Mardin’de 12 günlük gözaltı süresinin ardından tutuklanan HDP yönetici ve üyelerine sorulan sorular pes dedirtti. Yaşananları anlatan avukat Abdulvahap Akkoyun,sorulara dikkat çekerek, ‘Dosyayı hakim değil de polis yürüttü’ dedi
Bir yandan “güvenlik” iddasıyla Kuzey Doğu Suriye’ye saldırı yapılırken, bir yandan ise bu saldırıyı kınayanlara operasyon yapılıyor. Saldırıların başladığı 9 Ekim’den bu yana 600’ü aşkın yurttaş gözaltına alınırken, yine onlarca yurttaş tutuklandı. Bu kapsamda Mardin’de de 10-11 tarihlerinde ev baskınlarında Derik Belediye Eşbaşkanı Mehmet Şerif Kıran, çok sayıda HDP’li belediye meclis üyesinin de bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 20’si, 12 gün sonra çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, HDP il yöneticisi Abidin Unay ve HDP Gençlik Meclisi üyeleri Hamza Ağırman ile Hatice Büşra Kuyun ise tutuklandı.
‘Parti genelgesi delil sayıldı’
Siyasi parti çalışmaları “delil” olarak sunulurken, 3 kişinin tutuklanmasına, “gizli tanık” ifadeleri gerekçe gösterildi. Tutuklananlardan Abidin Unay’a, HDP Genel Merkezi’nden gelen genelgeleri parti yöneticilerine göndermesi sorulması dikkat çekti. Söz konusu durum, “örgüt üyesi olmak” iddiasına “somut delil” olarak gösterildi.
‘Tehdit edildiler’
Yaşanan süreci anlatan Unay’ın avukatı Abdulvahap Akkoyun, gözaltında geçen 12 gün boyunca yaşananları da aktararak şunları söyledi: “Bu aşamada gerek müvekkilim gerekse de arkadaşları tehdit ve şantaj gibi kötü uygulamalara maruz kaldı” dedi. Unay ile birlikte birkaç ismin gözaltı sürecinde emniyet binasının dışına çıkarılarak, polisle çalışmaları yönünde telkinlere maruz bırakıldığını aktaran Akkoyun, “Başka bir müvekkilimi de, bir daha DBP-HDP’ye gitmemesi, toplantılara katılmaması, katıldığı durumda ise daha ağır yaptırımlar uygulayacaklarını ve ‘Her gün sizi emniyete getiririz’ şeklinde tehdit etmişler.”
‘Kendilerine delil yarattılar’
Emniyette Unay’a “Oturma eylemleri için kimden talimat aldınız” gibi sorular sorulduğunu belirten Akkoyun, savcılık ve mahkeme aşamasında ise farklı sorular yöneltildiğini belirtti. “Normal şartlarda emniyet aşamasında sorulan soruların ötesine geçilmemesi gerekir” diyen Akkoyun, gizli tanık ifadeleri üzerinden müvekkilinin “terör faaliyetleri” ve bazen de “alan çalışması” gibi iddialarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Unay’ın HDP il yöneticisi olduğunu hatırlatan Akkoyun, “Normal bir ikametgâhı var, kaçma şüphesi yok. Kesinlikle bu deliller Abidin Unay’ın tutuklanması için yetersizdir. Sulh Ceza Hakimliği savcılığın etkisi altında kalarak tutuklama kararı vermiştir. Polis ve savcılık tutuklama için kendi kendilerine delil yarattı” dedi.
Mahkemede müdahale Mahkemede polisin usulsüz işlem yaptığını dile getirdikleri sırada polisin mahkemeye müdahale ettiğini de söyleyen Akkoyun, “Mahkemede savunma yaptığımız sırada polis dosyayı alarak ‘Hayır avukat bey bakın bunları bunları sorduk’ dedi. Bu dosyayı hakim değil de polis yürüttü. Kolluğun mahkeme aşamasında böyle bir müdahalede bulunma hakkı yok. Maalesef mahkemenin yetkisini kullanmaması nedeniyle böyle bir şeyle karşı karşıya kaldık” dedi.
MARDİN / MA