14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçları üzerinde değerlendirmeler sürüyor. Değerlendirmelerin devrimci demokratik muhalefetin güçlenmesine, Kürt halkının demokratik iradesinin büyütülüp güçlenmesine yol açan tarzdan geliştirilmesi önemlidir.
AKP / MHP iktidarı seçimi, seçim sürecini Kürtlere, Kürtlerin siyasi demokratik iradesine karşı yıllardan beri sürdüre geldiği saldırı ve savaş konseptinin bir devamı olarak ele alıp yürüttü.
Tüm saldırı ve hilelere rağmen Kürtlerin siyasi demokratik iradesini kıramadılar, kıramadıkları için de belli bir hayal kırıklığı içindeler.
Tekrar iktidar konumunu kazanan Erdoğan’ın ve ittifak blokunun yeni döneme yönelik tutumu seçim öncesinde neyse yeni dönemde de o temelde olacaktır.
İttihat ve Terakki’nin zihniyetinin bir parça maskelenmiş hali olan Erdoğan iktidarının Kürt halkına, Kürt halkının siyasi demokratik iradesine ve varlığına yönelik saldırgan tutumu birçok yönüyle sürmeye devam edecektir.
O çok sözünü ettiği cumhuriyetin yeni yüzyılı ve yeni yüzyılına yönelik; Erdoğan iktidarının temel konsepti Kürt halkının geleceğini karartma, otoriter, baskıcı, faşizan rejimi kalıcılaştırma üzerinedir.
Seçim sonuçlarını ve geleceğe yönelik etkilerini soğukkanlı ve doğru bir perspektifle değerlendirmeye tabi tutmak ve sağlıklı bir politik çıkışa vesile etmek hayli önemli.
HDP’nin, Yeşil Sol Parti’nin demokratik Kürt siyasetinin seçimdeki performansı, aday belirleme tarzı ve ittifak çerçevesi üzerinde eleştiri ve değerlendirmeler yapılıyor.
HDP, Yeşil Sol Parti, demokratik Kürt siyaseti, siyasetçileri ve kurumları tarafından da süreç değerlendirmeye alınmış durumda. Değerlendirme, tartışma ve eleştirileri kendi verili koşuları içinde, kendi tarihsel geleneği çerçevesinde, ahlaki ve politik bakışı temelinde sürmesi, sürdürülmesi yararlı ve anlamalı olanıdır. Eleştiri ve muhasebe bu eksende yapıldığında bizi tutarlı ve yararlı sonuçlara götürecektir.
Bu temelde yenilenme, yeniden yapılandırma ihtiyacı kaçınılmaz düzeyde kendini hissettiriyor. Büyük bir tutkuyla, yüksek bir sorumlulukla ve kesintisiz bir enerjiyle yenilenme ve yeniden yapılandırmanın sürdürülmesi temel bir sorumluluktur.
Uzun süredir yapıla gelen politik ve pratik faaliyetler ve siyaset tarzının Üçüncü Yol’un siyasal çizgisi temelinde yeniden muhasebeye tabi tutulması gereklidir, hatta zorunludur.
Seçim sonuçları artı ve eksikleriyle buna bir kez daha vesile olsun, olmuş bulunuyor.
Seçim süreci ve sonuçları üzerinde yapılan değerlendirmelerde göz ardı edilmemesi gereken temel gerçeklik ise, Türk faşizminin oluşturduğu büyük yıkıma ve dayattığı büyük karanlığa karşı Kürt halkının, Kürt siyasetinin sergilediği büyük mücadele gerçeğinin hep ufukta tutulması gerekiyor.
Kürt halkının Türk faşizminin ağır baskıları altında kendi özgürlük davasına büyük bir sahiplenişi bu seçimde, seçim vesilesiyle bir kez daha ortaya koyması büyük bir ışık niteliğinde.
İrade ışığını hakkıyla değerlendirmeye, takdire ve geleceğin perspektifine temel almak gerekiyor. Yılgınlık, karamsarlık ve kayıtsızlığın özgürlük davasına ve onun tarihsel geleneğine ve Kürt halkının büyük irade beyanına karşı büyük bir tezat olduğunun bilincinde olmak gerekiyor.
AKP /MHP iktidarının Kürt işbirlikçileriyle ve paramiliter güçlerle, özel savaş aygıtıyla ördüğü blok tüm yoğunluğuyla saldırı ve manipülasyonlarına devam ediyor. Amaç; demokratik Kürt siyasetini, Kürt halkının mücadele tutkusunu ve bilincini yıldırmak. Bu amaç ekseninde özel savaş, psikolojik savaş, her türlü yöntem, taktik ve manipülasyonu devreye koymuş durumda. Buna karşı mücadele temel bir sorumluluktur.