Donetsk Halk Cumhuriyeti, Lugansk (Luhansk) Halk Cumhuriyeti olarak Rusya desteğiyle bağımsızlık ilan eden Donbass üstünden neden fırtına koparıldı? Donbass jeopolitik kaymalar ayol açabilecek kadar stretejik. Türkiye’nin SİHA’ları için, Rusya helikopter motorları ve metalurji sanayii için, tarım için, AB-NATO arasında “yastık” olduğu için önemli. Durum Odessa üstünden Moldova’daki Transdinyester ile birleşmeye kadar vardırılabilir
Mehmet Ali ÇELEBİ
ABD-NATO bloku ile Rusya-Blerus ittifakı arasında Donbass üzerinden savaş senaryoları konuşulurken diplomasi trafiği ivme kazandı. Donetsk ve Lugansk’ı (Luhansk) kapsayan Azak Denizi’ne kuzeyden bakan bölge neden önemli ve nasıl savaş senaryolarına konu oldu?
Donbass denen Donetsk ve Lugansk’ta 18 Şubat 2022’den itibaren şiddetli patlamalar olurken, Ukrayna tarafı da Donbass tarafı da kayıplar verdi. “Kıvılcım çakıldı” yorumu yapılırken, Donbass’tan Rus ordusunun tetik beklediği Voronej ve Rostov hattına Kremlin organizesiyle 18-21 Şubat 2022 arasında 18-50 yaş dışında kalan onbinlerce sivil taşındı.
Rusya Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 19 Şubat 2022’de hava, kara ve denizden “nükleer üçleme” tatbikatı başlatarak NATO’ya gözdağı verdi. Nasırına basılırsa dünyayı da gözünü kırpmadan atom bombalarıyla boğabileceklerini gösterdi.
Donbass, Rusya’nın ve Azak Denizi’nin sınırında olması, donanmaların manevraları açısından, Azak’tan Karadeniz’e açılış anlamı olan Kırım’a yakın olması, tatil yerlerinden biri olması açısından stratejik önemde.
Donbass kömür rezervleriyle Avrupa’nın dördüncü büyük maden bölgesiydi. Ülkenin ağır sanayi bölgesi Donbass hattında. Metalurji bölgesi olduğundan Ukrayna’nın ihracatının dörtte biri Donbass’tan çıkıyor. Kömür ve demir cevheri Rus ve Ukrayna sanayiisi için oldukça önemli.
Rus uzay ve havacılık sanayisi, savunma sanayii için de Donbass önemli kaynak oldu. Rus tanklarının yapımında kullanılan demir cevheri de Donbass’tan temin edilegeldi. Rus savaş helikopterlerinin motorları, Türkiye’deki SİHA’ların motor gibi bazı ekipmanları Donbass fabrikalarında üretildi.
Ukrayna’ya çok sayıda Bayraktar-TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihraç eden Baykar ile Ivchenko Progress arasında Muharip İnsansız Uçak Sistemi’ne (MİUS) yönelik AI-322F Turbofan Motor Tedarik Anlaşması ve AI-25TLT Turbofan Motor Entegrasyon Sözleşmesi de 2021’de imzalandı.
Ukrayna merkezli Motor Sich şirketi, AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA)’nda kullanılmak üzere 30 adet Al-450 Turboprop motor siparişi aldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ukrayna’nın başkenti Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile 3 Şubat 2022 Perşembe ikili veya heyetler arası görüşme yaptı. Görüşme sonrası Türkiye ile Ukrayna heyetleri 8 anlaşma imzaladı.
Anlaşmalar arasında silah sanayii, yüksek teknoloji ve havacılık/uzay sanayii de yer aldı. Anlaşma kapsamında Türkiye SİHA’larının Ukrayna’daki fabrikalarda da üretileceği karara bağlandı.
Donbass Covid-19 pandemisi döneminde önemi iyice kavranan tarım alanlarından da biri. Donbass’a hakim olan Dinyeper nehri ve çevresindeki su kaynaklarına da yakın olacak.
2013 ayaklanması sonrası
Ukrayna’nın 4. Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında yapılması planlanan ortaklık anlaşmasını 21 Kasım 2013 tarihinde reddetti. Rusya yönetimine yakın durmaya çalışan Viktor Yanukoviç’in Avrupa Birliği (AB) Ortaklık Anlaşması’nı imzalamaması üzerine 21 Kasım 2013’te Kiev, Lviv gibi yerlerde gösteriler başladı. Kitleselleşen gösteriler zamanla faşist grupların kontrolüne geçti. Maidan Nezalezhnosti’de (Bağımsızlık Meydanı) göstericiler zaman zaman devlet güçleriyle çatıştı. Sosyalist, devrimci dönemin sembolleri de hedef alındı. Aralık 2013’te Kiev’deki Lenin heykeli faşist gruplar tarafından devrildi. Protestolar yer yer devlet güçleriyle çatışmalara dönüştü. 2014’te de gösteriler sürdü. 23 Şubat 2014’te Yanukoviç başkanlıktan azledildi, hükümet düşürüldü. Yanukoviç de Rusya’ya kaçtı. Rus nüfusu yoğunluklu sanayi bölgesi Donbass bölgesi de karıştı. Çatışmalar yaşandı. Olaylarda onlarca kişi öldü.
Kırım’da da apoletleri sökülmüş Rus birlikleri harekete geçti. Kırım işgal edildi ve yönetimi düşürüldü. Rusya 21 Mart 2014’te Kırım’ı ilhak etti, Donbass’ta çatışmalar sürdü.
Kent girişinde “Donbass Ukrayna’nın kalbidir” yazan Donetsk ve Lugansk şehirlerinde Rusya yanlısı milisler bağımsızlıklarını ilan etti. 7 Mayıs 2014’te Donetsk Halk Cumhuriyeti, 12 Mayıs 2014’te Lugansk (Luhansk) Halk Cumhuriyeti Rusya’nın örtülü desteğiyle bağımsızlık ilan etti. Verilere göre bölgedeki halkların dörtte biri Rusça konuşuyordu.
Minsk-I Anlaşması
Minsk Protokolü, Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki savaşı durdurmak için Ukrayna, Rusya Federasyonu, Donetsk Halk Cumhuriyeti, Lugansk Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) temsilcileri tarafından 5 Eylül 2014 tarihinde Belarus’un Minsk kentinde imzalandı. Minsk-I acil bir ateşkes anlaşması oldu.
Minsk-I Anlaşması’nın bazı maddeleri
1- Ateşkes olacak
2- Ateşkes Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) tarafından denetlenecek.
AGİT, Ukrayna-Rusya sınırında tampon oluşturup diyalogun sürmesini sağlayacak
3- Yabancı savaşçılar bölgeyi terk edecek
4- Mahkumlar değişimi sağlanacak
5- Silahlı isyancı denen kişiler affedilecek
6 Silahlı milislerin denetiminde olan Donetsk ve Lugansk’a kısmi özerklik verilecek.
Yetki devirlerinin olacağı Donetsk ve Lugansk’da erken yerel seçimler olacak.
Minsk-I Anlaşması kapsamında ateşkes başladı. Ancak gerilim ve çatışma sürdü.
Minsk-II Anlaşması
Daha sonra Minsk-2 Anlaşması (Minsk-II) 12 Şubat 2015’te imzalandı. 13 maddelik Minsk-II hükümleri kısaca şöyle:
1-Acil ve kapsamlı bir ateşkes olacak
2-Her iki tarafça da tüm ağır silahlar geri çekilecek
3-AGİT tarafından izleme ve doğrulama olacak
4-Donetsk ve Lugansk için Ukrayna yasalarına uygun olarak geçici özyönetim konusunda bir diyalog başlatılacak ve bir parlamento kararıyla bu bölgelerin özel statüsünü tanınacak
5-Çatışmaya katılan insanlar için af çıkarılacak
6-Rehine ve mahkum değişimi yapılacak
7-İnsani yardım sağlanacak
8-Emekli maaşları da dahil olmak sosyo-ekonomik bağlar yeniden kurulacak.
9-Ukrayna hükümeti devlet sınırının tam kontrolünü tekrar düzenleyecek
10-Tüm yabancı silahlı oluşumlar, askeri teçhizatı ve paralı askerleri geri çekilecek.
11-Donetsk ve Lugansk’tan özel olarak bahsederek, merkeziyetçi olmayan anayasa reformu olacak.
12-Donetsk ve Lugansk’ta temsilcileriyle mutabık kalınacak şartlara göre seçimler düzenlenecek
13-Rusya, Ukrayna ve AGİT temsilcilerinden oluşan Üçlü Temas Grubu çalışmalarını yoğunlaştıracak
Duma’dan çıkan bağımsılızğı tanıma kararı
2021 sonunda tansiyon yeniden yükseldi. Aylarca Rusya ile Ukrayna arasında söz düellosu yaşandı. Ukrayna yönetimi Rusya’nın işgale hazırlandığını söyledi. NATO üyeliği çağrıları yapıldı. ABD, NATO da devreye girdi. Ukrayna silahlandırıldı, Rusya yaptırımlarla tehdit edildi. Uydu görüntüleri ile Rusya ordusu izlendi. Rusya sınırdaki Rostov ve Voronej’e ağır silah sevkiyatları ve askeri birlikler yığdı. Rusya, yazılı olarak Ukrayna’nın NATO üyeliğine alınmayacağı garantisi istedi. NATO, doğu kanadındaki ülkelere sevkiyatlar yapınca Rusya tepkisi sertleşti.
Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Devlet Duması, 15 Şubat 2022’de Ukrayna’nın doğusunda de-facto bağımsızlık ilan eden Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyet’inin tanınması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e çağrıda bulunulmasına yönelik kararı kabul etti. Duma Genel Kurulu’nda kurucusunun Vladimir Putin olduğu iktidardaki Birleşik Rusya Partisi’nin (Aralık 2001’de kuruldu) desteklediği, Komünist Parti’nin hazırladığı karar tasarısı oylamasında 351 milletvekili “evet” oyu, 16 milletvekili ise “hayır” oyu verdi.
Putin, Rusya’nın sınırlarını değiştirme hamlesinde Güney Osetya’yı bağımsız olarak tanıması gibi, Kırım’ı önce “bağımsız ve egemen bir devlet” olarak tanıyıp referandum yaptırması gibi Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlık kararnamesini de imzalayıp tanırsa keskinleşecek hamlelerini de “bağımsız bir ülke ile ilişki ve davet” argümanına dayandıracak.
Güney Osetya, Abhazya, Kırım modeli korkusu
Ukrayna, Rusya’nın Rus nüfusun yoğun yaşadığı Donbass’ta Kırım benzeri işgal ve ilhak uygulamasından endişe ettiğini söylüyordu.
Ukrayna ve Gürcistan 2008’lerden beri NATO üyesi olmak için girişimde bulunuyordu. AB içinde Almanya gibi ülkeler oyalasa da ilke olarak üye olabilecekleri söylenmişti. Rusya NATO ile çevrelenme endişesi yaşarken Gürcistan, özerk Güney Osetya’ya saldırınca Rusya da savaşa girdi.
Rusya ile Gürcistan arasında 2008’de yaşanan savaşın ardından, Rusya yönetimi desteklediği Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinin bağımsızlığını tanımıştı.
Rusya’nın Karadeniz ve Akdeniz’e açılmada, donanmayı kullanmada hayati gördüğü Kırım da Rusya’nın hedeflerindeydi. Rusya apoletleri sökülmüş ordu birlikleriyle Kırım’ı 2014’te işgal etti. Uzun süre bu güçlerin orduya bağlı olmadığını söyledi, ilhak sonrası kabul etti. İşgal sonrası Kırım’da bağımsızlık ilanı için hazırlık yapıldı.
Rusya Lideri Vladimir Putin yönetimi 16 Mart 2014’te Kırım’ın statüsü ile ilgili referandum düzenledi. 17 Mart 2014’te referandum sonuçları açıklandı, Kırım’ın bağımsızlığa karar verdiği ilan edildi. Rusya, ilhak için bir yasa hazırladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 21 Mart 2014’te Kırım’ı ilhak eden yasayı imzaladı.
ABD, MATO ve AB Kırım konusunda birşey yapamadı, Rusya’ya karşı bir dizi yaptırım silsilesi uygulamaya koyabildi, süre doldukça yaptırımları uzattı. Zaman zaman Türkiye ve AB ülkeleri Rusya ile sorun yaşadığında Kırım’ın ilhakını gündeme getirdi o kadar.
Odessa’ya uzanıp Karadeniz’i kapatma senaryosu, April Glaspie taktiği
Ukrayna gibi NATO üyesi olmaya çalışan Gürcistan’a Rusya savaş açtığında NATO-ABD seyretmek zorunda kalmıştı. 8 Ağustos 2008’de Gürcü ordusu de-facto bağımsızlık ilan eden Güney Osetya’ya girince Rusya savaşa girmiş ve Tiflis’i düşürebilecek pozisyonda durmuştu.
NATO-ABD Gürcistan’dan farklı olarak Ukrayna’ya stratejik ağırlık verdi. Çünkü NATO, Ukrayna’ya Rusya ile kendi arasındaki, Rusya ile AB arasındaki “yastık” olarak gördü. NATO-ABD, Ukrayna’yı by-pass edip Baltık Denizi içinden Almanya’ya uzanan Kuzey Akım-2 (Nord Stream 2) Doğalgaz Boru hattının AB ülkelerinde kullanılmasını önleme amacındaydı.
Biden yönetimi sürekli “her an işgal başlayabilir” deyip korku iklimi yaratarak NATO’nun önden gitmesini sağlamaya çalışıyordu. Bu korku rüzgarlarıyla pandemide daralan ekonomilere silah ticaretini canlandırarak ivme de kazandırmak istiyordu. Silah ticaretinin canlanması Rusya’nın da işine geldi.
ABD Başkanı Joseph Biden’ın 18 Şubat 2022 günü basının karşısına geçip “‘Rusya’nın gelecek günlerde Ukrayna’ya bir saldırı düzenleyebileceğine ve Kiev’i hedef alabileceğine inanıyoruz. Burası 2 milyon 800 bin masum vatandaşın yaşadığı bir şehir” demesi Ukrayna’nın AB ülkeleri ve NATO için jeopolitik kalkan özelliğinin yansımasıydı.
Ancak Vladimir Putin yönetimi daha kıvrak bir strateji benimseyecek görünüyor.
Rusya; Ukrayna, Donbass’a saldırmasın, Minsk Anlaşması-1 ve Minsk Anlaşması-2’ye uysun gerekçeleriyle Donbass sınırına büyük yığınak yaptı ve Ukrayna, Gürcistan, Moldova gibi ülkeler NATO üyesi yapılmasın diye de güç gösterisine çevirdi.
Lakin Rusya Başkanı Putin; Biden ve Johnson’un istediği devlet savaşı adımını tercih etmeyecektir. NATO’nun Ukrayna’yı silahlandırması sürüp tehdit algısı büyürse tablo değişir, sabırla satranç gibi oynama pozisyonu değişir. Moldova’daki Transdinyester’le birleşmeye kadar varacak bir fitil ateşleyebilir. Ki Transdinyester’de Rus askeri de var.
Çünkü Rus ordusu Suriye, Libya’da yürüttüğü savaş deneyimi nedeniyle antrenmanlı. Suriye ve Libya’da vekalet savaşı deneyimini Ukrayna’da da Donetsk ve Lugansk milis güçleri üzerinden, apoletsiz askerler üstünden veya uçak, insansız hava araçlarıyla yürütmek, yani Rus ordusunu topyekkün içeri sokmadan satrancı oynama sabrının ötesi de gelebilir.
Çünkü Kremlin kurmayları; ABD Başkanı Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un savaş bayrağını alıp AB ve NATO ülkeleri önünde sallamaları, NATO’yu “büyük düşman” hedefli güçlendirmeyi, Rus enerjisinin AB’ye akışını önlemeyi içerdiğini görüyor.
Kremlin kurmayları Biden ve Johnson’un sürekli yakın tarihte işgalin başlayacağı üzerinden propaganda yaparken, sık sık askerlerini Ukrayna’ya göndermeyeceklerini söylemeleri, tavırlarının “görülmemiş ağır yaptırımlar” olacağını söylemeleri “April Glaspie” vakasına benzetilebilir.
1980-88 İran-Irak Savaşı sonrası ABD’nin Bağdat Büyükelçisi olarak 1989 yılında atadığı April Glaspie’yi (Arap ülkesine atadığı ilk kadın büyükelçi) batının kimyasal dahil her tür silahla büyüttüğü Irak Başkanı Saddam Hüseyin ve Başbakan Tarık Aziz ile 25 Temmuz 1990’da görüşmüştü. Kuveyt sınırına ordu yığan Saddam Hüseyin ABD tavrının ne olacağı konusunda ağzını yoklayınca April Glaspie, “Kuveyt meselesi Amerika ile ilgili değildir”, “Arap-Arap ihtilafları” hakkında bir tutum almayacaklarını, Irak’la ekonomik savaşa girmeyi düşünmediklerini söyleyerek Kuveyt işgaline yol verecekti. Bu da 1. Körfez Savaşı ve 2. Körfez Savaşı’nı getirecekti.
Ukrayna ile devlet olarak savaş da jeopolitik kaymalara yol açma potansiyeli taşıyor.
Rusya ordusunu Donbass’a sokup devletler arası savaşı başlatırsa Vladimir Putin yönetimi askeri-zekasını Biden’ın iddia ettiği gibi Kiev’e gitme yönünde kullanmayacaktır. Kiev’e gitmek yerine Azak ve Karadeniz kıyısından ilerleyip Odessa’ya ulaşmayı tercih edecektir.
Tabii Putin’in dış politika karakterine, Libya, Suriye, Dağlık Karabağ’da kullandığı kaldıraçlara bakıldığında Putin’in masasında B Planı’nın da olduğunu düşünüyorum.
Bu da Ukrayna-Rusya savaşı halinde Rusya’nın Azak Denizi ve Karadeniz’e kuzeyden tamamen hakim olmak için Donbass’ı aldıktan sonra ilerleyip Zaporizia, Kherson ve Odessa’yı da alarak Karadeniz’i Ukrayna’ya kapatmak senaryolardan biri. Bu durumda Rusya doğalgazına bağımlı olan AB ülkelerine Ukrayna vanayı kontrol etmeden Rusya doğalgazı ve petrolü akıtılabilecek. Lakin bu durum gerçekleşirse Türkiye gibi Karadeniz’e kıyı ülkeleri de etkileyecek yeni fay kırıklarına, yeni jeopolitik kaymalara, uluslararası sözleşmeler krizine yol açabilir.
Rostov’dan Transdinyester’e ‘Rus yayı’
Durdurulamaz ise Rus güçleri Rostov’dan, Moldova’nın doğuya bakan göğsünden saç örgüsü gibi inen Transdinyester’e kadar bir “Rus yayı” oluşturmayı deneyebilir.
Rusya ordusu ilerleyebilirse Transdinyester’de tutulan Rus birliğiyle birleşilir.
1992’de Moldova’dan de-facto bağımsızlık ilan eden bayrağında hala orak-çekiç olan, Rus nüfusu ağırlıklı Transdinyester Rusya’nın Doğu Avrupa’daki sıçrama noktalarından.
Mart-Temmuz 1992 savaşında Moldova ordusu Rus ordusu ve milis güçlere yenilince Odessa sınırındaki Transdinyester’de 21 Temmuz 1992 ateşkesi yapmış, kriz buzdolabına kaldırılmıştı. Bu da Doğu Avrupa’da yeni fay kırıkları demektir.
‘İttihat ve Terakki’nin 1914 savaş oyunundaki Odessa
Tarih arkeolojisi yaparsak I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz donanmasından kaçan Alman Goeben ve Breslau gemileri “İttihat ve Terakki” liderleri ve Alman komutanlarının oyunuyla İstanbul’a Ağustos 2014’te sığınınca savaş oyunu kurgulanmıştı. Osmanlı satın alıp donanmasına eklendiği Goeben’e Yavuz Muharebe Kruvazörü, Breslau’ya ise Midilli Kruvazörü adı verildiğini ilan edilip Karadeniz’e çıkarılmışlardı.
29 Ekim 1914’te Yavuz ve Middilli adı verilen kuruvazörlerin Kırım’daki Sivastopol ile Yalta’yı ve Kuzey batıdaki Odessa kıyılarını bombalamasıyla Rusya Çarlığı da Alman-Osmanlı ittifakına karşı savaşa çekilmişti. Dolayısıyla bu bölgede yeni bir savaşın artçı şokları da büyük olacaktır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi de gündemde
Türkiye NATO üyesi ve tansiyon yükselirken NATO cephesinde yer aldı. Savaş halinde Karadeniz’e NATO savaş donanmalarının çıkması durumunda Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Türkiye’nin nasıl hareket edeceği de gündeme geldi. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936’da imzalandı. Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenledi. 22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde toplanan konferans 20 Temmuz 1936’da sona ermiş ve Bulgaristan, Fransa, Birleşik Krallık (İngiltere), Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Türkiye imzalamıştı. Montrö Boğazlar Sözleşmesi 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girdi. Milletler Cemiyeti Sözleşme Serisi de 11 Kasım 1936’da kütüğüne kaydetti.
Donbass ya da Kırım krizi her alevlendiğinde Türkiye “yön sendelemeleri” veya “eksen savrulmaları” yaşayacak ve “Montrö girdabı” kaçınılmazlaşacaktır.
Doğu Akdeniz’den Suriye’ye bazı acı sonuçlar çıkarabilir
Ayrıca Ukrayna-Rusya krizi devletler arası savaşa dönüşmeyip milis güçler, Kırım’daki gibi apoletsiz “uzman askerler” üstünden yürüyecek, uçak-insansız araç operasyonu olacak gibi. NATO yanında hizalananları not edecek Kremlin, Türkiye’nin tutumunu da not ettiğini yansıttı.
Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç arabuluculuk çağrılarısına prim vermedi. Kremlin’in; Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ’da Türkiye’nin, Türkiye-Azerbaycan ittifakının canını acıtacak konseptler geliştireceğini söylemek mümkün.
ABD-NATO’nun Rubikon’u
Özcesi ABD-NATO, 2008 Gürcistan-Rusya Savaşı’na, Eylül-Kasım 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’na seyirci kalmıştı ancak Ukrayna “Rubicon Nehri” olarak görüldü.
Çin’in OBOR’una (Bir Kuşak Bir Yol) karşı set olsun diye, yine siyasal İslamcı silahlı yapıları ve hempalarının müsilaj gibi yayılmalarına bariyer olsun diye Yunanistan ve Balkan ülkelerinde askeri üsleri genişletip tahkimatlar yapan ABD, Rusya’yı da Ukrayna’nın ötesinde tutmak için NATO’yu balyoz olarak kullanacaktır.
Rusya için de Ukrayna kale kapısından sokulmaya çalışılan “Truva Atı” olarak görüldüğünden diplomasi algoritması işlemeyecek ve barış mimarisi kurmak uzun yıllar alacaktır.