Sayıştay’ın kayyum raporlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Bayrak, raporların eksik olduğunu belirterek, “Sanki bir el derinlikli incelemenin önüne geçmiş” dedi.
Sayıştay denetçilerinin kayyum atanan belediyelerin raporları değerlendiren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Bayrak, raporların eksik bilgi içerdiğini vurguladı.
Raporlar gecikti
Sayıştay’ın yerel yönetim ve kamu idarelerinde yaptıkları incelemeler sonucunda hazırladığı raporları sonraki yılın ilk 3 ayı içerisinde açıkladığını, ancak kayyum atamaları ardından raporların ertelendiğine dikkat çeken Bayrak, gecikmenin bazı hususların kamuoyundan gizlemek amaçlı olduğunu söyledi. Raporların açıklanması ardından Sayıştay Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker’in görevden alınmasını anımsatan Bayrak, “Aslında bu raporların 2019 yerel seçimler sonrasında açıklanması düşünülüyordu. Daha erken açıklanması üzerine açığa almalar yaşandı” dedi.
‘Ön yargılı gelişleri vardı’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 2016 ile 2017 yılı raporlarını karşılaştıran Bayrak, şöyle devam etti: “2016 yılında DBP döneminde incelemenin daha derinlikli yapıldığını görüyoruz. Normal gelir gider tabloları dışında, bire bir ele alınan dosya sayısından bu sonucu çıkarabiliyoruz. Yaklaşık 7 veya 8 özel dosya var. 2016 yılında ihale dosyaları üzerindeki yapılan incelemelerde ciddi bir veri çıkarılamadı. Hatta o dönem inceleme yapan denetleyicilerle görüşmelerimiz oldu; ‘Biz bu kadar düzgün ve düzenli bir çalışmanın olabileceğini düşünmüyorduk’ ifadeleri var. Demek ki; ön yargılı bir gelişleri vardı.”
DBP’nin muhalif olmasından kaynaklı belediyelerinin daha derinlikli incelemelere tabi tutulduğunu dile getiren Bayrak, “Hem siyasi partinin hem de devletin incelemelerden dolayı, yaptığınız işi usul ve esastan doğru yapmak zorundasınız. DBP’li belediyelerin genel anlamda işleyişi böyledir. Özel istisnai durumlar dışında bir yanlışlık bulamazsınız” diye belirtti.
‘Bir el derinlikli incelemenin önüne geçmiş’
2017 yılında yapılan incelemelerin derinlikli olmadığına dikkat çeken Bayrak, “2017 yılında yapılan ihalelerin büyük bir bölümü Kamu İhale Kanunu’nun 21-b maddesi ile yapıldı. Bu nedenle Sayıştay bütün bu dosyaları ele alması gerekiyor. İnceleme sonucunu daha raporlara eklemesi gerekiyor. Ancak baktığımız zaman 21-b maddesine dair bir inceleme yok. Sanki bir el derinlikli bir incelemenin önüne geçmiş gibi görünüyor” diye konuştu.
‘Kayyumun memurları meclisin yerine geçti’
Raporda harcamalar üzerinden bütçe dengesine ilişkin yaptıkları incelemelere dair de konuşan Bayrak, şunları ifade etti: “Çalışmaların hesaplanması gerekiyor. Bu hesaplamalar sonucunda tahmini gider tablosu çıkar. Gelirler çıkarılır ve karşılaştırma yapılır. Arada bir boşluk var ise borçlanma yapmanız gerekiyor. 2016 yılının son aylarında bütün çalışmalarımızı tamamlamıştık. O aşamada 2017 yılı için 700 milyon gelir gider dengesi oluşturmaya çalıştık. Belediye meclisi feshedilerek, kayyumun memurları meclisin yerine geçtiler. O kurulda bizim kısmaya çalıştığımız gider kalemi 845 milyon gibi bir rakamla sonuçlanmış. Bunun sonucunda yapılan bazı faaliyetlerden oluşan bir tablo var. 845 milyon hedefine ulaşamadılar.”
‘Kayyum bütçesi 36 milyon lira açık verdi’
2016 ile 2017 yılı arasındaki gelir gider farkının 36 milyon lira olduğuna işaret eden Bayrak, devamla şunları söyledi: “2016 yılından 2017 yılına 26 milyon lira devir ettik. Kayyum bütçesi ise 2017 yılında 36 milyon lira açık verdi. Bu açık sonucunda artı olarak bıraktığımız 26 milyon harcama ile ayrıca 10 milyon borçlanma, bütçe açığı söz konusu.”
‘Halkın parası bahçeye dökülüyor’
2016 yılındaki 26 milyon lira devirin, 2017 yılında kentte raylı sistem projesini hayata geçirme amaçlı olduğunu hatırlatan Bayrak, sözlerini şöyle tamamladı: “Projelerimiz tamamlanmıştı. 26 milyonun gerekçesi projelerimizdi. 2017 yılına baktığımız zaman bu büyük proje hayata geçmedi. Raylı sisteme dair bir faaliyet olmadı. Buna rağmen 2017 yılı yatırım yılı olması gerekiyordu. Kayyumun yaptıkları makyaj diyerek tanımladığımız, kentin görüntüsünü değiştirme ama kalıcı olmayan bir görüntü. Ciddi bir yatırımla çiçekler ekiliyor. Haftada bir görüntüyü kurtarma adına bu halkın parasını bahçeye döküyor, bir hafta sonra kaldırıp çöpe atıyorlar. Bunun dışında yeni yolların açılması bizim projelerimizdi. Yapılan her şey bizim projelerimiz, yeni bir proje söz konusu değil.”
Kaynak: MA / Özgür Paksoy