Depremden en çok etkilenen kentlerin başından gelen Semsûr’da Kurdistan’ın her tarafından gelen gençler, her çalışmaya destek veriyor. Devletin Kürtleri ve Kurdistan’ı bir kez daha yalnız bıraktığını ifade eden gençler, dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.
Reyhan Hacıoğlu
Semsûr’da (Adıyaman) enkazları hala yerde olsa da dayanışma her geçen gün daha örgütlü bir hal alıyor. Depremin 6’ncı gününde sahada çalışan ekipler artarken, özellikle kente dayanışmak amacıyla gelen gençlerin varlığı dikkat çekici. Semsûr’u genelinde Türkiye’nin biçrok yerinden insanlar göze çarpsa da özellikle Kurdistan’dan gelen gençlerin sayısı çok fazla. Gençler her çalışmada varlar. Enkaz kaldırma ekibi, malzeme indirme, sağlık, yemek, temizlik. Kimisi 2’nci gününde gelmiş, kimi 3’üncü gününde. İstisnasız 5 gündür sahadalar. Uykusuz, yorgun ama yüzlerinden umut eksik değil. Direniş kentleri olan Cizîr ve Nisêbîn başta olmak üzere Wan’dan Kobane’ye kadar Kürt gençleri görev başında.
Ses vermek için geldim
Sahada olan Renas Aburşu da onlardan biri. Genç bir kadın, 3’üncü gün tanıştık. Mêrdîn’den gelmiş. Orda HDP çalışmalarından bir genç. Semsûr’a gelişini “İlk günden beri burda hiçbir yardım yoktu. Onun için geldim. AFAD 4’üncü gün vardı. Oda kendi değil gönüllüsü. Ne ana akım ne başka yerde Semsûr yoktu. Burada en az 10 bin ölü var inan. Kurdistan kalabalık ailelerden oluşur. Her evde 5 ya da en az 6 kişi var. Ve şimdi hepsi enkaz altında. Ses vermek için geldim” diyerek anlatıyor.
Kurdistan yalnız bırakıldı
Mazlum Doğan ise üniversite öğrencisi. Colemerg li. HDP’nin gönüllü ekibiyle 3’üncü gün gelmiş o da. Enkaz kaldırma ekibinden, sabah çıkıyor akşam geç geliyor. Ateş başında denk geliyoruz. Üstü başı haliyle kirli. O anlatıyor; “Devlet burda depremle çökmüş durumda. Halkımız için geldim ben de. Elimden ne gelirse yapmak için” diyor. Fazla tutmak istemiyorum. Bir iki saat yatıp geri enkaz başına gidecek çünkü.
Baran Polat ise Riha’dan gelmiş; “Adıyaman yalnız bırakıldı. Onun için geldik. 2 gündür burdayım. Aslında devlet halkımızı, Kürtleri, Kurdistan’ı yanlız bıraktı ama biz burdayız. Halkımızın yaralarını birlikte saracağız” diyor.
İçimiz el vermedi
Mehmet Sezer de Dilok’tan gelmiş. Avukat aslında. Bir ekip olarak olarak gelmişler. İslahiye, Nurdağı, Bazarcix derken en son Semsûr demişler; “Ellerinde imkan var aslında iyi bir organizasyon yapsa böyle olmazdı ama yapmadılar” diyor.
Recep Temizel de Wan’dan gelen gençlerden. Onlar da bir ekip gelmiş; “İçimiz izlemeye el vermiyordu. 3 gündür burdayım. Enkaz ekibindeyim. İlk gün depoda yükleme yaptım ama şimdi enkaza geçtim “diyor.
Her çalışmada varlar
Derikli Nujiyan, Kobaneli Abdullah, Qersli Rabia… Kurdistan gençliği seferberlik içinde. Her çalışmada varlar. Geceleri hepsini ateş başında bulmak mümkün. Çünkü kentte hala ne elektirik ne başka ısınma aracı var. Suyun dahi olmadığı şehirde her genç her çalışmanın gönüllüsü. Yüzleri her şeye inat umut ve inanç veriyor. Elbette sarılacak yaralar, bu halkın gençliği var dedirtiyor.
Devlet yok dayanışma var
Bitirmeden küçük bir not daha ekleyim. Bizler de haberden fırsat buldukça yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mutfağı toparladığımı gören sağlık önlüklü genç, “Sen basın değil miydin” deyince. Ama ihtiyaçtır sözüme karşın “Haklısın. Boşver ben de normalde sanatçıyım” dedi gülerek…
Evet sağlıkçısı, sanatçısı, işçisi, öğrencisi Semsur’da. Devlet yok dayanışma var diyorum bir kez daha.