Êzidî siyasetçiler, akademisyenler ve sanatçılar tarafından Şengal Anlaşması’na karşı ortak deklarasyon yayınlandı. Yayınlanan deklarasyonda, anlaşmanın gözden geçirilmesini ve Êzidîlerin üçüncü taraf olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edildi
Federe Kürdistan Bölgesi, Rojava, Türkiye, Avrupa ve Kafkaslarda yaşayan aralarında aydın, sanatçı, din alimi bilim insanları, gazeteciler ve kurum temsilcilerinin bulunduğu Êzidîler, Irak merkezi hükümeti ve Federe Kürdistan Yönetimi arasında imzalanan Şengal Anlaşması’na karşı ortak deklarasyon açıkladı. 511 imza taşıyan ortak deklarasyon, Almanya’nın Lohne kentinde düzenlen basın toplantısıyla açıklandı.
Deklarasyonda, DAİŞ’e karşı mücadeleyle özgürleştirilen Şengal’in güvenliğinin tam olarak sağlanması için, “Şengal’in statüsü garantiye alınmalı” çağrısı yapıldı. Êzidî toplumunun sorun, kriz ve gerginliklerin barışçıl yollarla çözülmesinden yana olunduğu vurgulanan deklarasyonda, “Şengal için atılacak ciddi adımlar karşısında memnun kalacağız. Fakat Hewlêr ile Bağdat yönetimlerinin Êzidîlerin iradesini göz ardı ederek ve iradelerini hiçe sayarak imzaladıkları son anlaşma, Êzidîlerin ezici çoğunluğunu memnun etmediği gibi üzmüştür de” ifadelerine yer verildi.
Şengal’i kurtaranlar neden anlaşmanın bir tarafı olmadılar?
Şengal’de katliamdan kurtulan Êzidîlerin bin bir zorluklarla savunma gücü olan kurumlar inşa ettiği belirtilen deklarasyonda, şunlar kaydedildi: “Ancak bu savunma gücü anlaşmanın bir tarafı olarak görülmediği gibi görmezden gelinmiştir. Büyük emekler ve fedakârlıklarla yaratılan Şengal’deki yönetim ve savunma gücünün inkar edilmesi sorunların çözümüne yardımcı olmayacaktır.”
3 Ağustos 2014’te DAİŞ’in Şengal’de yaptığı katliamın hatırlatıldığı deklarasyonda, benzer katliam ve saldırıların yaşanmaması için Şengal’n güvenliğinin garanti altına alınması talep edildi. Deklarasyonda, Şengal halkının iradesi ve görüşünün olmadığı bütün adımlarının sonuçsuz kalacağını kaydedildi.
Açıklanan talepler şöyle;
Şengal’in iradesini hiçe sayan anlaşmanın 2014 yılındaki katliamlardan ders çıkartılmadığının en açık göstergesi olduğunun altı çizilen deklarasyonda, talepler şöyle sıralandı:
“* Şengal’in geleceği için dile getirilen çözüm önerilerinin kalıcı olması ve bir daha katliamlarının yaşanmaması için anlaşma yeniden gözden geçirilerek, Êzidîler veto hakkına sahip üçüncü taraf olarak kabul edilmeli.
* Yeni soykırımların önüne geçebilecek en iyi çözüm Êzidî toplumunun statüsü Irak anayasasında kalıcı hale getirilmeli, Şengal ve Ninova iki farklı vilayet yönetimine sahip olmalı.
* Savunma ve güvenlik mekanizması kurulmalı. Bu mekanizmaya istinasız ve fark gözetilmeksizin Şengal’in özgürleşmesinde katkısı olan herkes dahil edilmeli.
* Hem sınırların korunması hem Şengal’in iç güvenliğinin garantiye altına alınması için bu mekanizmaya en az 10 bin kişi dahil edilmeli.
* Ortak bir komisyon Şengal’in altı yapı ve hizmet sorununu giderecek, yerel yönetimde tecrübeli bir ismi beleye işleri için belirlemeli, ayrıca bağımsız bir isim de kaymakam olarak atanmalı.
* İçinde uzman ve bilim insanlarının yer alacağı ortak bir komisyon halkın Şengal’e dönüşünü organize etmeli.”
HABER MERKEZİ