Yıllardır yağmalanan Şile Kumbaba kumları, şimdi de metal sanayisinin hedefinde. Sanayicilerin orman izin süreçlerinde yaşanan aksamaları Tarım ve Orman Bakanlığı ile görüştükleri ve çözüm bekledikleri açıklandı
İstanbul Şile’nin Kumbaba tepesi, madencilik ve doğa talancıları tarafından adeta yok edilirken, endemik tür olan Şile Kum Zambağı adeta yok oluşa bağlanmış durumda. Dünyada Yunanistan, Fransa ve İspanya sahillerinde bulunan Kum zambağı, Türkiye’de ise Şile sahillerinde doğal olarak yetişiyor. Şile Kum Zambağı Karadeniz bölgesinde yetişen 20 endemik türden biri ve orijinal adı Lilyumcandium. Metal döküm sanayicileri Madencilik Türkiye Dergisi’ne verdiği röportajda dökümlerin yüzde 80’inin kum kalıba döküm tekniğiyle gerçekleştirildiği, döküm parça üretimindeki kriterler sebebiyle sadece Şile’deki silis kumu yataklarından temin edilebildiği belirtildi.
Kum stokları tükeniyormuş!
Türkiye’de Şile havzasından başka bir bölgede bu kalitede bulunmayan hammadde için girişimlerini sürdürdüklerini belirten Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDOKSAD) Başkanı Kadir Efe ile Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalarda, “Son dönemde kum üreticilerinin orman izin süreçlerinde yaşanan aksamalar, Şile’deki madencilik faaliyetlerini ve sanayi kumu tedarik zincirini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu durum yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık bir cari açık yaratma potansiyeli taşımakta ve ithal kumların istenen kalite seviyelerine ulaşamaması sektörün ürün kalitesi ve rekabet gücü üzerinde büyük risk yaratmaktadır. İzin süreçlerindeki sorunların devam etmesi halinde 2024’ün ilk yarısında kum stoğunun tükeneceği öngörülmektedir” diye belirtildi.
Yağmaya açılması sağlanmış!
Açıklamada, TÜDÖKSAD olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı ve ilgili kurumlarla görüşme yaparak, sektörün sanayi kumu ihtiyacını ve Şile’deki sorunları dile getirmeye devam ettikleri ve Şile bölgesindeki madencilik faaliyetleri ve işletme planları üzerine çalışmalar yapılmasını sağladıkları yer aldı.
Diğer yandan bölgedeki kumulların dünya üzerinde oluşumları bakımından kısıtlı alanların içinde yer alan Şile coğrafyası sermayenin hedefi haline getirilmiş durumda. İstanbul’un kuzey bölgelerinde madencilik faaliyetleri sürerken, bu alanların genişletilmesi için iktidar bakanlıklar eliyle bölgeyi yerle bir etmek adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni almak için her türden adımı atmaya hazırlanıyor.
Şile Kum Zambağı: Lilyumcandium
Şile Kum Zambağı’nın bölgeye özgü endemik bir tür olduğu biliniyor. Orijinal adı Lilyumcandium Şile Kum Zambağı yeşil yapraklı, glayöle benzeyen beyaz çiçekli, soğanlı bir bitki. Şile kumulları üzerinde denizden 50-200 metre uzaklıktaki bir şerit üzerinde doğal olarak yaşıyor. Ağustos-Eylül aylarında çiçek açıyor ve çiçeklerinin olağanüstü güzellikteki kokusu çok uzaklardan duyuluyor. Türkiye’de bulunan zambakların ülke dışına çıkarılması suç ancak şirketlerin yağmasına tamamen açık. Şile Kum Zambağı’na yönelik en önemli tehdit, kumların çalınması, madencilik faaliyetleri ve kıyı bölgelerinde hızla artan yapılaşma olarak öne çıkıyor. Nesli tehlike altına giren kum zambağı; biyolojik çeşitlilik bakımından çok önemli soğanlı bitkilerden biri.
Madencilerin hedefinde
Biyoçeşitlilik bakımından korunması ve geliştirilmesi gereken bir tür olarak kabul edilirken, biyoçeşitliliği korumaktan sorumlu olan Orman ve Tarım Bakanlığı bölgede madenciler için orman tahsislerine hazırlanıyor. ABD’nin Arizona Eyalet Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsünde yapılan bir araştırmada anti-kanser etkili bir madde olan Pancratistain’in; Kum zambağında bulunduğu tespit edilmiş olması ise bir başka önemini ortaya çıkarıyor. Kumbaba Termal Kumları’nın, içeriğinde bulunduğu belirtilen nadir elemetler de maden şirketlerinin hedefi içinde. Şirketleri bugüne kadar bölgeye dozerlerle, kepçelerle, kamyonlarla gelerek iki bin yıldır şifa dağıtan kumları yükleyip çalarak götürmüşler.
Evliya Çelebi
Endemik türlerin yaşadığı Termal bölgeye, çam ağaçları dikerek bölgenin özel durumu darbelenmiş. Bölge bakımsızlıktan, ilgisizlikten çalılarla, dikenlerle, otlarla, sarmaşıklarla kaplanmış. Güney yamacı ise imara açılıp bina yapılmasına izin verilerek tam bir yağmaya yol açılmış. 640 yılında Şile’yi ziyaret eden Evliya Çelebi Seyahatname’sinde geçen Kumbaba tepesi ve orada bulunan Kumba’nın Mezarı define avcıları tarafından yağmalandı.
EKOLOJİ SERVİSİ