İmralı tecridine karşı başlatılan açlık grevi ve ölüm oruçlarına destek amacıyla eylem yapan ve gözaltına alınan 13 Barış Annesi hakkında 4 ayrı suçtan hazırlanan iddianemede, beyaz tülbentlerin ‘Sempatik ve dramatik görünmek için’ takıldığı ileri sürüldü
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine destek veren beyaz tülbentli anneler hakkında iddianame hazırlandı.
İlk duruşma 19 Aralık’ta
9 Mayıs’ta Bakırköy Kadın Cezaevi önünde oturma eylemi yapmak isterken gözaltına alınan ve aralarında Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Arzu Kayaoğlu ile HDP Bahçelievler İlçe Eşbaşkanı Haci Ugiş ve 13 Barış Annesi’ne “Silahlı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”, “Örgüt propagandası yapmak”, “2911 Sayılı Yasaya muhalefet” ve “Görevi yaptırtmamak için direnme” suçlamaları yöneltildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 19 Aralık’ta görülecek.
Kadın örgütleri hedefte
İddianamede, Diyarbakır’da 01-02 Aralık 2018 tarihlerinde yapıldığı ileri sürülen toplantıya dikkat çekildi. Toplantıya katıldığı ileri sürülen Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) “KCK/TM”nin toplumsal alan koordinasyonuna bağlı olarak kadın yapılanması olduğu iddia edildi. Dicle Amed Kadın Platformu (DKAP) da “örgüte müzahir yapı” olarak tanımlandı.
Söz konusu toplantıda, kadın kongresinin yapılması, seçin çalışmalarının değerlendirilmesi, “kadın örgütlerinin zayıfladığı ve faaliyetlere katılım gösterilmediği” özeleştirisinin yapılması, yerel seçimlerde kadınların aktif olarak siyasette yer alarak seçim çalışmalarını yürütmeleri, yerel seçimlere referandum gözüyle bakılarak o yönde çalışmalar yapılması, yerel seçimlerin sokağa çıkmak için fırsat olduğu ve bunun kullanılması gerektiği yönündeki değerlendirilmeler yapıldığı belirtildi.
Basın açıklamaları da yer aldı
İddianamede, ayrıca söz konusu toplantıda “DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevi eylemi ve sözde örgüt liderine yönelik tecridin kaldırılması konusunda yeterli çalışmalar yapılmadığı, bunun için il/ilçelerde basın açıklaması, yürüyüş vb. tarzda eylemler yapılarak sözde tecridin gündemde kalmasına yönelik çalışmaların yapılması, tüm cezaevlerinde 25 Şubat 2019 tarihine kadar başlatılacak olan açlık grevi eylemlerinin süreli/süresiz ve dönüşümlü olarak yapılması” şeklinde planlamaların yapıldığı ileri sürüldü.
Ancak söz konusu toplantı, iddianamede belirtildiğinin aksine, 150 kadın örgütünün ortaklaşa 5-6 Ocak 2019 tarihinde Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdiği Türkiye Kadın Buluşması’nın ön toplantısıydı.
İddianamede, ayrıca annelerin beyaz tülbent ve başörtüleri, kamuoyunda “sempatik”, “dramatik” ve “demagojik” görünmek için taktıkları ileri sürüldü.
Çağrı toplantısı ‘organize toplantısı oldu’
Diyarbakır’da 28 Nisan günü HDP Diyarbakır İl Örgütü’nde gerçekleştirdiği ve içerisinde kanaat önderleri, inanç grupları, siyasetçi ve insan hakları örgütlerinin birlikte yaptığı açlık grevlerine dikkat çekilen basın toplantısı da iddianamede, “… söz konusu sözde tecrit çağrılarının tek bir merkezden organize edildiği tespit olunmuştur” şeklinde değerlendirildi.
MA / Yasin Kobulan