HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın hedef alınmasına dair konuşan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, ‘Buyursun elinde ne varsa açıklasın. Öyle kurusıkı şantajlarla, açık iftiralarla herhangi bir sonuç elde edemez’ dedi
AKP’li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Pervin Buldan’ı hedef aldı. Soylu, Buldan’a dair “Pervin Buldan’a Murat Karayılan’ın gönderdiği bir kaset var” iddialarını öne sürdü. HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, aralarında Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) muhabirlerinin de olduğu bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Sancar, İçişleri Bakanı Soylu’nun, Buldan’ı hedef almasına dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Partilerinin bütün çalışmalarının şeffaf olduğunu dile getiren Sancar, “Muhtemelen her faaliyetimiz takip ediliyor, izleniyor ve dinleniyordur. Dolayısıyla kendimizden en ufak şüphemiz yok. Biz bütün siyasetimizi kendi kurularımızda ve kendi binalarımızda oluşturuyoruz” dedi.
‘İftiralarını sıralarsak…’
Soylu’nun bugüne kadar kendi hesaplarını partilerini hedef alarak, gerçekleştirdiğine dikkati çeken Sancar, “Bugüne kadar ortaya attığı -iddia demeyeceğim- iftiraların listesini sıralarsak; herhalde birkaç sayfa doldurur. En akıl kalanları hatırlatayım. Mesela 20 Şubat 2021’de Garê operasyonu ile ilgili Meclis’te bir konuşma yapmıştı. Orada Soylu; ‘HDP’li bir vekilin Gare’ye gittiğini biliyoruz’ demişti. Daha sonra isim açıkladı. ‘Dilan Dirayet Taşdemir’ dedi. Bunu gerekçelendirirken de şöyle bir ifade kullandı: ‘2017’de teslim olan bir PKK’linin anlatımlarına dayanarak, bu ismin HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir olduğunu biliyoruz.’ Ancak ortaya attığı iftiraya dair herhangi bir doküman, kanıt, somut bir bilgi ortaya koyamadı. İçişleri Bakanı düzeyinde birinin bu tür iftiralarla hesap peşinde koşması Türkiye için ciddi tehlikedir” diye belirtti.
Sadece iftira ile de yetinmiyor
Sancar konuşmasının devamında, “Mesela bu dönemde fazla tartışılıyordu, ismi pek çok suç ilişkisiyle gündeme geldi. Fotoğraf albümünü zaten anlatmamıza gerek yok. Bütün Türkiye gayet net biliyor. Nerede bir çete, mafya ya da suç ilişkisi içinde kişi varsa; bunların büyük bir kısmıyla fotoğrafları var” ifadelerini kullandı. Meclis’teki 2022 yılı bütçe görüşmelerinde de partili milletvekilleri Hüseyin Kaçmaz’ın Bakan Soylu tarafından hedef alındığını hatırlatan Sancar, Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kuruköy’de (Xerabê Bava) da işkenceye uğrayan Abdi Yakut’a dair Soylu’nun “O yaşlı adam teröre ev sahipliği yapıyor” sözleri nedeniyle tazminata mahkum edildiğini anımsattı. Soylu’nun buna benzer birçok iftirası olduğunu da kaydeden Sancar, ekledi: “Sadece iftira ile de yetinmiyor. Sürekli tehdit ve şantaj dilini kullanıyor. Ben buna hukuku çökerten mafyatik siyaset diyorum” açıklamasında bulundu.
Tehdit etmediği kişi kalmadı
Hukukun Türkiye’de ağır yaralar almasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çok belirleyici bir rol oynadığını da sözlerine ekleyen Sancar, “Hatırlarsanız daha önce de polislere ‘Siz yapın, hukuk arkadan gelir’ gibi telkinde bulunmuştu. Hukuk tanımıyor. Suç örgütleriyle, tecavüzden uyuşturucuya kadar çeşitli suçların sanıklarıyla hatta mahkumlarıyla fotoğraf çektirebiliyor. Daha önce de Pervin Buldan başkanımızı başka meselelerle gündeme getirmişti. Orada kullandığı fotoğraflarında Çözüm Süreci’nin parçası olarak yapılan görüşmelerdeki fotoğraflar olduğu ortaya çıktı. Aysel Tuğluk’un annesinin defnedilmesi sırasında yapılan çirkin saldırılarda yer alan saldırganlarla karakolda fotoğrafı ortaya çıktı. Cumartesi Anneleri’ni hedef aldı. Hedef almakla kalmıyor tehdit ediyor. Milletvekillerimizi, parti sözcümüz Ebru Günay’ı Meclis’te herkesin gözü önünde tehdit etti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ı tehdit etti” ifadelerini kullandı.
‘Suçişleri Bakanı lafı yeriniş buluyor’
İçişleri Bakanının toplumu zehirleyen bir narko-siyaset dili ve tarzı olduğuna da dikkat çeken Sancar, “Kayyum sicilleri ortada. Atadığı kayyumların yereldeki suç ilişkileri bugün mahkemelerde, Sayıştay’da, Meclis’te, her yerde apaçık ortada duruyor. Dolayısıyla kendisi ile ilgili kullanılan Suçişleri Bakanı lafı gerçekten de tam yerini buluyor” diye konuştu.
‘Elinde ne varsa açıklasın’
Sancar, Buldan’ın hedef alınmasına dair de “Buyursun elinde ne varsa açıklasın. Kaset mi var? Kamuoyuna açıklasın. Savcılıklara mı veriyor? Versin. Ne gerekiyorsa onu yapsın. Öyle kuru sıkı, şantajlarla, açık iftiralarla herhangi bir sonuç elde edemez. Hele bizimle ilgili bu hesabını gerçekleştirmesi mümkün değil. Açıklamıyorsa suç işliyor. İki suç işliyor. Bir ‘suç delilini saklama’ iki ‘iftira atma’ suçu işliyor. Bizim bu konularda en ufak tereddüdümüz, kaygımız yok” yanıtını verdi.
Soylu’nun sicili kamuoyunun gözü önünde
Yapılan açıklamaların seçimlerin yaklaştığı bir döneme denk geldiğine dikkat çeken Sancar, “Kendi partisi içinde bir iktidar yarışı içinde ve bunu dünya alem görüyor. İktidar bloğu içinde kendine sağlam, güvenceli, korunaklı bir konum elde etmeye çalışıyor. Bütün bunları yaparken de iftiralarla bize saldırmayı bir yöntem olarak kullanıyor. Bugüne kadar ortaya attığı iftiralar, sicili kamuoyunun gözü önündedir. Partisinde de rahatsızlıklar yarattığına ilişkin çok sayıda veri de var. Kendi geleceğini, kendi üzerindeki karanlık örtüyü, kara maskeyi bu yolla saklayabileceğini düşünüyorsa, bundan hiçbir sonuç elde edemez” diye belirtti.
‘Hukuki süreçleri işleteceğiz’
Sancar, Soylu’nun yönteminin de “mafyatik tarz” olduğunu belirterek, “Hukuku çökertme tarzıdır. Türkiye’de maalesef İçişleri Bakanı konumunda olan biri bunu sınırsız yalan ve iftiralarla yapmakta hiçbir beis görmüyor” dedi. Hukuki sürece dair de Sancar, daha önce de iftiralara karşı hukuki süreçleri işlettiklerini hatırlatarak, son ifadelere dair de gerekli işlemleri yapacaklarını belirtti.
‘Çok suçlu olduğu için iftiralarla korunmaya çalışıyor’
Partilerinin sık sık hedef alınmasına dair de Sancar, şu açıklamalarda bulundu: “Elbette AKP’de partimizi kriminalize etmeye çalışıyor. Ancak Soylu’nun izlediği yöntem daha da farklı ve AKP’nin genel çizgisinin de ötesine geçen özel bir rol kapma, özel bir operasyon merkezi gibi davranma hevesi var. Bu da gösteriyor ki; AKP içinde ayrıca bir iktidar hesabı, iktidar mücadelesi ile ilgili bir hesabı var. Konumunu sağlamlaştırmak ve geleceğini güvence altına almak istiyor çünkü ortada sayısız suç iddiası var. Hem de çok ağır suçlar. Burada kendince en kolay yolda bize saldırmak, partimize, milletvekillerimize, eşbaşkanlarımıza, iftiralar atmaktır. Bunlarda kamuoyunda herhangi bir yankı bulmuyor. Süleyman Soylu’nun ne olduğunu, kim olduğunu geniş bir çoğunluk görüyor, biliyor. Bizim hiçbir şekilde hiçbir noktada en ufak tereddüdümüz yok. Ne varsa kimin elinde Soylu başta olmak üzere buyursun açıklasın.”
HABER MERKEZİ