HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, enflasyon oranlarına değinerek kaynakların savaşa aktarıldığını ve yurttaşların yoksulluğa mahkum edildiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayarak, konuşmasına başladı. Savunmanın adaletin temelini oluşturduğuna dikkati çeken Sancar, “Ama savunmaya yönelik baskıların adaleti çökertme politikaları sonucu olarak her geçen gün daha da ağırlaştığını biliyoruz. Buradan insan hakları için, adalet için, hak için mücadele eden bütün avukatların gününü kutluyorum. Meslektaşlarım, öğrencilerim, sınıf arkadaşlarımdırlar. Büyük bedeller ödeyerek cesaretle mücadele sürdüren bütün avukatlara teşekkürlerimi iletiyor, tebrik ediyorum” dedi.
İnsanlarımız perişan
Ülkenin yangın yerine döndüğünü kaydeden Sancar, halkın içinde yangının ne kadar büyük olduğunu gözlemlediklerini sözlerine ekledi. Sefaletin kol gezdiğinin altını çizen Sancar, “Büyük bir krizin içine sürüklenmiş ve insanlarımızın büyük çoğunluğu yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşıyor. Bu iktidarın bilinçli politikalarının sonucudur. Çünkü bu iktidar halka değil sermayeye, ülkeye değil ranta sömürüye ayırıyor kaynakları. O nedenle ülkede yoksulluk açlık sefalet kol geziyor. En son hafta sonu Malatya’da gördük bunu ama gittiğimiz başka şehirlerde de tablo değişmiyor. Belki bazı bölgelerimizde ve şehirlerimizde çok daha ağır sorunlar yaşanıyor. Bunların hepsi bu ülkenin içine sürüklendiği bilinçli politikaların ve çöküşün ürünüdür. Bir çöküş yaşanıyor. Bu iktidarın onca yıldır sürdürdüğü politikalarla ülke yoksullaşıyor, insanlarımız perişan hale sokuluyor” diye konuştu.
TÜİK rakamları
Açıklanan enflasyon rakamlarının son 20 yılın en yüksek rakamları olduğunun altını çizen Sancar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sadece rakamlardan ibaret değildir enflasyon. Bizzat hayatın içinde yaşadığımız acı bir gerçekliktir. Dünya sıralamasında Türkiye ikinci sırada yüksek enflasyonda. Enflasyon halkın ezilmesi demektir, zamların üst üste gelmesi demektir. Hangi ürünlere, hangi kalemlere ne zamlar geldi. Bu açıklanan rakamlar iktidarın kontrolünde ve manipüle ettiği bir kurumun rakamı yani TÜİK’in rakamları. Yüzde 61’in üzerinde gösteriyor TÜİK ama ENAG’ta çalışan değerli akademisyenler bu oranın yüzde 140’ların üzerinde olduğunu söylüyorlar. Yani 3 haneli rakamlara ulaşmış durumdayız, yani yoksulluk ve açlık 3 kat daha artmıştır. Üstelik bu iktidar yıl sonu enflasyonu öngörüsünü yüzde 22 civarında açıklamıştı. İlk 3 ayda bunu geride bırakmış oldu. Nereye gidiyor bu paralar? Bu ülkenin kaynakları var, bu ülkenin zenginlikleri var. Bu ülkede adil ve refah içinde yaşam sürmek için imkanlar var ama bunların nasıl kullanıldığı sonucu belirliyor.
Asgari ücrete yapılan zam eridi
İktidar bu kaynakları talana, ranta, sömürüye, savaşa aktarıyor. O nedenle ülkede büyük çoğunluğu yoksullaştırıyor, küçük bir azınlığı durmadan zenginleştiriyor. Ortada çetelere, bir avuç sermayedara peşkeş çekilen kaynaklar var. Bunun sonucunda ortaya çıkan acı bir gerçek var; zamların oranları. Doğalgaza yüzde 100’ün üzerinde zam geldi. Elektrik de aynı şekilde zamlandı. Akaryakıta, benzine, mazota yüzde 200’ün üzerinde zam yapıldı. Ayçiçek yağı, un, şeker ve diğer gıdalara en az yüzde 100 zam geldi. Emekliye yüzde 25, memura yüzde 30, asgari ücrete yüzde 50 zam yapıldı ama bunların hepsi ilk 3 ayda eridi gitti. Böylece böbürlene böbürlene ilan ettikleri zam rakamlarının tamamı emekçilerimizin, dar gelirlimizin, emeklimizin cebinden uçtu gitti; geriye kalan yoksulluk, yokluk ve sefalettir.
Milletin aşına göz dikiyorlar
Asgari ücretin yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz, kanun teklifi veriyoruz. Diyoruz ki 3 ayda bir yenilenmeli ve enflasyona göre yeniden ayarlanmalıdır. Sadece asgari ücret değil bütün ücretler için geçerli. Oysa iktidar asgari ücretin artırılması konusunda çelişkili açıklamalarla şaşkınlık içinde ne yapacağını, halka ne anlatacağını bilmeden hareket ediyor. Bir bakıyorsunuz yakında asgari ücrete zam yapılacak diye bir bakan çıkıyor sonra AKP genel başkanı cumhurbaşkanı bunu yalanlıyor yani asgari ücrete ancak aralık ayında zam yapılacağını söylüyor. Kendisinin bir sözünü aktaracağım.
Erdoğan’ın sözü şu: Vicdansızlık yaparak milletin aşına ekmeğine işine göz dikenlere acımayacağız. Kim bunlar? Esnaf mı, küçük üretici mi, emekçi mi, emekli mi kim bunlar? Milletin aşına ekmeğine geçimine göz dikenler kimler. Bu iktidardır. Biz buradan ilan ediyoruz. Milletin aşına, ekmeğine, geçimine göz dikenlerden mutlaka hesap soracağız. Bunların kim olduğunu bu halk biliyor ve vicdansızlığın nereden geldiğini de biliyor. Zamanı gelince bir fatura olarak bu iktidarın karşısına çıkaracaklar.
Düzeni değiştireceğiz
Bu çağrıyı yapıyor ve bu yolda ilerliyoruz. İlerledikçe de bu gücü ortaya çıkarıyoruz. Bu iktidar da bu gücü gördükçe korkuyor. Korkusu büyüdükçe saldırganlığı artıyor. HDP’ye saldırılarının temelinde de tam bu korku var. Biz ekmek ve özgürlük mücadelesini birleştirdiğimizde hak ve adalet mücadelesiyle iş ve aş mücadelesini buluşturduğumuzda bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. İşte bunu görüyor ve bunu biliyorlar. Bundan korkuyorlar.”