TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı, açıkladığı sayılara ‘uymayan rakamlar çıkar mı’ diye korktuğundan dolayı bilimsel çalışmalara izin vermiyor” dedi
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, uzmanlık dernekleri temsilcilerinin katılımıyla koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili bilimsel araştırmaların kısıtlanmasına ilişkin video konferans üzerinden basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ortak açıklamayı TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman yaptı.
Kovid-19 salgının büyük bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra ciddi sosyal ve ekonomik sonuçlara da yol açtığını vurgulayan Adıyaman, “Salgınla baş edebilmek ve olumsuz sonuçlarını engelleyebilmek için tüm dünyadan pek çok kurum ve kuruluşta binlerce bilim insanı ve akademisyen seferber olmuş durumdadır. Koronavirüsünün önlenmesi, tanısı ve tedavisi için çok sayıda bilimsel çalışmalar yapılmakta, çalışmalarda bulunan sonuçlar hızla bilim ortamı ile paylaşılmaktadır. Hastalığın çaresinin bulunması ve salgının durdurulması bu bilimsel çalışmalarda elde edilecek bilgilere bağlıdır” dedi.
İzin zorunluluğu
Bilimsel çalışmalarda uyulması gereken bilimsel ve etik kuralların evrensel olarak belirlendiğini anımsatan Adıyaman, “Ülkemizde de bilim insanlarından oluşan ve bağımsız çalışan Etik Kurullar, insan üzerinde veya laboratuvar ortamında yapılacak çalışmaları bu evrensel kurallar ve yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirmekte ve denetlemektedir. Herhangi bir bilimsel çalışma gerekli etik kurul onayından geçmeden yapılamamaktadır. Ne var ki, yeni bir düzenleme ile ülkemizde Kovid-19 salgınına ilişkin bilimsel araştırma yapacakların hali hazırda üniversitelerinden aldıkları Etik Kurul izinleri olsa dahi veya yeni planladıkları çalışmalar için Etik Kurullara başvurmadan önce Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kovid-19 Bilimsel Araştırma Değerlendirme Kurulu’na başvurmaları zorunlu tutulmuştur” diye belirtti.
Kısıtlama var
Sağlık Bakanlığı’nın bilimsel araştırmaları kendi iznine tabi tutmasını eleştiren Adıyaman, “Çok merkezli bilimsel çalışmalar yapmak isteyen araştırıcılara, bakanlıkça belirlenen ve tek yürütücünün görevlendirildiği bir çalışmaya veri verme yolu ile katılabilecekleri, aksi takdirde çalışma yapamayacakları açıklanmıştır. Sağlık Bakanlığı bilimsel araştırmaları teşvik edeceği, araştırıcılara olanaklar tanıyacağı yerde bilimsel ve akademik teamüllere aykırı bir şekilde kısıtlama getirmektedir” diye konuştu.
Kamu yararına aykırı
Bilimsel çalışmaların sonuçlarının çok önemli olduğunun altını çizen Adıyaman, “On binlerce insanın hayatının yanı sıra toplumların sosyal ve ekonomik geleceği bu çalışmalardan elde edilecek bilgilere bağlıdır. Bu nedenle Bakanlığın bu kısıtlayıcı uygulaması, salgının durdurulmasını güçleştireceği için kamu yararına da aykırı olup bilimsel bilgi üretme özgürlüğü ve yükümlülüğü adına son derece üzüntü vericidir. Sağlık Bakanlığı’ndan yıllardır etik kurullar tarafından başarılı bir şekilde yönetilen bilimsel araştırma süreçlerine müdahale etmemesini, zorlaştırıcı, engelleyici koşulları bir an önce kaldırmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Saha çalışmasına izin yok
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Üyesi Prof. Dr. Sarp Üner de üyelerinin sahada yapmak istedikleri araştırmalar için yaptıkları başvuruların reddedildiğini belirterek, “Hem bakanlık yetkililerinin hem de bilim kurullarının ‘tedavide çok iyi olduğumuzu’ söylemelerine karşın hala literatürde bir çalışmanın olmamasını büyük bir kayıp olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık neyi gizliyor?
Toplantının ardından Adıyaman basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Sizce Sağlık Bakanlığı bilimsel çalışmaların yapılmasını neden kısıtlıyor?” sorusuna Adıyaman, “Tüm veriler bakanın elinde, Bilim Kurulu’nun elinde bile bu verilerin tamamı yok. Kamuoyu ile paylaşılan şema ve sayılar var. Bence Sağlık Bakanlığı bu sayılara uymayan rakamlar çıkar mı diye korktuğundan dolayı bilimsel çalışmalara izin vermiyor. Bir algı operasyonu var. Dünyada tedavi için verilen ilaçların gerçekten işe yaradığına dair bilimsel bir veri de yok. Türkiye’de bilim insanlarının yapacağı araştırmaların sonucunda, muhtemelen PCR testi negatif ama Kovid-19 tedavisi alan kişilerin verileri de ortaya çıkacak. Bilim insanlarından bu sayının bakanlığın açıkladığı sayının 2-3 misli olduğunu söyleyenler var. Bakanlığa bir mektup yazmayı düşünüyorum. Mektupta gerçek rakamlar ortaya çıkarsa verdiği verileri tezatlık çıkabilir korkusuyla mı bilimsel araştırmalara kısıtlama getirdiğini soracağım” yanıtını verdi
HABER MERKEZİ