Depremin ardından köylere göçler artarken, Samandağ’ın Aknehir kırsal mahallesinde 480 kişi olan nüfus depremden sonra 3 bini aştı
Enkazların tam olarak kaldırılmadığı deprem kentlerinde sağ kurtulanların birçoğu şehirleri terk edip köylere göç ederken, şehirlerde kalanlar ise depremin üzerinden günler geçmesine rağmen bir çadır bulmuş değiller.
Köyler insanla doldu
Öncesinden şehirlere göçün fazla olduğu deprem bölgelerinde şimdiler de ise köyler insan yığınına dönüştü. O yerlerden biri de depremin yerle bir ettiği Hatay’ın tepesinde St. Simon Manastır’ı, sıralı ormanlık dağların içinde kurulu, portakal, limon, incir, zeytin ağaçların arasında saklı bir bahçeyi andıran Samandağ’ının Aknehir kırsal mahallesi. Depremin ardından onlarca insan kimisi akrabalarının yanına kimisi eski komşusuna kimisi de boş bir araziye kurduğu çadıra yerleşti.
480 nüfuslu mahallede sayı 3 bine ulaştı
Köyde birçok evin hasarlı olmasına rağmen, avlulara kurulan çadırlar şimdilik geçici bir çözüm sağlarken, köyde normalde sadece yaşlıların kaldığını, gençlerin ya kentte ya da başka şehir veya ülkelerde olduğunu belirten muhtar İsa Taş, 500 haneli köyün bin 480 nüfusunun depremden dolayı şu an 3 bine ulaştığının bilgisini verdi.
Bir evde 30 kişi kaldı
Mahallede yaşayan 64 yaşındaki Zehra Yolcu, depremden sonraki gün kentte kurtulabilen akraba, eş, dost, eski komşu kim varsa köye geldiğini söyledi. İlk gün evin bir odasına 30 kişinin barınmak zorunda kaldığın belirtti.
Her şeyini satıp v yaptı geriye bir şey kalmadı
Şeyh ve Ehl-i Beyt inancından olduğunu vurgulayan 79 yaşındaki Ali Abas Yolcu eşiyle birlikte depremin ikinci günü köye taşınanlardan. Daha önce her şeyini satıp kente yerleştiğini ifade eden Yolcu’nun evinden geriye bir şey kalmazken, “Dünyada asiller, basitler ve acizler yaşar. Asiller kurar, basitler çalışır, acizler ise karanlıktır. Bu zamanda acizler çoğaldı” diyor.
Ailesinden 17 kişiyi kaybetti
Bağ-bahçe ve kısmen de hayvancılığın yapıldığı köyde, şimdiye kadar 70 cenaze getirildiğini belirten Delal Deli de, sadece kendi ailesinden 17 kişiyi kaybettiğini vurgularken, araç bulamadıkları için cenazelerini kentte gömmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Gündüz köyde gece şehirdeler
Köyün kent ve ülke dışında yaşayan nüfusu da yakınlarının yardımına, gelmiş durumda. Dışarıdan gelen herkes gündüz kentteki dayanışma ağlarına dahil olurken, akşamları da köye dönüyor. Köye gelenler bir yandan da mesleklerini yapmaya çalışıyor. Arabistan’da kuaför olan bir genç deprem dolayısıyla köye geldiğini dile getirirken, bir yandan da sıraya dizilmiş kendisini bekleyen eş, dost ve komşusunun saç tıraşını yapıyor.
‘Bunların hepsi yalan söylüyor’
Arap Alevi köyde, depremde yalnız bırakıldıklarını ve bunun bilinçli bir politika olduğunu ince mesajlarla hissettiriyor. Görmedikleri yardım, kendilerine ulaşmayan yetkililer, iktidar kanadındaki açıklamaları bir bir değerlendiren mahalle halkı, bir göç ve demografik yapının değiştirilmesine yönelik kaygısını gizlemiyor. “Bunların hepsi yalan söylüyor” diyen bir mahalleli, HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın tavır ve tutumuna ilişkin hayranlığını dile getirmesi, birçok kişinin de ortak görüşüne dönüşüyor.
Haber: Azad Altay – Sedat Yılmaz / MA