Seçime sayılı günler kaldı ve seçmen, OHAL koşulları, ekonomik darboğaz ve baskı ortamında gidilen baskın seçimleri, yaşanan herşeyin hesabını sormak için fırsat olarak görüyor.
Ankara kurtulmak istiyor
Ankara, bütün iktidar uygulamalarının doğrudan hissedildiği kentlerden biri. 15 Temmuz darbe girişiminin de, daha sonra darbenin devamı olarak ilan edilen OHAL’in de birinci derecede mağduru… Her yerde polis, zırhlı araçlar, sonu gelmez üst aramaları, kimlik sorgulamaları, bariyerler, insan kaçıran siyah renkli arabalar, insanları gözaltı merkezi diye stadyumlara toplamalar…
Değişimin ilk işareti
Değişim talebi de bu baskı ortamı ile doğrudan orantılı. Ankara’daki değişim isteğinin ilk işareti 16 Nisan referandumunda verilmişti. AKP ve MHP bloğu 16 Nisan referandumunda Ankara’da bir önceki seçime göre yüzde 15 oranında oy kaybetti.
Ankara AKP’den uzaklaşıyor
24 Haziran seçimlerinde Ankara’da oy kullanacak olan 3 milyon 905 bin seçmeni ile İstanbul’dan sonra önemli oy depolarından ve seçimin kaderini belirleyecek merkezlerden biri. AKP referandum yenilgisinin faturasını yıllardır Ankara’yı bir şirket gibi yöneten Melih Gökçek’e kesse de, Gökçek’in görevden alınması seçmen tarafından “AKP’nin Ankara’yı kötü yönettiğinin itirafı” şeklinde algılandı. Ankara seçmeni ile iktidar partisi arasındaki mesafe artık daha derin.
Bu seçimde de, kentte psikolojik üstünlük tümüyle muhalefete geçmiş durumda. AKP-MHP ortaklığı heyecansız, iddiasız, mecalsiz bir görüntü sergiliyor. Cumhur ittifakının kentteki varlığı devasa reklam harcamalarından, büyük bina giydirmelerinden ve kimi merkezi yerlere kurulan heyecansız stantlardan, devlet imkanları ile yürütülen çalışmalardan ibaret.
İki kutuplu seçim çalışması
Ankara’nın merkezi konumunda olan Kızılay Meydanı iki kutuplu bir seçim yarışına sahne oluyor. Ziya Gökalp Caddesi’nden GMK Bulvarı’na gidildiğinde yolun sağ tarafında Cumhur İttifakı ile birlikte Hür-Dava Partisi’nin çadırları ve stantları, sol tarafında ise Millet İttifakı bileşenlerinin yanı sıra HDP’nin standı yer alıyor. Seçim yaklaştıkça partilerin şarkıları, anonslar, propaganda söylemleri birbirine karışıyor. Güvenpark tarafında kalan muhalefet stantları çok daha canlı ve hareketli. Muhalefet stantlarında renklilik, çok seslilik, halay-horon-zeybek kardeşliği hakim. Yolun karşı tarafındaki AKP ve MHP stantlarında tekdüzelik, tek seslilik egemen. Kolbastı gibi bir parçanın AKP’nin rabiası olarak nitelendirilen “Tek millet, tek dil” gibi tekçilik vurgularına uyarlanmış olması da bu tekdüzeliği özetliyor.
HDP belirleyici
Bu iki kutuplu yarışın kaderi de demokratik gücü temsil eden HDP’nin elinde. Bunun farkında olan herkesin gündemi HDP’nin barajı aşması. Herkes artık işin matematiği ile ilgileniyor ve HDP’nin barajı aşmadığı koşullarda, AKP ve MHP iktidarından kurtuluşun mümkün olmadığının farkında. CHP standında günlerdir görev alan Ceren Çirpanlı ve Deniz Boyun isimli gençler, muhalefet stantları arasındaki dayanışmaya işaret ederek, “Bu seçimin en kritik konusu HDP’nin barajı aşmasıdır. HDP barajı aşmazsa 70 -80 milletvekili blok olarak AKP’ye geçecek” uyarısında bulunuyor. Saadet Partisi’nin Haremlik-Selamlık yan standında ise milletvekilli adayları var. Hemen yan tarafta yer alan İyi Parti standı da aynı iddialı havayla çalışma yürütüyor. Çoğunlukla MHP kökenli isimlerin yer aldığı stanttaki görevliler biraz kuşkucu yaklaşıyor ama yine de sözlerini söylemekten geri durmuyor. İsim sorduğumuzda “Basına güvenmiyoruz, yargıya güvenmiyoruz, bu ülkede güvenilecek hiçbir şey kalmadı” diyen 45-50 yaşlarındaki kadın ile askeriyeden emekli olduğunu belirten orta yaşlı erkek aynı şeyi ifade ediyorlar: “İnsanları birbirlerine düşürdüler. Ülkenin bunlardan kurtulması lazım. Kendi vatandaşını hain olarak gören bir iktidardan ne beklenir ki! Bu değişim için HDP’nin barajı aşması lazım. HDP barajı aşacaktır.”
Taksici: Abi bunlar gidici
CHP’nin egemen olduğu Çankaya Kızılay’dan seçimin nabzını doğru yakalamak için muhafazakârlığı ile öne çıkan Altındağ Ulus’a geçiyoruz. Bindiğimiz taksinin şoförü istihbarat elemanı duygusu uyandırıyor ve bizi süzdükten sonra ve hangi basın diye uzatmadan söze giriyor. Şırnak’ta askerlik yaptığını söyleyen taksici, TV’lere Kürt Uzmanı olarak çıkan “uzman” edasında. Abartılı bir güvenle ve üstten üsten konuşuyor. Cahil cesaretinden ziyade, egemen ulus kibri, bir parça Batı’dan Doğu’ya bakıyor olmanın kendisine “verdiği üstünlükle” cümle kuruyor. Taksicinin seçime ilişkin bir yığın hikâye ile paylaştığı gözlemleri de önemli: “Abi bunlar (AKP) gidici. Hiç rahat değiller.”
Kıraathane halleri
Ulus merkezde de görünür olan muhalefetin çalışmaları, stantları ve çadırları. Ulus’un kalbi, Hal diye tabir edilen yoksulların alışveriş yaptığı merkezde atıyor. Esnafın oturup çay içtiği Burak Kıraathanesi’ne geçiyoruz, Erdoğan’ın Kıraathane sözlerini bir tebessümle hatırlayarak. İmam Kaya yıllardır burada esnaflık yapan Haymanalı bir Kürt esnaf. Çok heyecanlı ve yıllardır AKP’ye oy vermiş Haymanalı Kürtlerin dönüşümünü ve bu kez HDP’ye oy vereceklerini anlatıyor. Etrafımızda toplanan herkesten de aynı sözleri duyuyoruz.
Bu Hal başka Hal
Sonra HDP’li Sırrı Süreyya Önder, Filiz Kerestecioğlu ve diğer adaylar Hal’i ziyaret ediyor. Ulus’un her yerinde HDP sesleri yankılanıyor. Esnaf kiraz ve meyve ikram ediyor, Sırrı Süreyya gülerek, “Bugün kiraz verdiler yarın oy verecekler, vatandaş bize geliyor” diyerek çalışmalarını özetliyor. Hal’de alışveriş yapan bir yurttaş HDP’liler ile tokalaşıyor ve HDP’lilerin “Bir oy HDP’ye bir oy Demirtaş’a” sloganını “Bir oy HDP’ye bir oy CHP’ye” sözleriyle tamamlıyor. İsmini soruyorum, “Benim ismim çok tehlikeli, Akın Öztürk” diyor gülerek.
Pazarcı milletvekili adayı
Dikmen’e geçiyoruz. Orada da HDP’ye yoğun bir ilgi var. HDP adayı Mehmet Zarif Kesiciler aynı zamanda bir pazarcı ve kendisine Keklikpınarı Pazar yerindeki tezgahı başında rastlıyoruz. Sebze meyve sattığı herkese HDP’yi anlatıyor, her poşete bir HDP broşürü koyuyor. Sevgi Burçak isimli bir kadın, pazarcı milletvekili adayı Kesiciler’in çalışmasından etkileniyor, önce alışveriş yapıyor, sonra da “İnşallah kazanacaksınız. Ben CHP’liyim ama ailemin bir kısmı size oy verecek, hiç merak etmeyin, sizi değil Türkiye’yi baraj altında bırakmayacağız” diyor. HDP kentte iki dönem üst üste bir vekil çıkardı. Şimdi hedefleri en az 3 vekil çıkarmak.
Ankara kararını vermiş
Ankara değişim kararını vermiş ve bu değişim dinamiğini de HDP temsil ediyor. HDP herkesin gözünde Türkiye’nin tek kurtuluşu. HDP, bu kez Türkiye’deki değişimin sembolü olarak çok daha güçlü bir şekilde Ankara’ya dönmeye hazırlanıyor.