Savaşlar can kayıplarının yanı sıra çevre, ekoloji katliamı, iklim krizine neden oluyor
Yeşil Gazete’nin haberine göre Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu tarafından, savaşların binlerce sivil insanın ölümüne yol açması ve birçok zorlu mücadeleye sebep olmasının yanı sıra, çevresel zararlar konusunda da büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekildi.
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oya İtil, “Tarih boyunca sayısız savaşa şahit olan Dünya, maalesef 21. yüzyılda da savaşların acımasız gerçeğiyle yüz yüze gelmeye devam etmektedir. Son 60 yılda yaşanan çatışmaların yüzde 40’ından fazlası, Dünya’nın yüksek değerli veya kıt doğal kaynaklarının sömürülmesiyle doğrudan ilişkilendirilmektedir” dedi.
Çevrenin çoğunlukla savaşın “gizli bir kurbanı” olarak kaldığını belirten Prof. Dr. B. İtil, şu ifadeleri kullandı: “Çevre çoğunlukla savaşın gizli bir kurbanı olarak kalmaktadır. Ancak günümüzde çevresel etkiler daha fazla dikkat çekmektedir. Özellikle 20. yüzyıl savaşları, çevreye uzun vadeli zararlar vermiştir. Çevresel zararlar, yerel halkın özellikle de kırılgan gruplardan kadınların, çocukların ve yaşlıların refahını, sağlığını, hayatta kalma şansını tehdit ederken, savunmasızlığını on yıllarca artırabilmektedir. Öte yandan hayvanlar, bitkiler ve nihayetinde ekosistem de derin yok oluş tehlikesiyle karşılaşmaktadır.”
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sebahat Genç ise savaşlar sırasında kimyasal silahlar kullanılabilmekte olduğunu belirterek, “Patlayıcılardan ortama kimyasal madde salınmakta ve bazen de bilinçli olarak kimyasal üretim tesisleri/depoları hedef alınabilmektedir. Bu tür saldırılar sonucunda çevreye salınan tehlikeli kimyasallar, hava-su-toprak kirliliğine, toprak verimsizliğine, ekolojik tahribata neden olmaktadır. kimyasalların toprak ve su kaynaklarına sızması sonucu ciddi toksik kimyasal kontaminasyonu olabilmektedir. Biyolojik silahların patlamasıyla toz veya aerosol şeklinde patojen bakteri, virüsler serbest kalabilmekte, hava yoluyla veya su kaynaklarına karışarak su kirliliğine yol açabilmekte, insan sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilmektedir” dedi.
İSTANBUL