PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çeken HEDEP Milletvekili Sayyiğit, ‘Bugün Kürt sorununda çözümsüzlük, tecrit politikasında ısrar her yerde iktidarın ayağına dolanıyor’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Savunma Bakanlığı bütçesine dair söz aldı.
‘Vesayet kaldırılmış değil’
Kürt sorunu başta olmak üzere AKP’nin ülkenin sorunlarını çözmeye dair bir akıl üretmediğini belirten Sayyiğit, “AKP’nin 21 yılda dönüp dolaşıp birçok kurumu askeri bir akla teslim etmesi de ayrı bir trajedi. Dolayısıyla askeri vesayet kaldırılmış değil, sadece buna siyaset gömleği giydirildi” dedi.
Kürt sorunu
Kürtlerin varlıklarını kanıtlamak için yıllarca büyük bedeller ödediğini de söyleyen Sayyiğit, “Nihayetinde ontolojik inkâr bitti, bunun yerine hiçbir yapısal sorunu tam çözmeden ‘mış’ gibi yapıp sorunu inkâr etme yaklaşımı hâkim. Neden okullarda anadilinde eğitim yasak? Eğer Kürt sorunu yoksa, neden cezaevleri hıncahınç Kürt tutsaklarla dolu? Neden sadece Kürt kentlerinde zırhlı araçlarla çocuklar ölüyor? Eğer Kürtlerin kazanımları bir sorun değilse; neden Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki referanduma tehditle cevap verdiniz? Eğer Kürtler bir sorun değilse, neden Kuzey ve Doğu Suriye’de, hemen sınırın ötesinde Kürtleri istemiyorsunuz?” diye sordu.
Kürtlere saldırılar hatırlatıldı
Sayyiğit, “Bugün on milyonları bulan nüfusuyla dünyanın en büyük devlet dışı aktörlerin başında geliyorlar. Kürtlerin varlığını inkardan vazgeçmek, çözüm anlamına gelmiyor. Çünkü bugün de ortada sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, psikolojik, ahlaki ve vicdani bir sorun var. Sadece 90’lı yıllarda 3 bini aşkın Kürt köyü boşaltıldı, 3 milyondan fazla insan toprağını terk etti, bugüne kadar 40 bin insanımız yaşamını yitirdi, 17 bin faili meçhul cinayet işlendi. Bununla yüzleşmek bir yana; Musa Anter Davası, Kızıltepe, Dargeçit ve benzeri davalar zaman aşımına uğratıldı. Kürt halkı demokratik siyasette ısrar ettikçe partileri kapatıldı, iradelerine kayyım atandı, seçilmişlerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı” diye anımsattı.
‘Tecrit her yerde iktidarın ayağına dolandı’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın büyük çabaları sonucu başlayan “diyalog sürecine” de değinen Sayyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Kürt sorunu, bir tecrit çıkmazında. İmralı Adası’nda 32 aydır süregelen mutlak iletişimsizlik politikasının hiç kimseye faydası olmadı, olmayacak. Bunun yanında tecrit, hukuki de değil. Bugün Kürt sorununda çözümsüzlük, tecrit politikasında ısrar her yerde iktidarın ayağına dolanıyor. Londra merkezli Demokratik Gelişim Enstitüsü hazırladığı bir raporda; Kürt sorununda güvenlikçi politikaların tercih edilmesinden dolayı Türkiye’nin 40 yılda 3 trilyon dolar kaybettiğini belirtiyor.”
‘Kürt sorununu çözmeyen kendisi çözülür’
Sayyiğit devamla “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlerin yaşadığı kentleri hedef almanın bugüne kadar hiç kimseye bir faydası olmadı, olmayacak. Afrin’den Serêkani’ye kadar uzanan bir hatta radikal unsurları, orada yaşayan Kürtlere tercih etmenin hiçbir izahı da yok. Halbuki Rojava coğrafyası, Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı coğrafyanın bir uzantısı konumunda. Kültürel ve dilsel akrabalığın yanında, aynı zamanda aileler de akraba. Dolayısıyla Kürtlerin kazanımlarına yönelik politikalar, daha fazla yoksulluk demektir. Bakın, kaç gündür burada görüşülen bakanlıkların bütçelerinde ‘gençlere, kadınlara, işçilere, anadiline ek kaynak’ diyoruz, bunun için önergeler veriyoruz ama reddediyorsunuz. Çünkü kaynak yok, para yok. Sonuç itibariyle; birçok iktidar geldi geçti, onlarca bakan, başbakan gelip geçti. Ama bir hakikat değişmedi; Kürt sorununu çözmeyen kendisi çözülür” diye belirtti.
ANKARA