Van’da iki köylünün helikopterden atıldığını ortaya çıkaran Mezopotamya Ajansı’na yönelik polis baskınına MLSA, Basın-İŞ ve TGS yöneticileri tepki gösterdi
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) Van bürosuna yönelik yapılan baskında ajansın muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile birlikte Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ve gazetemizin eski dağıtımcısı Şükran Erdem gözaltına alındı.
Gözaltına alınan Cemil Uğur, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını belgelemişti. Bunun yanı sıra Şiban’ın gördüğü işkence ve tanıkların ifadeleri başta olmak üzerine olaya dair çok sayıda bilgiyi kamuoyuna sunan gazeteci Uğur, Turgut’un yaşamını yitirmesiyle birlikte taziye haberi yaptığı sırada polisler tarafından “MA haber yapmasın, kim yapıyorsa yapsın” engellemelerine maruz kalmıştı.
Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Genel Direktörü Veysel Ok, gazeteciliğin temel amacının devletin ya da yurttaşların yaptığı hak ihlallerini ortaya çıkarmak olduğunu hatırlattı.
Haberin de gazetecinin de yanındayız
Gözaltına alınan gazetecilerin Van’da yaşanan olaya dair ciddi kanıtlar ortaya çıkardığına dikkati çeken Ok, “Yapılan haber dünyanın herhangi bir yerinde ödül alması gereken, birçok kişinin istifasıyla sonuçlanması gereken bir haberden, arkadaşın gözaltına alınması devletin kurumlarının işkenceyi koruma refleksiyle açıklanabilir. Bu anlamda gözaltı işleminin hukuka, ahlaka ve vicdana aykırı olduğunu düşünüyoruz. Arkadaşlarımızın da tez elden salıverilmesini istiyoruz. Bu açıdan bu haberin de yanındayız onun gazeteciliğinin de yanındayız” dedi.
MA önemli bir görevi yerine getirdi
Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Sekreteri Özge Yurttaş da Mezopotamya Ajansı’nın (MA) ne kadar önemli bir görevi yerine getirdiğinin Van’da yaşanan olayı açığa çıkarmasıyla gösterdiğini belirtti. “Bu korkunç savaş yöntemlerini sessiz sedasız hayata geçirememenin öfkesinin olayı ortaya çıkaran ve Türkiye kamuoyuna mal eden gazetecilere ve MA’ya yöneldiği anlaşılıyor” diyen Yurttaş, iktidarın gazetecileri bu şekilde susturamayacağını bildiğini ifade etti.
Yapılanların zoru zorla örtmek anlamına geldiğini vurgulayan Yurttaş, “MA’nın artık bu ülkede kök salmış güçlü bir geleneğinin olduğunu bu gibi saldırıların onu etkisiz kılmaya yetmeyeceğini biliyorum. Gazetecilik suç değildir ama bunu iktidara belletecek olan MA gibi özgür basın kuruluşları, mesleğine sahip çıkan gazeteciler ve bizler gibi basın meslek örgütleridir” diye konuştu.
Ödül almaları gerekirdi
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise, yaşanan gözaltıların temelde iktidarın “habere ve haberciye” olan düşmanlığından kaynaklandığını söyledi. Durmuş şöyle konuştu: “Türkiye’de olup bitenin kamuoyu tarafından bilinmesini istemiyorlar. Bu yüzden gazeteciler iktidar tarafından hedef alınıyor. Normalde olması gereken bu haberler üzerinden arkadaşlarımızın gözaltına alınması değil ödül verilmesidir. İktidarın hoşuna giden bir haber olmadığı zaman o haberi yazan gazeteciler hedef alıyorlar. Bunun yerine haber üzerinden araştırılması gereken bir konu varsa İçişleri Bakanlığı bu görevi yerine getirsin. Yapması, yapılması gereken tam olarak bu. Ve bir an önce de meslektaşlarımızı serbest bıraksınlar.”
Kaynak: MA