HDP Eşbaşkanı Sancar, İyi Parti’nin iktidar gibi ayrıştırıcı bir üslup kullandığını belirterek, ‘Derdiniz memleket masası değil de Saray’da oturacağınız bir masaysa, bunun için muhalefeti alet etmeyin’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, konuk olduğu Kısa Dalga Podcast’te, gündeme ilişkin açıklamalar bulundu.
Sancar, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in HDP’ye yönelik sözlerine ilişkin,“Ortada planlı bir rahatsız etme hamlesi var. Açık söyleyeyim: İyi Parti’nin ve genel başkanının niyetleri nedir, bilmem. Saray’la bir ilişkiye girmek istiyorsa, bunun için bizim üzerimizden manevra yapmasına gerek yok. Memleket masası diyor Meral Hanım. Bu ülkenin üçüncü büyük partisi hariç, diğer partilerin başkanlarını sayıyor ve birlik ve beraberlikten söz ederek, memleket masası öneriyor. Çok derin bir analize ihtiyaç yok. Siz en az 6 milyon oyu olan Meclis’te ve Türkiye’de üçüncü büyük partiyi katmadan, birlik ve beraberlik sağlayacaksınız, öyle mi? Hayır. Derdiniz birlik beraberlik değil o zaman. Derdinizi açık söyleseniz diyoruz. Derdiniz başka. Derdiniz memleket masası değil de, Saray’da oturacağınız bir masaysa, bunun için muhalefeti alet etmeyin. Daha açık davranın. Deyin ki Saray’da bir masa… O masanın oluşması için AKP ile ilişkiler farklı bir kanala akabilir” diye konuştu.
Darbe söylentileri
Sancar, darbe söylentilerine ilişkin de “darbe ihtimalini işaret eden verileri görmediğini, fakat darbe tartışmasının ciddi bir tartışma” olduğunu söyledi. Sancar, İktidarın elinde veriler varsa muhalefetle paylaşmasını ya da Meclis’i toplayarak bilgi vermesi gerektiğinin altını çizdi. Sancar her türlü darbe girişimine amasız, fakatsız karşı durmaya hazır olduklarını belirterek, “Bu Meclis 16 Temmuz 2016’da darbe girişiminin ertesi günü oybirliği ile darbeye karşı çıkma bildirisi hazırladı. Partiler, aynı partiler. Gelsinler bu Meclisi bilgilendirsinler.” dedi
Gökçek’in cenazesine ve mezarlıklara saldırı
Ölüm orucuna ara verdikten sonra hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in cenazesine yönelik tehditleri değerlendiren Sancar, “İbrahim Gökçek’in cenazesine yapılmak istenenleri göstermek isterim. Bölgede çatışmalarda hayatını kaybetmiş örgüt mensuplarına ait onlarca, yüzlerce mezar tahrip ediliyor. Oysa Habil ile Kabil hikâyesine kadar geri gidebiliriz. Ölüm ve mezara gömülme hakkı belki de bütün inançların ortak kutsalıdır. Ölüye, mezara ve ölenin hatırasına saldırmaya kalktığınızda insanın bütün saldırganlığını, yıkıcılığını engelleyen medeni sınırlarını ortadan kaldırmış olursunuz. Çünkü insaniyetten çıkıyorsunuz. Hiçbir inanç, siyasi görüş, hiçbir kişisel yaklaşım ölüye, mezara saldırmayı asla meşru kılamaz. Buna hep beraber karşı çıkmadığımız takdirde hepimiz insanlığımızdan büyük parçalar kaybetmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Güvenlikçi ve şiddete dayalı politikanın iktidarı eritiyor’
“Türkiye’de yeni bir çözüm sürecini olası görüyor musunuz? Hangi koşullarda bir barış süreci başlayabilir?” sorusuna, 2013-2015 arasında yaşanan sürecin tekrarının mümkün olmadığını hatırlatan Sancar, “Fakat Türkiye’de Kürt sorununu bu şekilde yönetmeye devam etmenin de sınırlarına gelindi. Hiçbir iktidar Kürt sorununda bu politikalarla uzun süre ayakta kalmayı başaramamıştır” dedi. Güvenlikçi ve şiddete dayalı politikanın iktidarı erittiğini ifade eden Sancar, “Kürt sorununun çözümsüzlüğü politikasıdır. Bu sınıra gelindiğinin en önemli işareti 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriydi. Bu düşüş sürüyor. Birkaç yıl önce AKP- MHP oyları yüzde 60’ı aşıyordu. 1 Kasım’dan önce 62-63 civarı bir rakam vardı. Şimdi yüzde 50’nin altı deniliyor. Biz yeniden barış, yeniden demokrasi, özgürlük bütün bunları kapsayan bir demokrasi ittifakı oluşturalım, tabanda ve kurumlar arasında. O zaman çözümün kanalları da kendiliğinden belirecektir” diye konuştu.
İSTANBUL