Öcalan’a yönelik politikalara tepki gösteren Diyarbakırlılar, iktidarın tecrit uygulayarak savaşta ısrar ettiğini, bunun da sonucunun bataklık olduğunu belirtti. HDP Sur Eşbaşkanı Coşkun ise, ‘tecridin hedefi toplum’ dedi
Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti görüşmelerinin kesildiği 4 Nisan 2015’ten sonra 11 Eylül 2016’da kardeşi Mehmet Öcalan ile kısa bir görüşme yaptı. O tarihten sonra avukatlar, milletvekilleri ve ailenin yaptığı tüm görüşme başvuruları reddedildi. Diyarbakırlılar İmralı tecridini değerlendirdi. İktidarın Öcalan’ın fikirlerinden korktuğunu dile getiren müteahhit Erdal Biçer, Öcalan’ın kardeşliğe hizmet etmekten başka bir kaygısının olmadığını söyledi. Ortadoğu halklarına barışı ve eşitliği götürecek kişinin Öcalan olduğunu vurgulayan Biçer, “Bu yüzden onun önünü kapatıyorlar. Dünyanın onu tanımasını istemiyorlar. Bu halkın iradesini kırmak istiyorlar ama bunu başaramazlar. Tecridin asıl amacı Kürtleri umutsuz bırakarak AKP hükümetine teslim etmektir. Bizim umudumuz kırılmaz” diye konuştu. Öcalan’a uygulanan tecritle Kürt halkına gözdağı verdiğini ifade eden Biçer, “Daha dün ailemizin yanında Apo diyemiyorduk. Şimdi dünya onun perspektiflerini, yol ve yöntemini örnek alıyor. Bu fikirlerin tecrit edilmesi korkudur. Ama umudumuz her zaman vardır ve bu umut tüm Ortadoğu halklarını aydınlatacak” dedi. Bağlar ilçesinde esnaflık yapan Egit Bayram, tecridin sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını, Öcalan’ın uluslararası komployla Türkiye’ye rehin olarak teslim edildiğini hatırlatarak, “Bu işin içinde çıkarcı devletlerinde parmağı var. Bir halkın önderi eğer tecrit ediliyorsa aynı zamanda Kürt halkı da tecrit altındadır. Biz dışarıdayız ama neredeyse açık bir cezaevine dönmüş her yer. Tecrit tüm Kürtleri etkiliyor” şeklinde konuştu.
Öcalan’ı dinleselerdi…
Yaşanan tüm sorunların nedenin tecritle bağlantısı olduğunu ifade eden Abdülhamit Gümüş (65) ise, Öcalan’ın serbest kalması gerektiğini söyledi. Gümüş, “Yani bu gün bir insan tutuklanıyorsa ve belli hakları varsa bunu engellemek kabul edilemez. Eğer Öcalan’ı dinleselerdi, Türkiye bugün bu durumda olmazdı” dedi. Ali Gündüz (57), Öcalan üzerinde devam eden tecridin kaldırılmasını isteyerek, “Tayip Erdoğan ağzını açıyor sadece savaşı diyor; ne iş var ne güç hiçbir şey yok. Savaşta ısrarın sonu bataklıktır. Tecridi derinleştiriyorlar, çünkü Öcalan ne söylediyse doğru çıkıyor. 20 sene sonra ne olacağını öngörüyor her şeye hakim olduğu için özellikle tecrit ediliyor” diye belirtti. Murat Kaymak ise, Öcalan’ın barış girişimlerinin devlet tarafından engellendiğini söyledi. Kaymak, “Bu gün 10 bin Kürt siyasetçi, zindanlarda kalıyor. Onların orda olmasının da sebebi Öcalan’a uygulanan tecritle bire bir bağlantılıdır” dedi. Yıllardır Kürtlerin çeşitli şekillerde cezalandırıldığını ifade eden Seyithan Çelik de, “Öcalan’ın yanında hak ve hukuk vardır, bu da onların işine gelmiyor” şeklinde konuştu.
Toplum hedefleniyor
HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Sevim Coşkun, İmralı tecridinin evrensel hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, Abdullah Öcalan’ın hayatından endişe edildiğini kaydetti. Coşkun, bu sebepten kendisiyle görüşmelerin derhal sağlanması gerektiği çağrısında bulundu. Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden olduğunu belirten Coşkun, bu nedenle ağırlaştırılan tecridin en çok kadınları ilgilendirdiğini dile getirdi. Tecride karşı kadınların daha fazla örgütlenmeleri gerektiğinin altını çizen Coşkun, “Tecrit kadınlarla aşılır. Tecride son vermek için kadınların daha fazla örgütlenmesi ve mücadele etmesi gerekir” ifadelerini kullandı. Tecridin İmralı sınırlarını aştığını belirten Coşkun, tecrit ile asıl hedeflenenin toplumun kendisi olduğunu vurguladı. Coşkun, şöyle devam etti: “İktidarın Sayın Öcalan üzerinde uyguladığı ağırlaştırılmış tecrit ile asıl hedeflediği toplumun kendisidir. Çünkü uygulanan tecrit ile Sayın Abdullah Öcalan’ın toplum ile bağı kesilmek isteniyor. Kameralarla 24 saat Sayın Öcalan’ı izliyorlar, gazete, radyo, televizyon, telefon ve görüş hakkından mahrum bırakıyorlar. Bunu yapmalarındaki asıl sebep ise Sayın Abdullah Öcalan ile toplum arasına kalın bir duvar örmek istemeleridir.”
762. kez başvuru yapıldı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları Cengiz Çiçek, İbrahim Bilmez, Fuat Coşacak müvekkilleriyle görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na 762. kez başvurdu. Avukatların şimdiye kadar yaptığı 761 başvuru, “hava muhalefeti”, “koster bozuk”, “koster onarımda”, “OHAL” ve “5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun” gerekçeleriyle reddedilmişti.
DİYARBAKIR