İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde Cebrail Ancar’ın maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin İHD aracılığıyla yaptığı başvuruya savcılıkça takipsizlik kararı verildi. Kararın iptali için Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itiraz da reddedildi. Süreci takip eden Avukat Mehtap Sert, kararı AYM’ye taşıyacaklarını söyledi.
İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik hücrede kalıp şiddete ve ayakta sayım dayatmasına maruz kalan, radyosu ile mektuplarına elkonulduğu için İnsan Hakları Derneği (İHD) Çukurova Temsilcisi Avukat Yasemin Dora Şeker aracığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan tutuklu Cebrail Ancar’ın başvurusu “idarenin tasarrufunda” denilerek, savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’e değerlendirmelerde bulunan ve karara tepki gösteren Ancar’ın avukatı Mehtap Sert, kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyacaklarını aktardı.
‘Bazı kararlar iptal edilmiş’
2018 yılında cezaevinde hak ihlallerinin artması üzerine Ancar’ın başvurusu üzerine İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na İHD tarafından soruşturma açılması için talepte bulunuldu. Savcılığın Mayıs 2019’da verdiği kararda Ancar’ın tabi tutulduğu hak ihlallerini “idarenin tasarrufunda” denilerek, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Savcılığın 2 sayfalık kovuşturma kararında; infaz kurumunca yapılan uygulamaların her zaman infaz hakimliğinin denetimine sunulmasının mümkün olduğu ve derneğe şikayetlerini hükümlerinde bu haklardan yararlandıkları bir kısım uygulamalara olarak infaz hakimliğince alınan kararların iptal edildiği belirtildi.
‘Kovuşturmaya yer yok’
Savcılığın kararının devamında ise şunlar belirtildi: “Bunun dışındaki bir kısım uygulamalara da yapılan itirazları da reddettiği şiddet görme şikayetinin iddiadan ibaret kaldığı, bu kapsamda iddia olan hususlara ilişkin olarak ceza infaz kurumu görevlilerinin atılı suç kastı ile hakaret ettiklerine dair delilin bulunmadığı, ihbar olunan bir çok hususun idari nitelik tasarrufa yönelik olduğu ve bu konuda yine ihbar eden dernek tarafından ilgi idare birimleri de bildirimlerin yapıldığı anlaşılmakla ihbar eden İnsan Hakları Derneği’nin müracaatı hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına.”
‘Hak ihlalleri son bulsun’
Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşın Ancar’ın İskenderun Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı başvuru da 18 Eylül’de karara bağlandı. Kararda, savcılığın verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından Ancar’ın talebine ilişkin ret kararı verilmesine karar verdi. Karara tepki gösteren Ancar’ı avukatı Mehtap Sert, Ancar’ın tabi tutulduğu hak ihlallerine ilişkin İHD’ye başvuru yaptığını hatırlatarak, “Bu başvuruda kendisinden alınan el radyosunun geri verilmesi. Kitap kısıtlamasının ortadan kaldırılması ve tek kişilik hücrede kalmasına rağmen ayakta sayımın dayatılması gibi hususların düzeltilmesi için insani taleplerde bulunmuştur. Bununla ilgili gardiyanların kendisine uyguladığı fiziki ve psikolojik şiddete dair İnsan Hakları Derneği Akdeniz Şube Temsilciliği tarafından, İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığa suç duyurusunda bulunmuştur” ifadelerini kullandı.
‘Hiçbir mantığı yok’
“Ancak İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı sorumlular hakkında dava açmayıp kovuşturmaya yer yoktur şeklinde şikayetçinin beyanı dışında herhangi bir deli olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir” diyen Sert, “Bu talebe itiraz etmemiz üzerine İskenderun Sulh Ceza Hakimliği tarafından kesin olarak dava kapatılmış bulunmaktadır. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. Çünkü tek kişilik olan bir odada ayakta sayımın dayatılması insan onuruna aykırı, işkencenin en belirgin göstergelerinden biridir. Hiçbir mantığı da yoktur. Bütün gün bir hücrede kalıp, yapacak hiçbir şeyi olmayan birisine kitap okuma gibi bir dayatmada bulunmasının ya da radyosunun alınmasının hukuken hiçbir mantığı yoktur.”