Asgari ücret görüşmelerine katılanların işçilerin değil işverenlerin çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini belirten sendika temsilcileri, Teklif edilen ücretlerin işçinin yaşam standardını yükseltmeyeceğini söyledi
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk başkanlığında ilk toplantısı yapılan asgari ücret görüşmelerinin ikincisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) ev sahipliğinde 10 Aralık günü yapılacak. İkinci görüşme öncesi, herhangi bir konfederasyona üye olmayan bağımsız sendikalar, Türk-İş tarafından açıklanan asgari ücret talebine karşı tepkili. Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’e konuşan bağımsız sendika temsilcileri, “Devlet ve patronların ağızlarından çıkacak rakamlarla yaşanmaz. Bu karanlık süreci parçalamak, işçi ve sendikaların elinde” dedi.
‘Verilecek asgari ücret ihtiyaçları karşılamayacak’
Görüşmelerden çok yüksek bir rakam çıkmayacağını ifade eden Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası İstanbul Temsilcisi Okan Karaca, Türk-İş’in 2 bin 578 TL teklifinden daha düşük bir rakam belirleyeceğini söyledi. Tekstil işçilerinin çoğunlukla kayıt dışı ve düşük ücretle çalıştıklarını belirtti. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 6 bin 848 TL olduğunun altını çizen Karaca, verilecek asgari ücretin aile ihtiyaçlarının karşılamayacağını ifade etti. Yeni yıl ile birlikte yeni zamların geleceğini söyleyen Karaca, “Zamlarla birlikte 2020 asgari ücretinin erimesi bir olacak. Zam farkı geldiği gibi işçilerin cebinden buhar olup gidecek. Başta tekstil işçileri olmak üzere bütün işçiler gerçek, insanca yaşamaya yetecek ücreti ancak mücadele ederek elde edebilir. Mücadele etmezsek iktidar ve patronların vermiş olduğu ücrete razı olmak durumunda kalırız” diye konuştu. Karaca son olarak şunları dile getirdi: “Devlet ve patronların ağızlarından çıkacak rakamlarla yaşanmaz. Bu karanlık süreci parçalamak, işçi ve sendikaların elinde.”
‘Asgari ücret açlık sınırının altında’
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu belirterek, maden işçilerinin çalışma koşullarına dikkati çekerek, şunları söyledi: “Yeraltında çalışan maden işçileri 2014’de meydana gelen Soma Maden faciası sonrası çift asgari ücret ile çalışıyor. Buda şimdiki asgari ücret ile 4 bin 40 TL eder. Dolayısıyla yeraltı maden işçileri asgari ücretin ne olacağını her sene dikkatle takip ederler”
‘İşverenlerin çıkarları dikkate alınıyor’
Asgari ücreti belirleyecek olanların işverenlerin çıkarlarını dikkate alacağını belirten Aksu, “Burada riyakârca olan şey şu: Asgari ücret masasının bir tarafında işçi sendikaları, bir tarafında işveren sendikaları, bir tarafında ise hükümet var. Sonuçta sendikalarda büyük oranda işveren ve hükümet tarafından satın alınmış kurumlar olduğu için, aslında masanın her üç tarafında da doğrudan işveren çıkarlarını dikkate alan bir yapılanma söz konusu” ifadelerini kullandı. Sendikaların talep ettikleri ücretlerin ne göre talep ettiklerinin belli olmadığını söyleyen Aksu, “Asgari ücretle bir insanın hem sosyal faaliyetlerini yürütebilmesi hem de ailesinin eğitim, kira ve faturalar gibi temel harcamalarını yapabilmesi imkânsız” dedi.
TÜRK-İŞ’in teklifine tepki
Görüşmelerden beklentilerinin olmadığını söyleyen İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) Örgütlenme Sorumlusu Deniz Gider ise, açlık ve yoksulluk sınırı oranlarının bilinmesine rağmen Türk-İş’in 2 bin 578 TL teklifte bulunmasına tepki gösterdi. Teklif edilen ücretlerin işçinin yaşam standardını yükseltmediğinin altını çizen Gider, verilecek olan ücret ile bir işçi hayatını idame ettiremeyeceğini vurguladı. Gider, asgari ücret miktarıyla ‘işçi sınıfının terbiye edilmeye’ çalışıldığını söyledi.
‘Açlık sınırının üstünde bir ücret istiyoruz’
Asgari ücreti kabul etmeyeceklerini söyleyen Gider son olarak şunları söyledi: “Hiçbir inşaat işçisi asgari ücretle çalıştırılmaz. Ama şantiyelerde asgari ücreti bankaya yatırıp, geri kalanını elden verirler. Bu durum vergi kaçırma ve daha ucuz işçi çalıştırma demektir. Biz inşaat işçileri asgari ücretin yoksulluk ve açlık sınırının üstünde bir ücret olmasını istiyoruz”