Tarihçi-yazar Erdoğan Aydın, 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını ve yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Aydın, seçimlerin anti-demokratik koşullarda gerçekleştiğini hatırlatarak, “Ne yazık ki Türkiye’nin mevcut seçim mevzuatı ihlal edilmiştir. Devletin tüm olanakları iktidar tarafından istismar edilmiştir. Dolayısıyla OHAL koşullarında devletin bütün olanakları istismar edilerek ve özellikle HDP’yi baraj altına bırakmaya çalışarak gerçekleştirilen bir seçimin demokratik olduğu söylenemez” dedi.
‘Proje demokratik değil’
Demokratik bir yarışın olmadığına dikkat çeken Aydın, şunları söyledi: “Demokratik olmayan seçimlerde çıkan sonuçlar da demokrasinin kazanımı olarak yorumlanamaz. Bu açıdan değerlendirdiğimizde mevcut sonucun katılımın yüksekliğine rağmen bir demokrasi zaferi olarak değerlendirilmesi ne yazık ki mümkün değildir. Velev ki öyle olmuş olsaydı bile elde edilen sonuç dünyada pek çok örneğinde de gördüğümüz gibi halklar, seçmen, yurttaş, dönem dönem aslında evrensel demokrasi ilkelerine aykırı tercihlerde bulunabilir. Dolayısıyla seçim demokratik bir ortama gerçekleşmiş olsaydı bile mevcut kazanan seçenek Türkiye’yi demokrasisizlikten demokrasiye doğru taşımayacaktır.” Seçmene sunulan projenin demokratik olmadığını söyleyen Erdoğan Aydın, sözlerine şunları ekledi: “Bu seçimin sonucu kazanmış olan proje demokratik bir proje değildir. Çünkü demokratik bir proje her şeyden önce tek adamları değil, halkın farklı siyasal tercihlerini, kimlikleri, talepleri güçlendirici ise demokrasiden yana bir sonuç elde edilebilir. Yoksa bir projenin salt kazanmış olması demokrasi anlamına gelmez.”
‘Demokratik umut HDP’dir’
Aydın, HDP’nin barajı aşmasının çok önemli olduğunu belirti. “Devlet kurumlarının, bütün mekanizmalarının HDP’yi baraj altında bırakmaya çalışmasının yanı sıra, Millet ittifakının da HDP dışladığını” söyleyen Erdoğan Aydın, şöyle devam etti: “Bu koşullarda HDP’nin barajı aşabilmiş olması ve Meclis’te üçüncü büyük parti gücü olması, her şeyden önce halkın demokrasiden yana, ileriye doğru umutlarının, özgüvenlerinin kapasitelerinin bir göstergesidir. Bu açıdan HDP’nin barajı aşması Türkiye’deki biricik umutvar öğedir.” Tarihçi Aydın HDP’nin neden önemli olduğunu ise şu sözlerle açıkladı: “HDP diğer tüm partilerden farklı olarak başka bir dünyanın mümkün olduğunu savunmaktadır. İktidar ve muhalefet partilerinin bütünü tek kimlik eksenli bir gelecek vaat ederken açık net hiçbir yoruma yer vermeden bu memleketin sosyolojisi neyse iktidar kurullarının da, siyasetinin de öyle olmasını, savunan tek parti HDP’dir.”
İSTANBUL/MA