İÇERİDEN
Hüseyin Aykol
İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Teyfik Yaşlı, 15 Mayıs 2022 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Bolu’dan buraya getireli iki buçuk ay kadar oluyor. 17 yıldan sonra Bolu’dan çıkmak iyi oldu diyeceğim de, burada karşılaştığımız davranışlar bazı yönleriyle orayı aratır durumda. Tabii, Bolu İdaresi hücre cezaları nedeniyle infazımı yakıp yolladı beni; dahası bir hücre cezası daha ilave ederekten. Orada 15’e yakın arkadaşın infazının yakıldığını da duymuşsunuzdur, sadece ben değilim elbette. Diğer cezaevlerinde de benzer durumlar var ve artıyor. Konjonktür belli ama yine de hukuki yolları zorluyoruz, bakalım artık.
Şu an benim gibi buraya sürgün getirilen üç arkadaş kalıyoruz. Bu cezaevindeki arkadaşlarımız diğer bloklarda ve hiçbir şekilde onlarla görüştürülmüyoruz. Bizim gibi sonradan buraya getirilen bir oda ile faaliyete çıkarılıyoruz sadece. Faaliyet grubu hep aynı 6 kişi; değişmiyor. 13 Mayıs günü koridorda karşılaştığımız bir arkadaşa selam verdik diye tehdit ve hakaretlere varan saldırganca tutumla karşılaştık. Soğukkanlı davranmasak, herhalde büyük olay çıkacaktı.”
* * *
Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Cihan Yaşar, 20 Mayıs 2022 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Ben Erzincan T Tipi Cezaevi’ndeyken, ailemin ikamet ettiği Ağrı’ya yakın bir yere sevk için başvurmuştum. Oraları beklerken, ilk önce gözümü Adana-Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde açtım. Onbir ay sonra da buraya getirildim. Yani her defasında ailemden daha da uzağa. Her tutuklu kendi dava kategorisine göre blok ve odalarda tutulması gerekirken, adli, Fetöcü, DAİŞ’li gruplarla biz siyasi Kürt tutsakların aynı bloklarda tutulması artık hukuk ve adaletin kitaplardan da çıkartıldığının kanıtı oldu. Elbette bu durum cezaevlerinde böyleyken dışarının durumu misliyle daha da geriye gitmekte. Ama her şeyin zaman içerisinde düzeleceğini umut ediyoruz!”
* * *
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Filiz Gencer, 15 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Burada aynı koğuşta kaldığımız Sibel Balkaç, 17 Mayıs Salı günü açlığının 150. gününde olacak… Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde Gökhan Yıldırın ise ondan altı gün sonra 150. günü geride bırakacak. Dile kolay 150 gün… 150 gündür haykırıyor Sibel öğretmen ve Gökhan Yıldırım. İnsan vicdanı kadardır, denir. Bunun için vicdanlı insanlara, adalet isteyen herkesedir sözüm. Ki adalet herkese lazım, değil mi? Doğan günü gülerek karşılamak için dahi adalet gerekir. Halklarımızın onur, erdem gibi değerlerini besleyen ekmek, su kadar ihtiyacı olan bir yapıdır. İşte adalet için, adalete susayan herkesin ortak talepleri için Sibel ve Gökhan hücre hücre eriyor. Bu duygularla, bir kez daha Adalet ve Özgürlük diye haykıran tüm yüreklere, yoksul halklarımıza, tüm dostlara selam ediyor, Sibel ve Gökhan’ın taleplerinin karşılık bulması için -hayati bir risk yaşamadan- elinizden geleni yapacağınıza inanıyor, hepinizi direniş coşkusuyla kucaklıyoruz.”
* * *
Adana-Sarıçam 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Emin Ado, 24 Mayıs 2022 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Bildiğiniz üzere basın üzerinden sizlerden haber alamıyoruz. Yeni Yaşam gazetesini vermiyorlar ve vermeme gerekçesini de söylemiyorlar. Evrensel gazetesini alamıyoruz. Dışarıda neler olduğunu takip edemiyoruz; ancak tahmin edebiliyoruz. Çünkü içeriye yansımasını anı anına yaşıyoruz. Buraya sürgün edilişimiz 10 ay kadar oldu. Daha önce dört arkadaştık. Başka odalarda başka arkadaşlar var mı bilmiyoruz. Haberimiz olmuyor.
Su kesintileri, odadan çıkınca tek sıra yürütmeler, kişi başı sadece üç kitap verme, oda aramalarında keyfi uygulamalar, odada kamera bulunması gibi ilk günkü sorunlar devam etmekle beraber, son bir aydır her gün iki kez ayakta sayım dayatması var. Biz kabul etmiyoruz, insanlık onuruna aykırı buluyoruz. Ancak fiziki müdahalede bulunup, bizi zorla duvar dibinde ayağa kaldırıyorlar. Cezaevi müdürünün gözetiminde yapılıyor ve bunun böyle yapılacağını söylüyorlar. Biz direniyoruz, bu onur kırıcı uygulamayı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na yazdık; ancak bir sonuç çıkmadı. İHD’ye de başvurduk. Zira kaç defa tehdit edildik ve hakaretlere maruz kaldık.”
* * *
Menemen T Tipi Cezaevi’nde bulunan Talip Yakışır, tutsakların sağlık hakları, adalet hakları konusunda faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların adreslerini istemiş. Bilebildiğimiz kurumların adreslerini kendisine gönderdim ama oralardan ne kadar yardım alabilir bilemiyorum.
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Filiz Gencer – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Hakkı Turgay – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Teyfik Yaşlı – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Zeyni Arat – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Mehmet Emin Ado – Kürkçüler 1 nolu T Tipi Cezaevi
Mazlum Erdem – Kürkçüler 1 nolu T Tipi Cezaevi
İbrahim Ataç – Kürkçüler 1 nolu T Tipi Cezaevi
Talip Yakışır – Menemen T Tipi Cezaevi
Cihan Yaşar – Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK