Parti Meclisi’nde konuşan Mithat Sancar ‘Emek ve Özgürlük İttifakı bu ülkenin ne güçlü alternatifi haline getireceğiz’ ifadelerini kullandı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM), yeni dönem politikalarını belirlemek için partinin Genel Merkezi’nde toplandı. Burada konuşan Mithat Sancar “Amacımız halkları seçeneksiz, bu toplumu alternatifsiz yaratma arayışlarını boşa çıkarmaktı” ifadelerini kullandı.
HDP üzerinden yapılan tartışmalarla konuşmasına başlayan Sancar, “HDP ile ilgili suçlayıcı ve dışlayıcı söz söylemek isteyen parti, şahıs ve kurumlar, özellikle partiler, HDP ile ilgili suçlayıcı söz söylemeden aynaya baksınlar. Aynaya iyice baksınlar, görecekleri tablodan sonra sözlerini kursunlar.HDP halkın desteği ile yürüyüşünü büyütmeye devam ediyor. Her alanda zulme ve zorbalığa uğramasına rağmen, her türlü kuşatma altında olmasına rağmen yolundan bir milim sapmıyor. Biz buralara kolay gelmedik, büyük bedeller ödeyerek geldik. Biz buralara ikbal sevdasıyla gelmedik, kişisel ve partisel çıkar hesaplarımızla gelmedik” dedi.
‘Vaatleri bile yok’
“Halktan destek almak konusunda ne bir doğru dürüst vaatleri ne de oyları olanlar çıkıp ahkam kesiyorlar” diyen Sancar, eleştirilerini şöyle sıraladı: “Bütün bunlara rağmen yolumuzdan şaşmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. Doğru bildiğimiz yoldan yürümeye kararlılıkla devam edeceğiz. Ne iktidarın provokasyon ve operasyonları ne de başkalarını tahrikleri bizleri bu yoldan alıkoyabilir. Yolumuz bu ülkeye demokrasinin kapılarını açmaktır, Kürt sorununa siyasal çözümün zemini yaratmaktır”
Emek ve Özgürlük İttifakı
Sancar, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Bizler çağrı yaptık. Önce büyük bir demokrasi ittifakı kuralım dedik. Bu demokrasi ittifakını ilmek ilmek örüyoruz, büyüyerek inşa oluyor demokrasi ittifakı. Emek ve Özgürlük İttifakı bunun en somut ve önemli sonucudur. Amacımız halkları seçeneksiz, bu toplumu alternatifsiz yaratma arayışlarını boşa çıkarmaktır. Bu ülkenin halkları yaşanan yıkım, çöküş, savaş, yalan, talan ve kan düzenine mahkum değildir. Çünkü HDP var, HDP ile birlikte Emek ve Özgürlük İttifakının yürüyüşü var, çünkü bu yürüyüşün hedeflediği büyük demokrasi ittifakının güneşi parlamaktadır
Türkiye halklarına çağrı
Çağrılarımız sanılıyor ki siyasi partilerin merkezlerinedir. Elbette bütün muhalefet partilerine çağrılar yapıyoruz. Bu çağrıların amacı gelin bize destek olun olarak anlaşılıyorsa, bu aymazlıktır. Tam tersine Türkiye halklarına gelin, yol açılım amacını taşımaktır. Çağrımızın esas adresi, Türkiye halklarının vicdanı, aklı ve ahlakıdır.
‘Kürtleri yok sayma politikası’
Diyoruz ki önümüzdeki seçimde yalan talan ve kan düzenini değiştirelim. Bunun için de cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından açık diyalog doğrudan müzakere çağrımızı defalarca yaptık, yineliyoruz. Biliyoruz ki halklar bu sesi duyuyor. Türkiye toplumlu bu kararlı ve inançlı mücadelenin kendisini aydınlığa çıkaracağını görüyor. Kim ki bunun dışında bir yol izlerse, HDP’yi kurduğu demokrasi ittifakını, bu ittifakın motor gücü olan Kürt halkını yok saymaya dışlamaya ve aşağılamaya yeltenirse Türkiye halklarının vicdanında büyük bir mahkumiyete maruz kalacaktır.
‘Elindeki torba unutulmayacak’
Bu iktidar bir zulüm düzenini, en köklü ve yaygın bir şekilde kurmak için elinden geleni yapıyor. Ülkeyi soyuyor, çetelere teslim ediyor. Devlet artık -yıllar önce Çetin Altan söylediği için yargılanmıştı- bir çeteler ittifakına dönüşmüş durumdadır.
Bu iktidar zulmü zirveye çıkarmıştı. Ali Rıza amcanın elindeki torba bu ülkenin hafızasından silinmeyecektir. En başta Kürtler çocuklarının kemiklerini bir torbada teslim eden bu iktidarı affetmeyecektir! Biz bu ülkeyi mezarsız ölüler cehennemi olmaktan çıkarmak istiyoruz. Ölümler son bulsun istiyoruz, yaşamın gereklilikleri hakim olsun istiyoruz. Bu iktidar zulmü her türlü kötülükle donatarak yürütmeye kararlı görünüyor. Bu şekilde Kürt halkını sindirebileceğini, boyun eğdirebileceğini düşünüyor.
Güzel’in maruz kaldığı muamele
Semra Güzel yoldaşımızı herkes biliyor, dokunulmazlığı, hukuksuzca, haksızca kaldırıldı. Oylamada da evet diyenler de sessiz diyenler de biliyor. Güzel’e kurulan kumpas ve ardından yapılanlar, bu iktidarın Kürt düşmanlığının en tipik politikalarıdır. Semra Güzel’in duruşu da Kürt halkının ve Kürt halkıyla mücadeleyi büyüten emekçilerin, kadınların, gençlerin, duruşunu en güzel şekilde ortaya koydu. Nasıl İdris Baluken’in boyunu eğdirmeye çalışanlar sert bir tepkiyle karşılaştılarsa aynı muameleyi Semra Güzel’e yapmak isteyenler de aynı cevabı aldı.
Eşit yaşam vaadi
Bu ülkenin bütün insanların onurlu ve eşit yaşam vaat eden başka da bir alternatif yok. Biz bu alternatifi büyütme sorumluluğu altındayız. Hayata geçirme sorumluluğu altındayız. Parti Meclisimiz bugün bunları ayrıntılı olarak konuşacak ve yol haritasını biraz daha somutlaştıracaktır.
‘Kötülük ve zulüm ekiyorlar’
Zulüm diyoruz, zulmün sonu yok. Zulüm tek başına uygulanmakla kalmıyor, bu iktidar zulümle de yetinmiyor. Zulme kötülük ekliyor. Zulüm tek başına faşizmin ayırt edici özelliği değildir. Kendisine faşist diyemeyeceğimiz rejimlerde de zulüm vardır. Faşizmin alametifarika zulme kötülük eklemektir. Her zulme bir de kötülük ekleyen zihniyet bu ülkede faşizmden başka hiçbir şey getirmez. Biz zulme ve zorbalığa karşı çıktığımız için kötülüğü de ortadan kaldıracak bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadelede iyiliğin, vicdanın adaletin ve özgürlüğün kazanacağından da şüphe duymuyoruz. Cezaevlerinde yapılanlar sadece zulüm değildir. Kötülüktür. Kötülüğün en kötüsüdür. Hasta tutuklu ve hükümlülere yapılanlar hiçbir ilkeye ve değere inanca sığmaz.
‘Çözümün adresi biziz’
Biz Kürt sorununda siyasi çözümün, inançlara karşı ayrımcılığı ortadan kaldırmanın, eşit yurttaşlığın ve demokratik cumhuriyetin yolunda yürüyoruz. Bu yürüyüş bizleri bu hedeflerimize ulaştıracaktır. Hepimiz bu inanç ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz, büyüyeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı bu ülkenin ne güçlü alternatif haline getireceğiz. Demokrasi ittifakını Türkiye’nin çözüm adresi olarak inşa edeceğiz. Şüpheniz olmasın kazanacağız. Mutlaka kazanacağız.”