EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, yeni kabine için “Sadece savaş kabinesi olarak adlandırmamak lazım aynı zamanda yağma düzeninin de kabinesi olacak” dedi. SKM aktivisti Burcu Durak ise, ”Yeni kabineye baktığımızda Türkiye’nin daha çok holdingin yönetim kurulu gibi yapılandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, 24 Haziran sonrası geçilen yeni sistem, ilk kabine ve OHAL sonrası Meclis’e gönderilen yeni yasa tasarısını Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a değerlendirdi. Gürkan, yeni kabine için “Yeni Türkiye rejiminin bir göstergesi. Sadece savaş kabinesi olarak adlandırmamak lazım aynı zamanda yağma düzeninin de kabinesi olacak” ifadesinde bulundu.
Kabinede yer alan şirket sahiplerine dikkat çeken Gürkan, şöyle devam etti: “Sağlığın ve eğitimin özelleştirilmesi hükümetin gündemindeydi. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı sistemiyle doğrudan özel hastane sahibi ve özel okul sahiplerinin buraya getirilmiş olması, iki kamu alanının piyasaya açılmasının açık göstergesi. Diğer tarafından Cumhurbaşkanlığı sistemi için hızla kararnameler çıkarılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri de kabinenin görevini tamamlar durumda. Dolayısıyla tek adam rejimi şimdi yasal ve devlet yönetimi idaresi dayanaklarıyla hızla gerçekleştirilmeye çalışılıyor.”
‘Hak ve özgürlükler tehdit altında’
OHAL yerine valiler ve kolluğa ciddi yetkiler verilen tedbirlerin olduğu yeni yasa tasarısının Meclis’e getirilmesini “Faşizme dayanan bir politik sistemin inşası için taşlar hızla döşeniyor” şeklinde yorumlayan Gürkan, “OHAL’in kalıcılaştırılması için getirilen taslak düzenlemelerde muhtemelen hızla çıkarmaya çalışacaklar. Hem demokratik hak ve özgürlükler hem de sosyal kazanımlar tehdit altında” dedi. Muhalefete önemli görevler düştüğünü söyleyen Gürkan, saldırılara tek tek cevap vermek yerine fotoğrafın bütününü gören bir mücadele hattı çizilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Birleşik, kapsamlı güçlü bir mücadele örgütlenmemiz gerekiyor. Bunu yapamazsak hızla siyasal gericiliğe dayanan siyasal rejimi engelsiz bir şekilde oluşturacaklar” dedi.
‘Yıllar öncesinden bunun sinyalleri verilmişti’
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) aktivisti Burcu Durak ise, şöyle değerlendirdi: “Yeni kabineye baktığımızda Türkiye’nin daha çok holdingin yönetim kurulu gibi yapılandığını görüyoruz. Yıllar öncesinden bunun sinyalleri verilmişti. İşçi ve emekçiler güvenceli istihdamı, grev ve sendika hakkı olan yurttaşlar değil, şirketlerin ‘bir an önce ucuzlatılması gereken’ maliyet unsurları haline getirilmişti. Doğa ‘talan edilmeyi bekleyen âtıl bir mekân’ olarak görülerek piyasalaştırılmıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarının Türkiye AŞ’nin görevli çalışanlarına dönüştürülmesi projesi resmiyet kazanmıştır.”