Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar siyasetin rant ve yıkım aracına dönüştüğünü söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıya, Genel Kurul’da görüşülecek Cemevleri ile ilgili yasa tasarısı öncesi Meclis önünde protesto eylemi gerçekleştiren Alevi örgütleri de katıldı.
Siyaset rant aracına dönüştü
Ülkede yoğun bir siyaset gündemi olduğunu belirten Sancar, “Ülkenin ve toplumun içinde bulunduğu sorunlar günden güne ağırlaşıyor, çözümsüzlük siyaseti ülkeyi ve toplumsal yaşamı kilitlemeye devam ediyor. Siyaset kurumunun temel amacı siyasal ve toplumsal sorunlara kalıcı çözümler üretmektir, siyaset bunun için vardır. Eğer bunun dışında bir amaca saparsa, artık halkın kendi kaderini belirleme faaliyeti olmaktan çıkar, çıkar rant ve yıkım aracına dönüşür. Ne yazık ki bugün yaşadığımız tablo böyle bir durumu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Sancar sözlerine şöyle devam etti;
“Baktığımızda tablo çok aydınlık görünmüyor. Kalıcı çözümler üretmekte gerekli iradeyi ortaya koymayan bir muhalefet blokuyla karşı karşıyayız. İşte HDP’nin demokratik siyaseti, çözüm politikaları tam da burada önem kazanıyor, devreye giriyor ve umudun adresi oluyor. Çözüm vardır, mümkündür ve yakındır. İktidarın neler yaptığını, neler yapmak istediğini her vesileyle anlatıyoruz. Faşizmi kurumsallaştırmaya azmetmiş, otoriterliği yönetim biçimi olarak seçmiş, sömürüyü ekonomik siyasetin temeline oturtmuş, kutuplaşmayı ilke edinmiş bir anlayışla karşı karşıyayız.
Bu soruları çözümsüz kılan anlayışları bu ülke taşımak zorunda değildir. Taşımak zorunda olmadığı gibi bu gidişatı değiştirecek gücümüz vardır. Türkiye’nin bir yeniden inşa imkanı bulunmaktadır.
Rejim çöküş noktasında
HDP’nin fikriyatı, programı, mücadelesi ve öncülüğünü yaptığı siyaset tüm temel sorunların çözümü için bir güç merkezi yaratacaktır. Her geçen gün bunun örneklerini topluma sunuyoruz, halklarımıza sunuyoruz. Çözümün güç merkezi, umudun adresi olmaya and içtik ve kararlılıkla devam ediyoruz. Uzun yıllardır çözüm arayan ülke sorunları, iktidarın inşa etmeye çalıştığı yeni rejimle beraber daha da büyüdü, artık çöküş noktasına gelmiştir. Bundan kurtulmanın yegane yolu büyük halk kesimlerinin dahil olduğu demokrasi ittifakıdır.
Latin Amerika’dan esen rüzgarı Ortadoğu’ya taşıyacağız
Çoğulcu, ortak ilkelere ve hedeflere odaklanmış geniş demokrasi birlikleri oluşturulduğunda, soyguncu, sömürücü otoriter rejimler bir bir çöküyor. burada da aynısını yapacağız: Latin Amerika’dan esen rüzgarı Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya taşıyacak bir merkez olacağız. Zaman daralıyor, kimsenin bu sorumluluklardan kaytarma lüksü, birlikte mücadeleden kaçma hakkı yoktur.
Ülkenin başı Soylu mu?
Yürütmeyi veya kabineyi kim temsil ediyor? Adalet Bakanı mı, İçişleri Bakanı mı? AKP, Adalet Bakanı ve grup başkanvekillerini gönderiyor, ertesi gün İçişleri Bakanı bize saldırılarını, hakaretlerini yükseltiyor. Önce karar verin, bu ülkenin başı Soylu mu, siz misiniz? Eğer İçişleri Bakanı ise, AKP politikalarının mimarı ve sahibi, neden heyet gönderiyorsunuz? Neden uzlaşma için partileri geziyorsunuz ve bize geliyorsunuz?
Korunaklı alanlardan ahkam kesenler gerçeği görsün
Gelelim, AKP heyeti ziyaretinden, bizim AKP ile iş birliğine hazır olduğumuz yorumunu yapanlara… Bu iktidara; kurduğu ve yerleştirmeye çalıştığı rejime karşı en etkili muhalefeti biz yürütmüyor muyuz? Korunaklı sığınaklarda yer kaparak değil, bedel ödeyerek yürütüyoruz bu mücadeleyi… Eski Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz, on binlerce yoldaşımız, belediye başkanlarımız bu mücadeleyi kararlılıkla yürüttükleri için bedel ödüyorlar. Korunaklı alanlara çekilerek, güvenli sığınaklardan HDP’ye ahkam kesecekseniz şu gerçeği görmeye çalışın!
İktidar için en büyük engeliz
Bu iktidar, bu rejimi yerleştirmek için en büyük engelin biz olduğumuzu biliyordu. O yüzden 4 Kasım operasyonlarını, Kobani kumpas davalarını, kapatma davalarını devreye soktu. Korktuğu güç biziz. Müzakerenin de değerini biliriz. Mücadeleden bağımsız bir şey değildir. Bir görüşmeyi iş birliği diye yorumlayanlara sözüm olacak. Biz mücadelemizden de siyasetimizden de taviz vermiyoruz.
HSK pazarlığına oturanlar
Bu iktidarla gerçek ve yıkıcı iş birliği, bu iktidarın varlığını dayandırdığı temel unsurlara, mesela Kürt sorununda inkarcı zihniyete, güvenlikçi anlayışa ve savaş politikalarına destek olmak değil midir? Bu politikalara destek olanlar, iktidarla gerçek iş birliğinde olan çevreler değil midiri? İktidarın asıl destekçileri onun varlığını sürdürmesine yardımcı olanlar, temel konularda onun çizdiği oyun sahasından ayrılmayanlardır. İktidarla iş birliğinin hangi örneklerini sayayım, savaş tezkerelerini söyledim… HSK üye seçimi Meclis’te yapılıyor, partilere kontenjanlar tanınıyor ve HDP’yi bu tür durumlarda dışlamak için iktidar elinden geleni yapıyor. Peki bizim dışımıdaki diğer partiler ne yaptılar? Gittiler HSK pazarlığına oturdular, 2 sana 1 bana, gerisi iktidara… İş birliği hangisi? İktidarla iş birliği HSK pazarlığına oturup 2 sana 1 banaya razı olup, yargının bu sefaletini meşrulaştıranlar mı, rutin bir ziyareti kabul edip görüşme yapan biz miyiz?
Alternatif yaratıyoruz
Kapımız herkese açık. Hangi konuda tartışma, öneride bulunmak, öneri almak istiyorsanız kapılarımız açık. Gelin derken yanlış anlama olmasın, işimizi gücümüzü bırakmış sizler gelin diye oturuyor değiliz. Biz yolumuzda yürüyoruz, alternatif yaratıyoruz, demokratik dönüşüm için politikalar geliştiriyoruz, ittifaklarımızı büyütme çalışmalarımız sürüyor. Değişimin adresini inşa ediyoruz. Bekliyor değiliz sadece ama gelin birlikte yapalım diyoruz.
Partimizi hedefine koyan senaryo üreticilerine soruyorum: HDP’ye siyasette biçtiğiniz misyon ve uygun gördüğünüz rol nedir? En çok konuştuğunuz konu seçimler… Seçimlerde izleyeceğimiz stratejiyi ilan ettik, geliştiriyoruz. Siz bizden seçimleri ne yapmamızı bekliyorsunuz? Gelin, açık söyleyin. Kimse ağzının içinde gevelemesin. HDP’den ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz? HDP’nin sizin nezdinizde misyonu ve rolü nedir? Biz daha ne kadar açık konuşalım?
Kendimize güveniyoruz
İlkelerimiz, değerlerimiz ve hedeflerimiz belli. Kararlılığımız ortada. Gücümüzü ve meşruluğumuzu bunlardan ve milyonların inançlı ve inatçı desteğinden alıyoruz biz. Yolumuzu belirlerken de demokratik, çoğulcu, katılımcı yöntemler kullanıyoruz. Kendimize güveniyoruz, kimlerin hangi hesaplar peşinde olduğunu görecek birikime sahibiz. Kulağımız tüm toplumun mazlum ve mağdurlarında, adalet ve demokrasi isteyen insanlarındadır. İnanalım, bu yolda yürüdükçe başaracağız, birlikte kazanacağız.”
ANKARA