HDP sosyalist partilerle bir toplantı yaptı. Konu ittifak.
Eski ÖDP, şimdi Sol Parti, bu ittifak toplantısında biz yoktuk dedi. Beğenmemişler.
Birileri ise bu “yoktum” diyen parti de içinde, sosyalistleri seçimlerde aldıkları oylara bakarak “değerlendiriyor.” (Tavariş Stalin de bir ara, diplomatların Vatikan’la görüşme önerisine, ‘kaç tümeni var’ demişti. Bunlar da ‘kaç oyları var’ demekte.)
Ben de bakıyorum ve “eğer, diyorum, bu partilerle bir seçim ittifakı yapılacaksa, ürküttüğünüz kurbağaya değmez”.
HDP’den hemen cevap geliyor: “Biz seçim ittifakı yapmıyoruz.” Güzel.
HDP’nin bu cevabı uyduruk eleştiriye karşı dile gelmiyor. Belli ki HDP, seçim öncesi, seçim sırasında, seçim gecesi, seçim sonrası açısından çok yönlü bir hazırlığın adımlarını atıyor.
Anlatayım.
Sosyalist partilerle ittifak, toplumun yarıdan çoğunun, bir ankete göre, seçimde hile yapılacağını düşündüğü bir ortamda, her şeyden önce, bu hileleri boşa çıkarmaya dönük bir ittifak.
CHP’ye soralım. Sandık başında yapılacak hileleri nasıl önleyeceksiniz? Diyorlar ki “avukat ordumuzla, sandık görevlilerimizle ve ‘bilişim’ tekniklerimizle önleyeceğiz.”
Keşke… Sandık başı dediğin faşist rejimde nasıl bir yerdir? Hukukun geçerli olduğu bir yer midir? Görevlendireceğin avukatlar, şu anda meslektaşlarının hapiste olduğunu düşünecektir. Sandık görevlileriniz ise “kitabımızda sokak yok” çizgisinin ılıman elemanları olacaktır. “Bilişimin” ne işe yarayacağnı ise ben bilmiyorum. Sandık başına üşüşecek “Beka” bilmem nesi adlı örgütün elemanlarıyla ve onlara arka çıkan polislerle nasıl başa çıkacaksınız?
Söyleyeyim. Birileri başa çıkacaktır. Oyu binde bir olan sosyalistler o sandık başında birer Deniz Gezmiş olup, bir sürü “Beka” bilmem nesine meydan okuyacaktır. Ya polis? Polise de direneceklerdir. Polise direnmede sosyalistin eline kim su dökebilir?
Ey CHP’li avukat kardeşim, ey sandık görevlisi biraderim, siz direnebilecek misiniz? Sosyalist, neredeyse yüz yıldır direnme “talimleri” yapıyor, sen neyin idmanını yaptın ki, direneceğine inanalım?
HDP’ye “sosyalistlerle ittifak ne işe yarar” diye soranlara birinci cevap budur. Onları işe yaramaz sayanlar seçim hilelerini CHP’lilerin önleyeceğine mi inanıyor? Fesuphanallah.
Oy verme işlemi bitti, sosyalist sandık görevlileri hileleri önledi. Sıra seçim sonuçlarının ilanına geldi. “Bilişim”, tutanaklar, oy sayım sonuçları de ki, eksiksiz Kılıçdaroğlu’nun önünde. Kemal bey tam balkona çıkıp yüzde elli beşe kırkbeş galibiz diyecek ki, Yüksek Seçim Kurulu tam tersini açıkladı. CHP ne yapacak? “Yargıya giderim” dese, gidemez. Çünkü YSK kararlarına itiraz edilemez. Geçtiğimiz defa YSK “şu andan sonra mühürsüz oylar geçerli” dediğinde ne oldu?
Olan oldu.
Bu defa ne olur? İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Sosyalist sokağa çıkar. “Kahrolsun seçim darbesi, yaşasın demokrasi” diye haykırır. Ülke genelinde oyu binde birdir ama, YSK’nın önüne Gezi’nin bütün güçleri yığılır. Kızılay’ı zapteder.
Ve zaptedince, seçim darbesini görüp anlayan devlet çarkı çatırdar. Erdoğan “Beka” bilmem nesini sosyalistin üstüne sürmeye, seçim darbesini dayatmaya mı kalktı? Bir de bakmışsın, Erdoğan’ın aslında devrildiğini gören, ve her an tutuklanmayı bekleyen birtakım teğmenler, yüzbaşılar, binbaşılar, tanklarıyla alandaki kitleye “sığınmış”.
Al sana “Türkiye baharı”.
HDP’nin sosyalistlerle ittifakını “kaç oyları var” diye gırgıra alanlar, yüzde elli oy alsa bile CHP’nin YSK önünde yüzbinler halinde toplanıp, seçim darbesini önleyeceğine inanıyor mu?
Neden daha önce, seçim hilelerine rağmen harekete geçen CHP’li gençliği evine gönderdi?
Sosyalist o gün, YSK seçim darbesine teşebbüs ettiği anda, tıpkı Deniz Gezmiş nasıl CHP gençliğini Amerikan emperyalizmine karşı kendi etrafında topladıysa, aynısının tıpkısını yapar. Kılıçdaroğlu o gün “ordusuz generale” döner.
Sanırım HDP’nin sosyalistlerle ittifakının sırrı anlaşıldı. Ama dahası da var.
De ki, sosyalistler seçim hilelerini önledi, YSK’nın seçim darbesini yenilgiye uğrattı, sonra ne olacak?
Tamam HDP ve ittifak yaptığı güçler iktidara gelmeyecek. Diyelim ki Millet İttifakı hükümet kurdu. Bu bölük porçük hükümet ekonomik enkazın altından nasıl kalkacak?
Ya AKP gibi krizin yükünü emekçilerin sırtına yükleyecek; ya da HDP ve müttefikleri, faşizmin yıkılmasının yarattığı ivmeyle öyle bir baskı kuracak ki, bu hükümet krizin yükünü bankaların, beşli çetelerin, mafyaların sırtına yüklemek zorunda kalacak.
Ve daha önemlisi, bu baskıyla reformlara yönelen yeni hükümet, devletin ve ekonominin içindeki sabotajcıların yıkıcı saldırıları karşısında, tıpkı bir zamanlar Ecevit’in TÜSİAD karşısında kaldığı gibi kalınca, HDP’yle ittifak halindeki sosyalistler yine sahneye çıkacak. Sabotajcılara, karaborsacılara, vurgunculara karşı halkı sokaklara çıkaracak.
Kısaca, senin vereceğin oyların bile “kızıl muhafızları” bil ki HDP ve onunla ittifak eden sosyalistler olacak.