Siyasetçilerin ‘Kobanê soruşturması’ kapsamında tutuklanmasını değerlendiren HDP’li Koç, Saray’dan yönetildiğini ifade ettiği yargılamanın ‘facia ve hukuk katliamı’ olduğunu vurguladı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Kobanê soruşturması” kapsamında aralarında Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 2014 yılında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve eski milletvekillerinin de yer aldığı 17 siyasetçi, 2 Ekim’de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Meclis Adalet Komisyonu Üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, siyasetçilerin tutuklanmasının “hukuk katliamı” olduğunu söyledi.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz’e konuşan Koç, gözaltı ve yargılama sürecinin hukukla ilgisinin olmadığına vurgu yaparak “Ben de yıllarca ceza avukatlığı yaptım. Yıllarca sabahın erken saatlerine bu tür operasyonlarla uyandık ve saatlerce süren soruşturmalar oldu. Bu Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) olduğu süreci artık aratır hale geldi” dedi.
‘Adeta işkence yapıldı’
Söz konusu suçlamaların 6 yıl öncesine dayandırıldığını anımsatan Koç, “6 yıl sonra ne değişti de siz böyle bir algı yarattınız? Kamyonlarca dosyalar oluşturarak, HDP’ye operasyon düzenliyorsunuz. İşin ne kadar komik, safsata ve ciddiyetten yoksun olduğunu bir iki örnekle açıklamak isterim. Emine Ayna’nın HDP’yle ilgisi olmadığı halde, bu konuda soruşturma konusu yapılıyor. Diğer yandan soruşturma adliyede devam ederken, arkadaşlarımıza adeta işkence çektirilerek ifadeleri alındı. Hiç gerekli olmadığı halde ikinci bir uzatma sürecine girildi” şeklinde konuştu.
‘Hukuk katliamı’
Dosyada yer alan “gizli tanık” ifadelerine ilişkin de konuşan Koç, “Ceza mahkemesi sisteminde hukuki olmayan bir anlayış var şu anda. Bu hükümet bir ilke getirdi, ‘gizli tanık.’ Gizli tanığın olduğu yerde hukuk yoktur. Gizli ‘x, y’ şahıs deniliyor. Bunlar kimdir, nedir, avukatların ulaşma imkanı yok. Yargılanan veya itam edilen arkadaşlarımızın dahi kim olduğuna dair bir bilgileri yok. O kadar sıradan, ciddiyetten uzak ki 6 yıl sonra bir veya birkaç gizli tanıkla mevcut olan dosyayı destekleyip arkadaşlarımızı bundan dolayı gözaltına alıyorlar. Bu gözaltılarla yetinmeyip süresini uzatıyorlar, dosyaya gizlilik kararı aldırıyorlar. Ama arkadaşlarımız neyle suçlandıklarını bilmiyor. Avukatlar savunma yapacak, onlar da bilmiyor” ifadelerini kullandı.
Koç, gizli soruşturmaların ortadan kaldırılması için hazırladıkları kanun teklifini önümüzdeki günlerde Meclis’e sunacaklarını söyledi.
Dosya üzerindeki gizlilik kararının da soruşturmanın hukuki olmadığının kanıtı olduğuna işaret eden Koç, “Dosyaya erişme olanağını ortadan kaldırılması hukuk katliamıdır. Aynı zamanda arkadaşlarımızın avukatlarıyla bir araya gelme olanağını da ortadan kaldırdılar. Avukatlara güvenlik gerekçesi gösterilerek uzaklaştırıldılar. Siz neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz? Türkiye’nin tamamını zaten güvenlik çemberi altına almış durumdasınız. Her adım başında güvenlik güçleri, polis, jandarma var. Bununla da yetinmediniz, bekçileri getirdiniz. Toplum artık Türkiye’de nefes alamaz duruma geldi” diye konuştu.
‘Savcılar haberdar değildi’
Dosyadan haberdar olmayan savcıların ifade aldığını kaydeden Koç, “İlk başta bir savcı arkadaşlarımızın ifadelerini aldı. Biz arkadaşlarımıza eziyet ediyorsunuz dedik, karşı çıktık. Bu sefer üç savcı daha eklediler. Ama bu savcılar, şimdiye kadar dosyayla hiçbir alakası olmayan savcılar. Sordukları soruların dosyayla bir ilgisi yok. Dolayısıyla bu işin Saraydan yönetildiğini gördük” dedi.
Operasyonu Kürtlerin iradesine yönelik olduğunu vurgulayan Koç, “Bunun hukukla, adaletle yakından uzaktan bir ilgisi yok. Tam bir tiyatro, facia ve hukuk katliamı diyebilirim” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ