Grup toplantısında konuşan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, ‘HDP’nin kapısına kilit vurulsun diyor. Yani biz anahtar partiyiz diyoruz, onlar kilitten söz ediyor. Ya tonlarca kilit getirseniz hepsini açarız’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi. Bu haftaki grup toplantısına, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinden Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Ankara İl Başkanı Şükran Doğan, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Genel Sekreteri Emre Öztürk, EHP Sözcüsü Özge Akman, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyeleri Perihan Koca, Juliana Gözen, Pelin Kahiloğulları, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu, yöneticileri Erdal Ataş, Dilşat Cambaz Kaya, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ve Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün’ün yanı sıra Kurdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız, PM üyesi Haydar Cihaner katıldı.
Gidişlerinin hayali bile güzel
“Zorlu olduğu kadar umutların ve heyecanın da giderek yükseldiği bir atmosferde seçim sürecine hazırlanıyoruz” diyen Sancar, .”Hayatımızı umudumuzu geleceğimiz ekmeğimizi ve sabrımızı tüketmek isteyen bu iktidar düzeninin, bu rejimi bir an önce gönderecek olmanın hayali bile o kadar güzel ki. Gidişlerinin nasıl muhteşem olacağını anlatmaya bile gerek yok” dedi.
Halk karar verecek
Herkesin o günü beklediğini belirten Sancar, “Kutsal bir yürüyüş bu ve başarıyı mutlaka getirecek güçlü bir irade bu. Seçim tarihi aşağı yukarı netleşti. AKP genel başkanı 14 mayıs olarak açıkladı. Bugüne kadar zamanında olacak diyordu her sözü gibi bundan da caydı. Bizler HDP ittifaklarımız halkımız hangi tarihte yapılırsa yapılsın bu seçime hazırız. Bu seçim kararının açıklanacağı an cumhurbaşkanının görevden affını isteme anına dönüşecektir. Seçimlerde de halk en büyük kararı verecek ve bu düzene noktayı kalın bir şekilde koyacaktır” dedi.
Bu seçimde ne atı ne Üsküdar’ı bulamayacaklar
Sözlerine “Bu kez iktidarın atı alıp Üsküdar’ı geçmesi o kadar kolay olmayacak” diye devam eden Sancar, “Atı da Üsküdar’ın yolunu da bulamayacaklar. Önümüzdeki seçimler bir seçimin ötesinde anlama sahiptir. Bunun iktidar da farkında. Sadece bir parlamenter ve cumhurbaşkanlığı seçimi olmayacak. Yaşamak istediğimiz ortak geleceğin belirlenmesi seçimi olacaktır. Bu seçim bir rejimi oylama seçimi olacaktır” dedi.
Mafyalar ülkede cirit atıyor
“Sömürü, baskı inkar, savaş ve talan üzerine kurulu rejim mi; hak, özgürlük, emek, demokrasi, barış ve adalet üzerine kurulu bir gelecek mi istiyoruz? İşte bu seçimlerde oynayacağımız şey budur, bizim yolumuz belli” diyen Sancar, ülkenin uluslararası mafyaların cirit attığı bir ortama dönüştüğünü ifade ederek, “Ele geçirdikleri devleti, emirliklerindeki yargıyı, güvenlik aygıtını, partizan kurumlarını, çetelerle iktisatlı yapı ve bürokrasilerini, yolsuzluk ve sömürü sistemlerini seçimlere sokuyorlar” dedi.
Milyonları inandırmak sorumluluğumuz
Emek ve Özgürlük ittifakıyla çalışmalarını yürüttüklerini belirten Sancar, ittifaklarını büyütmeyi amaçladıklarını belirterek, “Halkın üzerine karabasan gibi çöktükleri kötülük düzenini sandıktan da çıkartmak istiyorlar. Bu seçimler çok çetin bir mücadeleye sahne olacaktır. Biz her türlü zorluğa hazırız. Oynayacakları, oynamak istedikleri her oyunu boşa çıkaracak güce sahibiz. Buna biz inanıyoruz, milyonları buna inandırmak da hepimizin ortak görevi ve sorumluluğudur” dedi.
Korkuları büyük
Partilerine yönelik saldırılara değinen Sancar, “Adil şartlarda bir yarış olmadıkça demokratik seçimlerden söz etmek mümkün değildir ama AKP-MHP İttifakı’na bakıyoruz sanki seçimlere değil savaşa hazırlanıyor. Kampanyalarını seçim kampanyası gibi değil bir savaş kampanyası gibi yürütüyorlar çünkü korkuları büyük, çünkü kaybederlerse sonucun ne olacağını hepimizden çok daha iyi biliyorlar. İşte hakkımızda açılan kumpas davaları, yürümekte olan kapatma davası, anayasal hakkımız olan hazine yardımına bloke konması kararı, muhalefete yönelik siyasi yasak kuşatması, hak taleplerinin şiddetle bastırılması, medya üzerinden yürütülen tetikçilik faaliyetleri… Bunların her biri bu iktidarın seçim kampanyasının araçları ve yöntemleri olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Bunların seçim kampanyası kelepçe siyaseti
“Bu ülke için bu karanlıktan başka bir gelecek tahayyülleri de yoktur” diyen Sancar, “Çünkü çözümün değil sorunların odağı olan bir iktidar olarak bir varlık meselesi mücadelesi yürüttüklerini biliyorlar o nedenle ellerinde kalan baskı, yasak, hukuk dışılık dışında herhangi bir aracı yöntemi kullanacak durumda değiller. Bu ülkenin etrafına cezaevi duvarları örmeye çalışıyorlar. Bunların seçim kampanyası kelepçe siyasetidir, cendere siyasetidir, kuşatma siyasetidir!” dedi.
Savaşa hayır
Sancar, “Onlar korkuyla hazırlanıyorlar, biz cesaretle ve umutla. Onlar kumpaslarla yürüyorlar, biz ortak iradeyle ve en geniş güç birliğiyle. Onlar karanlığı sürdürmek istiyorlar, biz bu ülkeyi aydınlığa taşımak kararlılığıyla yürüyoruz ve bunu başaracağız arkadaşlar, hiç kimsenin şüphesi olmasın mutlaka başaracağız” dedi.
Açıkladıkları ekonomi paketlerinin de çözüm içermediğini vurgulayan Sancar, EYT, KYK borçları ve milyonlarca işsize rağmen paranın savaşa akıtıldığını vurgulayarak, “Troller ordusuna ve en büyük kalem savaş politikasına harcanıyor. Bu iktidar savaş politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Savaş politikalarıyla toplumsal muhalefet güçleri arasına nifak sokmaya çalışıyor. En savaş karşıtı ittifakı oluşturmak demokrasi yürüyüşünün en önemli hedeflerindendir. Hep birlikte açık ve gür bir sesle bağırıyoruz; savaşa hayır” dedi.
Hakikat ittifakıdır
Sancar, “İşte bu seçimlerin en kritik noktası bu: Hakikatlerle yalanlar arasındaki ayrımı ortadan kaldırmaya yönelik iktidar manipülasyonlarına karşı, hakikatleri tüm çıplaklığıyla ortaya koymak. O nedenle ittifakımız aynı zamanda hakikat siyasetinin ittifakıdır” dedi.
Zenginler ve yoksullar ülkesi
Ülkede iki farklı gerçeğin yaşandığını bir tarafın saltanat sürdüğünü bir tarafın yoksulluk içinde olduğunu belirten Sancar, “Bu ülkenin iki farklı gerçeğini ortaya koyuyor, iki farklı ülke var. Biri iktidar düzeni tarafından ekmeğe muhtaç edilen milyonların ülkesi, diğeri ise o ekmeklerin, emeklerin çalınarak haksız zenginleşme ile israfla sömürüsüyle şatafatlı sefa süren vurguncular, yalancıların ülkesi. İşte seçimler bu iki ülke arasında yapılacaktır” dedi.
Katledilenleri andı
Topluma yönelik saldırılara da değinen Sancar, katledilen gazeteci Uğur Mumcu’yu da anarak, “Biz katillerin ve bu katliam planlarının nerede nasıl pişirildiğini ve hayata geçirdiğini biliyoruz” dedi. Kürt Bilgesi Musa Anter, DEP milletvekili Mehmet Sincar, 25 Ocak 2001 tarihinde gözaltına alınan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz, Hrant Dink’i hatırlatan, “Kemal Korkut’ların, Berkin Elvan’ların, Ali İsmail Korkmaz’ların, Roboski’nin, Soma’nın , Çorlu’nun, Amasra’nın, her gün katledilen kadınların faillerinin cezasız kaldığı, işkencenin kurumsallaştığı bir karanlık rejimi ısrarlı ayakta tutmak istiyorlar. Biz de kararlılıkla söylüyoruz, başaramayacaksınız” dedi.
MHP AYM’yi tehdit ediyor
“Asıl bizler başaracağız, kötülük ve karanlık rejimini durduracağız, değiştireceğiz. Bizim kolumuz kanadımız kurduğumuz emek ve özgürlük ittifakıdır, güç birliği yaptığımız demokrasi çevrelerdir, dostlarımızdır, emekçilerdir, halkçı ve toplumcu siyasetimizdir” diyen Sancar, partilerinin kapatılma kararına da değinerek, 25 Ocak’ta görüşülecek erteleme taleplerine dair ise, “Anayasa Mahkemesi neyi görüşecek 25 Ocak’ta? Seçimlerin adil ve demokratik geçebilmesi için bizim hakkımızdaki kapatma davasının seçimler sonrasına ertelenmesini istedik. Bunu kendimiz için değil Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri, adalet, özgürlük, emek ve barış idealleri için istiyoruz. Anayasa Mahkemesini tehdit ediyor. Bu sadece MHP’nin sözü söylemi olarak anlaşılmamalıdır. Bu iktidarın politikasıdır. Bu rejimin politikasıdır” dedi.
Halk sizin kapınıza kilit vurur
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin her fırsatta partilerine saldırdığını vurgulayan Sancar, “HDP’nin kapısına kilit vurulsun diyor. Evet kapat diyor, talimat veriyor, bizim de kapımıza kilit vuracakmış. Yani biz anahtar partiyiz diyoruz, onlar kilitten söz ediyor. Ya tonlarca kilit getirseniz hepsini açarız. Bu ülkede kilit üreticileri sizin taleplerinizi karşılayacak üretimi bile yapamazlar. Öyle anahtarlar var ki elimizde, koyduğunuz her kilidi çatır çatır açacağız ve bu seçimlerde, en fazla 4 ay sonra sizin kapınıza halkın kilit vurduğu tarih olacaktır. Halk sizin kapınıza o kilidi vuracaktır. Şimdi bütün bu kumpasları boşa çıkaracağız” dedi.
Bu güzel ülke bizim
“Türkiye halklarına iki bloğa mahkum olmadıklarını söylüyoruz ve seçeneği ortaya koyuyoruz” diyen Sancar, “Yani Halkların Demokratik meclisini yaratmak istiyoruz ve buna gücümüz var. 14 Mayıs bir milat olacaktır. Halkların miladı olacaktır. Gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim el ele olduğumu bu güzel ülke bizim, dün bizim yarın bizim, inşa edeceğimiz yeni yaşam bizim, hasrete vurduğumuz mayısta haziranda gülmek bizim” dedi.
ANKARA