Türkiye ve Amerika olmak üzere uluslararası güçler vardı.
Herkesin Şengal’e yönelik işgalini izlediği o sırada, YPG/YPJ/YJŞ/YPŞ/HPG/YJA Star savaşçılarının direnişi ile IŞİD yenildi. Türkiye, önceki planlarını gerçekleştirmek ve intikam almak için Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde IŞİD’i yenilgiye uğratan öncü komutanları hedef alıyor. SİHA/İHA ve savaş uçaklarıyla, IŞİD’e karşı savaşan komutanları, Êzidî halkının öncülerini hedef alıyor. Hedeflenen alanlar arasında Şengal Özerk Yönetimi’ne bağlı hastaneler ve kurumlar yer alıyor.”
Türkiye’nin Şengal’e yönelik saldırıları
“26 Ağustos 2020’de Şengal’in Xenesor bölgesinde bir sivil araç hedef alındı. İnsansız hava aracının saldırısı sonucunda 2 sivil yaşamını yitirdi.
17 Ağustos 2021’de TSK savaş uçaklarıyla, Şengal’in Sikêniyê hastanesine yönelik saldırı gerçekleştirdi. Saldırı sonucunda 8 kişi öldü ve 4 kişide yaralandı.
15 Haziran 2022’de de insansız hava araçlarıyla Şengal’in Sinune Halk Meclisi’ni hedef alındı. Bu saldırıda siviller hedef alındı ve saldırı sonucunda 11 yaşındaki Salih Naso isimli bir çocuk yaşamını yitirdi, bir gazeteci ve 7 sivil yurttaş yaralandı.
16 Ağustos 2021’de Şengal merkezindeki Şengal Direniş Birlikleri’ne (YBŞ) ait bir komuta noktası işgalci Türkiye’ye ait keşif uçakları tarafından saldırıya uğradı. Saldırıda YBŞ komutanı Seid Hesen ile YBŞ savaşçısının yeğeni İsa Xwedêda yaşamını yitirdi, 3 sivil; Qasim Simo, Şamîr Abbas Berces ve Mîrza Elî de yaralandı.
Türkiye 8 Kasım 2021’de insansız hava araçlarıyla Şengal’in Sinûnê ilçesine bağlı Bare köyünü bombaladı ve saldırı sonucunda bir yurttaş yaşamını yitirdi.
17 Temmuz 2021’de, Musul’un Telafer ilçesine bağlı Dicle köyünde insansız hava araçlarıyla bir aracı hedef alındı ve saldırı sonucunda 5 yurttaş hayatını kaybetti.
Halen Şengal üzerindeki tehlike devam ediyor. Uluslararası güçler, saldırıların önünü almayıp Şengal’in statüsünü kabul etmediği sürece saldırılar bölgede devam edecektir. Bu yapılmazsa Şengal’in eski haline dönmesi de mümkün olmayacaktır.”
Kaynak: ANHA