ÖHD, ‘7 Ağustos 2019 tarihinde yapılan avukat görüşü son görüşme olmuş; o tarihten bu güne değin süren üç yıllık zaman zarfında Sayın Öcalan avukatları ile görüştürülmemiştir’ dedi
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukat yasağının 3. yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Öcalan üzerindeki tecride dikkat çeken açıklamada, “Bilindiği gibi Sayın Abdullah Öcalan 23 yıldır İmralı Ada Hapishanesinde, işkence niteliğinde infaz rejimi uygulanarak, ağır tecrit koşullarında tutulmaktadır. İmralı’ya 2015 yılında sevk edilen Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ise getirildikleri günden itibaren İmralı’da uygulanmakta olan grup izolasyonuna dâhil edilmiş, mesela, İmralı’da avukatlarıyla tek bir kez dahi görüştürülmemişlerdir. Sayın Öcalan’ın ise 2011 yılından itibaren avukatları ile görüşmesine izin verilmemiş, uzun bir aradan sonra 2019 yılında yapılan açlık grevleri sonucunda aynı yıl Mayıs-Ağustos ayları arasında avukatlarıyla beş defa görüşme gerçekleştirmiştir. Dönemin Adalet Bakanı o günlerde yaptığı açıklamada, İmralı’da avukat görüş yasağının kalktığını kamuoyuna açıklamıştır. Ancak 7 Ağustos 2019 tarihinde yapılan avukat görüşü son görüşme olmuş; o tarihten bu güne değin süren üç yıllık zaman zarfında Sayın Öcalan avukatları ile görüştürülmemiştir. Avukat ile görüşme hakkı yanı sıra aile ve vasi ile görüşme, telefon ve mektup hakları da hukuka ve yasalara aykırı bir şekilde keyfi olarak kullandırılmamaktadır” ifadeleri yer aldı.
Tecrit Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü besliyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AYM) İmralı’daki uygulamaları 2014 yılında işkence olarak nitelediğini hatırlatan açıklamada, Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi’nin de İmralı’da yaptığı çeşitli incelemelerle aynı tespite ulaştığı bilgisi paylaşıldı. İmralı’daki uygulamaların ağır insan hakları ihlali içerdiğine dikkati çeken açıklamada, “Milyonlarca insanın siyasi irade olarak kabul ettiği Sayın Öcalan bir hak ve hukuk süjesi olarak kabul edilmemekte, hukuki statüden yoksun bir konumda tutulmaktadır. Kürt halkına uygulanan imha, inkâr ve asimilasyon politikaları bireyselleştirilerek İmralı’da Sayın Öcalan’a da uygulanmakta; Sayın Öcalan’ın hukuki olarak bırakıldığı statüsüzlük Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikaları ile birbirini beslemektedir” denildi.
Diyalog kanalları açılmalı
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Demokratik, özgür ve barışçıl bir gelecek için, Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması zorunludur. Kürt Halkı ve dostları, hukuk ve insan hakları savunucuları tecridin kalkması için demokratik, hukuki mücadeleyi daha fazla yükseltmelidir. Bilinmelidir ki, tecrit ve çözümsüzlük politikaları sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Sayın Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş üzerinde uygulanan tecride derhal son verilmeli, aile ve avukat görüşleri sağlanmalıdır. Hukuksal ve siyasal olarak ortaya çıkan krizin yegâne çözümü tecrit uygulamasının ortadan kaldırılarak diyalog kanallarının açılmasıdır.”
İSTANBUL